Hz. Ömer” diyordunuz, değil mi?

Şehit bacısına sinkaflı küfürlerini daha unutmadan..

O küfrü savuran adamı disipline bile vermeden..

Utanmadan sıkılmadan “Ne yapalım yani, asalım mı” dedikten kısa bir süre sonra..

Genel Başkan’larının ağzından ve İstanbul’daki bilboradları süslüyecek şekilde “Hz. Ömer” diye sahneye çıkan İyi Parti.. Dikkat buyrun, CHP’nin, hiç lafını bile etmiyorum..

“Helalleşeceğiz” şeklindeki şaklabanlıklarının nasıl bir istismar olduğunu..

Dindar insanları kandırmak için söylenmiş bir yalan olduğunu..

Kesinkes bildiğim için, CHP’lilerin aynı rezillikteki rollerini hiç masaya yatırmıyorum..

CHP’yı kıyasla daha milliyetçi, daha dini hassasiyetlere saygılı gibi bir tavır sergileyen Meral Akşener ve partisini masaya yatırıyorum.

Bolu’da CHP’li Belediye Başkanı Tanju Özcan, halka hizmet yerine..

Uzun süredir göçmenlere dünyayı zehir etmek için, geceli gündüzlü çalışmaları ile kendisinden söz ettiriyor.

Yaptığı açıklamaların bir çoğu, şahsını bağlar şekilde yapılan konuşmalar.

Ama zaman zaman da.. Bolu Belediye Meclisi’nden geçecek kararları hazırlatıp, kabul ettiriyor. Bolu’da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı su abonesine 1’e verilen suyun metreküpünün, göçmenlere 10’a verilmesi de Meclis’ten geçen bir karar haline getirildi.

Ki, “Göçmen” dediğimizde, hemen aklınıza Suriyeliler gelmesin..

Göçmen başlığı altında, Suriye’den gelen Türkmenler de var..

Başka Türki cumhuriyetlerden gelenler de var..

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını almamış, ama birçok akrabası bu ülkenin vatandaşı olan aynı dinden, aynı ırktan insanlar da var..

Bunların hepsine.. Denilen şu:

“Türkiye vatandaşına 1 TL olan su.. Size 10 TL. Anca gidersiniz!”

Bu karara imza atanlar.. Dün ajansların geçtiği habere göre..

Bir yeni rezalete daha imza atmışlar..

Yine Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın öncülüğünde Belediye Meclisi’nden geçen karara göre, yabancıların yabancılarla evlenmesi halinde ödeyecekleri nikah ücreti 100 bin lira, suyun metreküpü ise yabancılar için 2,5 dolar olarak belirlenmiş..

Haberi okur okumaz..  “Böylesine rezil bir karara imza atan..

Belki de.. Evlenmesi zorlaştırılarak, sağa sola saldırması istenen göçmenlere bu zulmü reva gören kişiler kimler” diye merak ettim..

Buyrun, parti olarak kararın geçmesine destek veren CHP’li ve İyi Partili meclis üyelerinin isimlerini tıpkı basım yaparak vereyim..

Biri toplantıya katılmamış. İkisi çekimser oy kullanmış ama..

Böyle bir rezilliğe.. Çekimser oy kullanarak..

Veya toplantıya katılmayarak destek vermediklerini iddia edeceklere, “Bu karara destek veren partiden istifa etmemeniz bile, günah olarak size yeter” deyip, listeye geçeyim..

Asuman Şentürk Tekin (CHP)

Mansur Şen (İyi Parti)

Mansur Bey için bir not düşelim.. 

Toplantıya katılmamış..  Yeter mi? Bence yetmez..

Muhsin Yazıcığoğlu’nun “Bir saniyesine bile hükmedemediğin bir dünya için bu kadar fırıldak olmaya gerek yok” sözünü sosyal medyada paylaşan bir kişinin, böyle bir rezilliğe tepki için partisinden istifa etmemesi bile, ona yeter de artar bile..

Listeye devam ediyorum:

Onur Koyuncuoğlu (CHP)

H. Cumhur Bardakçıoğlu (CHP)

Cumhur Bey’in de çekimser olduğu iddia ediliyor..

Resmiye Kahruman (CHP)

Hüseyin Ekrem Serin (CHP)

Feridun Ylımaz (CHP)

Bu arkadaş da çekimser imiş..

Ahmet Yılmaz (İyi Parti)

Cihan Tutal (CHP)

Ahmet Fidan (CHP)

Hasan Hakan Alpaslan (İyi Parti)

Mehmet Tuna Özcan (CHP)

Cevat Çatladı (CHP)

Ergün Temel (CHP)

Suat Orhan (İyi Prati)

Tahsin Mert Karagöz (CHP)

Mustafa Güldal (CHP)

Naci Parlak (CHP)

Göçmenler hakkında insanlık dışı kararı veren bu listedeki isimleri, belki Bolu dışında tanıyan kimse yoktur.. Onun için. İsimlerini verip, onları es geçelim..

Peki.. Bu isimlerin partileri ne diyor bu işe?

“Hz. Ömer adaleti”nden bahseden..

Apaçık İslam dininin istismarına soyunan Meral Akşener ne diyor bu işe?

Yavuz Ağıralioğlu, kılçıklık yapmak için, Tayyip Erdoğan’ın kravatındaki küçük tozları incelemeye koyulmuş iken.. Şu rezalet hakkında tek kelime edebiliyor mu?

“Ben bunların partisinde olamam. Ya onlar, ya ben” diyebiliyor mu?

PKK’lı teröristler için bile, “Hoşgörülü olalım. Onlara el uzatamadığımızı, onların dağa çıkmasına biraz da bizim ilgisizliğimizin rol oynadığını tartışalım” söylemlerini geliştirerek, HDP ile ittifaklarını bile halk nezdinde meşrulaştırmaya çalışan İyi Partililer..

Türkiye’de kimseye kurşun sıkmamış.. Kimse ile kötü olmamış..

Tek suçları(!) kendi ülkelerindeki zalim yöneticilerden kaçmak olan göçmenlere reva görülen karara ne diyorlar acaba?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun kefili olan Temel Karamollaoğlu..

Böyle bir vicdansızlığa suskun kalarak. Aynı vicdansızlığın kendisi de asli faili olmuyor mu? “Bolu Belediye Meclisi’nde Saadet Partili hiç üye yok ki” diyerek, sorumluluktan kendisini kurtarabileceğini mi sanıyor?

Ahmet Davutoğlu..

“Hak, adalet” diyordu..

“Hukuk devleti” diyordu..

“İslam” diyordu..

“Din, ahlak” diyordu..

Şimdi söyleyebilir mi, bu kavramların neresinde, “ittifak yapmaya soyunduğu CHP ve İyi Partililerin göçmenler hakkında aldıkları kararın dayanağı” bulunuyor?

Ali Babacan mı? O da, CHP+İyi Parti dolmuşuna teker olmaya çalışanlardan..

Hiçbiri utanmıyor.. Bu konuşulanlar, sanki Türkiye dışında yaşanan olaylarmış gibi.

Görmezden, duymazdan geliyorlar.. Kemal Kılıçdaroğlu, “Helalleşelim” yalanları ile..

Dün yaptıkları zalimlikleri, AK Parti iktidarının tırnağı ile kazıya kazıya yaptığı mücadele sonrasında bitirmesinin hemen ardından..

“Biz o hatalardan döndük” diyerek, tilkice yeni planlar yapıp, yeni yeni zalimliklere hazırlanıyor.. Ama, kendi partilerinden belediye başkanının.. Haydi o bir kişi.. Devamında meclis üyelerinin.. Geçmişte Türk vatandaşlarına yaptıkları zalimlikleri aratmayan yeni zalimliklerine karşı, tek kelime etmiyorlar..

“Hz. Ömer” diyorlar.. Haccacı Zalim’in zulmünü yaşatmaya geliyorlar.

“Hz. Ömer” diyorlar.. Firavunların zulmünü tekrarlamaya hazırlanıyorlar!

Ali Karahasanoğlu/Yeniakit