Bi Simit : Defterinizi dürecek olan Türkiye'yi iyi izleyin

15906 izlenme 29 Aralık 2016
Reklamlar
Irak savaşını hatırlayın. Amerika deniz piyadeleri ile adeta şov yaparcasına girmişti Irak’a. Karşısında düzenli bir ordu olmamasına rağmen sokak çetelerine karşı her gün onlarca kayıp veriyordu Amerikan deniz piyadeleri. Hâlbuki bu piyadelerin namını yayıp, düşman ülkelerine korku salmak için Hollywood yıllardır milyarlarca dolar yatırım yapıyordu. Amerikan deniz piyadelerinin ismi yetmeliydi Irak’ı birkaç günde almaya. Ama Irak hiçbir Hollywood filmine benzemiyordu. Amerika’nın Vietnam’daki Rambo yalanı Irak’ta ters tepmiş ve “Sniper Juba” yüzlerce Iraklı ’da kendini bulmuştu. Evet, Amerika’nın bir Rambosu yoktu Irak’ta ama Irak’ın Jubaları vardı. Her gün internete düşen Sniper hedefi ile yere düşen Amerikan askerlerinin videoları Amerika’yı farklı stratejiler geliştirmeye itti. Amerika gibi bir ülkenin ordusunun karşısında Sünni ve bazı Şia aşiretler ellerinde keleşlerle savaşıyorlardı. Hatta bazılarında sadece tüfek vardı. Buna rağmen Amerika her gün asker kaybetmeye devam ediyordu. Anladılar ki yaptıkları büyük bir hataydı. Anladılar ki bölgede resmi olarak düzenli ordu ile var olmak yerine proxy örgütleri kullanmak daha makul olacaktı. Nitekim Amerika'ya göre hiçbir düzenli ordu ait olduğu ülkede gürültü çıkaramayacak kadar iyi savaşamazdı. Yani her gün verilecek kayıplar Amerika'da yükselecek olan aykırı sesler olacaktı.

İran'da tıpkı Amerika gibi bunu önce Lübnan'da gerçekleştirdi. Ordusunu göndermek yerine Lübnan Hizbullah’ı ile ülkeye hâkim olmaya çalıştı. Hatırlarsanız Lübnan ve Suriye istihbaratları ile ilgili bir röportaj vermiştim. O röportajda İran'ın önce Lübnan sonra da Suriye'de nasıl kontrolü ele geçirdiğini anlatmıştım. (Merak edenler "Suriye İstihbarat Başkanı MİT ile Görüştü mü?", Google’da arayabilirsiniz.)

Ve İran Hizbullah üzerinden yetiştirdiği binlerce muhacir ile farklı vekil ordular kurdu. Birinin adı Haşdi Şâbi oldu, diğerinin adı devrim komandoları, birinin adı general Dehgan savaşçıları oldu, diğerinin adı Hamaney suikastçıları...) Aslında hepsi Afganistan, Özbekistan, Kazakistan, Azerbaycan, Pakistan gibi ülkelerden İran'a göç eden ailelerin devşirilmiş çocukları. Bunlar bir kaç aylık eğitimden sonra cepheye sürülen ve bir daha geri dönmeyecekleri bilinen askerlerden mübari.

Konuyu nereye getiriyorsun Bisimit? Konuyu şuraya getiriyorum. Türkiye bugün hem Irak'ta hem de Suriye'de büyük bir cesaret örneği sergiliyor ve ordusu ile var oluyor. Türkiye her gün bu cehennemde yüzlerce askerini kaybeden Devletlere büyük bir gözdağı veriyor. "Ben buradayım, ben" diyor. Kendi askerimle, resmi ordumla, her şeyi göze alarak, bütün iradem ve kararlılığımla ben buradayım, çıkaracaksanız gelin çıkarın.
Bugün Başkomutan Erdoğan üstüne basa basa şu sözleri özellikle söyledi: "Türkiye küresel bir güçtür. Bize operasyon çekmek isteyen, kendine güveniyorsa gelsin."

Proxy örgütlerin cirit attığı Ortadoğu cehenneminde bir ilk yaşandı. Resmi kara ordusu ile tam teçhizatlı ve müteşekkil bir şekilde hedefine doğru ilerleyen ilk ve tek ülke Türkiye. Rusya gibi havadan neresi olursa olsun bomba bırakmıyor. Amerika gibi o örgüte, bu örgüte silah verirken yanlışlıkla IŞİD'e de bir kaç balya silah bırakmıyor, İran gibi Haşdi Şabi üzerinden Irak'ı hâkimiyet altına almaya çalışmıyor. Türkiye olarak buraya girdim, çıkarmaya gücü yeten buyursun çıkarsın mesajı veriyor.

Farkına vardık değil mi? Bizde kılıç kınından en son çıkıyor. Ama çıktığı zaman da kan dökmeden, toprak almadan uslanmıyor. Uslanmayacak. Artık Suriye'den çıkmamız İMKANSIZ. IŞİD ve YPG'nin defteri dürüldükten sonra Irak'ta Şiacılık oynayanlara gelecek sıra.

Buradan İran ve uşaklarına sesleniyorum. Sahada da, medyada da hem ordularınızı hem hoca kılıklı ajanlarınızı, hem de İslam üzerinde oynadığınız mezhep oyunlarınızı darmadağan edene kadar durmayacağız.

Sahada şu an hem hava, hem kara hem de deniz unsurları ile Akdeniz ve Ortadoğu'da var olan tek devletiz. Karşımıza çıkacak olan vekil orduların, proxy örgütlerin arkasına saklanmasın, bir gün de olsa kahpeliğe mola verin, bir gün de olsa kana kan, dişe diş diyin. Defterinizi dürecek olan Türkiye'yi iyi izleyin. Kanımızın aktığı, şehid verdiğimiz hiç bir toprağı artık terk etmeyeceğiz. Karşınızda Sevr ve Lozan avanesi yok. Karşınızda Recep Tayyip Erdoğan ve ona biat etmiş İbrâhimin milleti, Muhammedin Ümmeti var.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Professional Foundation Application Techniques Cumhurbaşkanı Erdoğan: Pusuda bekleyen düşmanlarımızı biliyoruz.Açıklarsam uluslararası kriz çıkar... Bakan Kasapoğlu'ndan Derya Büyükuncu paylaşımı ABD ağzındaki baklayı çıkardı: Koronavirüsün sorumluları hesap verecek