RUSYA büyük hafızası olan bir devlettir.
KÜRESEL oyunu okuyup hak ettiklerinden fazla payı almışlardır.
Ukrayna'ya girmeleri de "DÜNYAYI KARŞILARINA ALDILAR" görüntüsü vermeleri de oyunun sonunda dilimin büyüğünü kapmak içindir! Ne RUS derin devleti dünyayı karşısına alıp Ukrayna'ya girer, ne Ukrayna'nın NATO'da olması onların varlığını tehlikeye atar! Pandemi ile başlayan sürecin sonunda RUSLAR'ın silaha sarılması ile yeni bir SİSTEM istenmekte. Yeni dengenin kurulması için yeni rollerin dağıtıldığı bir eşikteyiz...
Bizi elbette TÜRKİYE ilgilendirir. Ancak KÜRESEL SİSTEMİN doğuma hazırlandığı bir iklimde birileri çıkıp koca TÜRKİYE'yi AYÇİÇEK YAĞI gündemi ile meşgul ediyorsa, buna da dikkatle bakılmalıydı!
Olacak iş değildi, oluyordu.
Savaşın önüne geçmek için olağanüstü çaba harcayan, bu nedenle pek çok liderle görüşen Başkan Erdoğan bile gelip bu gündeme takılıyordu. Böylece bizi hem masadan uzaklaştırıyor, hem de içeride YAĞ üzerinden ZAYIF görüntü vermemizin yolunu açıyorlardı. Avrupa'da her devletin yazılımının ERROR verdiği bu günlerde PSİKOLOJİK HARP tekniklerinin yeşerdiğini görmek beni bu uyarıyı yapmaya itti. Dikkatli olmamız gereken hassas bir dönemdeyiz...
Devam...Büyük KURGU'nun oyuncularından biri, kendisi bilmiyor olsa bile Ukrayna lideri Zelensky'di. Önceki gece başkanlık ofisindeki masasının başından halka seslendi. "Şimdi tek bir şey söyleyeceğim. Kiev'de kalıyorum. Saklanmıyorum, kimseden korkmuyorum" dedi. Ancak asıl önemli sözler peşinden geldi... "NATO'ya gelince, uzun süre önce NATO'nun Ukrayna'yı kabul etmeye hazır olmadığını fark ettim! Sonra bu konudan soğudum. İttifak, çelişkilerden ve Rusya'yla cepheleşmekten korkuyor" diye konuştu. Şaka gibi değil mi! Günlerdir "NATO'nun seni almayacağını bilmiyor muydun?", "Bunu anlamıyorsan bir ÜLKEYİ nasıl savaşa götürüyor ve RUSLAR'ın önüne atıyordun?" diye soruyordum.
Şimdi cevabı kendisi verdi!
Bilerek ya da bilmeyerek üzerine aldığı rolle bütün DENGELERİN değişmesi için gerekli STARTI vermiş oldu. Ve bu küresel ÇIĞ nerede nasıl duracak kimse bilmiyor! O şimdi NATO'ya sırtını dönmüş gibi yaparak toprak vererek hayatta kalmaya çalışacaktı. Ya da ROLÜ kim dağıttıysa gidip ona sığınacaktı... İkinci şık güçlü ihtimaldi!
Beni ülkemden başka kimse ilgilendirmez. Ancak ülkeyi korumanın ve büyütmenin yolu akıldan geçer! Dostu da düşmanı da doğru seçmekten geçer. Moda oldu! Son dönemde herkes ABD'yi Papua Yeni Gine konumunda görüyor. "Yıkıldı, yıkılacak" deniyor. Ben ise öteden beri bunun da "OYUNA DAHİL BİR OPERASYON OLDUĞUNU" yazıp çiziyorum. Hep birlikte üzerinde durup düşünmemiz gereken "ABD borç batağında. Bunu SİLMEK için nasıl bir hamle yapabilir?" sorusuna kafa yormaktı! Eğer ABD batacaksa batıyorsa ve kötü gidişatı çeviremeyecekse zaten sorun da yoktu! Ancak ilk 100 şirketi sıralamaya kalktığınızda durum değişiyordu. Yaprak kımıldasa gözlerin anında FED'e çevrilmesi bile hala orada canlı bir organizmanın olduğunun işaretiydi!
Günlerdir yazıyorum. Kendi fikrimi. Gördüklerimi...
Rusya'nın yeni rolünü veren Washington öncelikle AVRUPA'yı bitirmek istiyordu.
Avrupa'nın zarar görmesinden, örselenmesinden Çin'in uzak durması ise mümkün değildi! Durum böyle olunca NATO'nun canlanması, artan petrol, gaz ve emtia fiyatlarıyla İKİ BÜYÜK RAKİBİNİN yani AVRUPA ile ÇİN'in zarar görmemesi olasılık dışıydı! İşin stratejik ve askeri tarafına girmiyorum bile. Yani ABD'nin Rusya üzerinden attığı bir TAŞLA 5 kuş vurduğu ortada! EN AZ! Planı tutar mı tutmaz mı bilemem! Ancak günün sonunda NÜKLEER'i gösterdikleri zaman da sözün bittiği yere gelinmekte! Ben bunları yazarken dün Rusya Dışişleri Bakanı sahne aldı. Lavrov, "Soğuk Savaş döneminde olduğu gibi, ABD ve Rusya barış içinde yaşama prensibine geri dönmeli" dedi. Yani "1945'te kurulup 1990'da yıkılan DENGEYE DÖNELİM" diyordu! Eee ben ne yazıyordum günlerdir!
Rus birlikleri Ukrayna'ya giriyor Kiev'i kuşatıyor AVRUPA korkudan titriyor ancak Rusya ABD'ye çağrı yapıyordu! Garip değil mi!
Defalarca yazdığım gibi RUSYA ile gerçekten mücadele ediliyorsa yapılacak ve bakılacak tek bir nokta vardı! Bu da Kremlin'i ve Putin'i çökertirdi! O da PETROL ve GAZ YAPTIRIMIYDI. Yaptılar mı? Elbette hayır!
Hatta Almanya Başbakanı Olaf Scholz yaptırımlara rağmen, Rusya'dan doğal gaz ve petrol alımının sürdürüleceğini açıkladı.
"Avrupa'nın ısı üretimi, elektrik arzı ve sanayi için enerji gereksinimi şu anda başka bir şekilde güvence altına alınamaz" diyen Scholz, Rus petrol ve gazına yönelik ithalat yasağı konusundaki talepleri geri çevirdi. Zaten ABD BREXIT'den sonra İngiltere'yi yanına alarak RUSYA'yı kurgu gereği "ÖTEKİ" ilan ederek ALMANYA'yı dolayısıyla AVRUPA'yı biçiyordu... SAVAŞIN TANIMI BUYDU! Bizler doğal olarak UKRAYNA'ya bakıyorduk. Görmüyor sadece izliyorduk...
Avrupa yaptırım konusunda biraz daha öne çıkacak gibi olunca da RUSYA "Kuzey Akım2'nin askıya alınması neticesinde bizim de misilleme yapma ve halihazırda yüzde yüz kapasite ile çalışan Kuzey Akım1 boru hattına ambargo uygulama hakkımız var" diyerek herkesi susturdu. Ölümü gösterdi yani. Ancak AVRUPA'nın alternatif enerji yollarını araması doğal olarak hızlanacaktı. Bu son tahlilde RUSLAR'dan kurtulmayı getirecekti. Ancak Washington ile Moskova buna izin vermeyecekti. Çatışma ya da savaş bu nedenle sürecekti...
YANİ! Rusya'nın 407 milyar dolarlık ihracatının yüzde 59'undan fazlasını petrol ürünleri oluştururken, mineraller ve değerli metaller de diğer büyük kategorileri kapsarken ve bunların tümünün fiyatı uçarken RUSYA nasıl kaybedecekti?
Ya da soruyu şöyle soralım!
Rusya'ya kazanacağı kapıyı kim açıyordu! Şimdi akılları birleştirip bize de BÜYÜK KAPI AÇILMASINI sağlamalıyız... Türkiye birilerinin sandığından çok daha büyüktür. Bunu yapacak bilgi de akıl da yetenek de fazlasıyla bu topraklarda mevcut. Bu gücümüz var. Bunu kullanalım... Yeter ki oyunu doğru KOD'layalım....
Ergün Diler/Takvim