Bu ülkeye, daha başka nasıl ihanet edilir?

Okurlarımızın bazıları, “Eleştirileriniz hep muhalefete yönelik.. İktidar her şeyi doğru mu yapıyor? Biraz da oklarınızı iktidara yöneltseniz” diye bizi yönlendirmek istiyorlar..

Daha kibar söyleyelim..Yol gösteriyorlar..Ufkumuzu açmaya çalışıyorlar.. Ben de zaman zaman, “Acaba okurlarımızın bir kısmının bu tavsiyesine uysam mı?” diye düşünüyorum..


“Muhalefetin devasa hatalarını eleştirmeyi elden bırakmadan, iktidarın küçük küçük hatalarına da daha fazla vakit ve yer ayırsam mı?” diye özeleştiri yapıyorum..

Ama gelin de..

Bunu yapın..

Vicdanınız elverirse, buyrun yapın..

Bu ülkeye yapılan bu ihanetleri görmezden gelip..

Veya onlardan fırsat bulup..

Muhalefetin yaptığı resmen ihanet niteliğindeki yanlışları sanki önlemişiz gibi..

İktidarın küçük hatalarına da, aklınız, mantığınız, insafınız el veriyorsa, “Sıra geldi. Mutlaka bu noktayı da yazmalıyım” deyin..

Nedir beni kızdıran?

Nedir benim, “Türkiye’ye ihanet olarak” değerlendirdiğim, iktidar karşıtlarının  söylemi?

Özellikle millilik noktasında, bize bile suçlamalar getirip, emperyalizm karşıtlığında bizi eksik gören solcuların medya organlarında yer alan haberler..

Dün hemen hepsinde, aynı bakış açısı ile verilmiş, Türkiye aleyhtarı iddiaların doğru gibi gösterildiği, hiçbir sorgulama içermeyen haberler..

Somut olarak aktarayım..

Okuduğunuza inanamayacaksınız.

“Bu haber, Türkiye’deki medya organlarında mı çıkıyor” diye soracaksınız.

Maalesef  Türkiye’nin ekmeğini yiyen, Türkiye’de yayınlanan sol medya organlarında çıkıyor, bu haber:

“İspanya: Türkiye, Çin’den sipariş ettiğimiz solunum cihazlarının teslimatını bloke etti!”

Bizi suçluyorlar ya, “Hep CHP’lileri eleştiren, hep solakların yanlışlarını dile getiren bir söylem geliştirmek, bir psikolojik rahatsızlığın da göstergesidir” diyorlar ya..

Buyrun, bir de bu söylemi masaya yatırın..

Nasıl tanımlayabilirsiniz, söyleyin..

İspanya’nın devlet olarak bir iddiası varmış gibi, gösteriyorlar..

Fiziki olarak, Türkiye’nin engelleme yapma imkanı olmayan bir konuyu, varmış gibi gösteriyorlar..

Resmen, kendi ülkelerine ihanet etmek için, elin İspanyası’nın bir gazetesinde çıkan uyduruk haberi, Türkiye’de pazarlayıp, iktidar karşıtlığına bir malzeme yapmaya çalışıyorlar..

Haberi okuyorsunuz..

Resmen aklınızla alay edildiği hissine kapılıyorsunuz..

Neymiş?

“İspanya hükümeti, ülkenin yeni tip koronavirüsle mücadele için sipariş ettiği solunum cihazlarının teslimatının Türkiye tarafından bloke edildiğini iddia etti” imiş..

Türkiye neresi? 

İspanya neresi?

Çin neresi?

21. asırda Çin’den İspanya’ya gidecek bir malzemede, Türkiye’nin engelleyici rolü olabileceğinin söyleyebilecek geri zekalının milliyeti neresi?

Çin’den bir malzeme alıyorsanız..

Uçak orada..

Koyarsınız uçağa, götürürsünüz İspanya’ya..

Türkiye, ne yapabilir, bu alışverişe?

Haberin içinde, var mı bu konuda akla gelecek en temel soruya bir cevap?

Yok..

Kafayı karıştırıp, aradan sıyrılıp, Türkiye aleyhtarlığı yapacaklar..

Sonrasında ortaya çıkıyor zaten, palavranın ne olduğu..

İspanya’da bir gazete bu iddiayı ortaya atmış..

Sonrasında da haberlerini kısmen silmek zorunda kalmışlar..

Biraz daha araştırınca.

İspanya’daki gazetenin haberinde, Türkiye’de onlara uşaklık eden internet sitelerinin haber ayrıntılarında bir somut bilgi yok ama.

“Böyle bir rezil iddia, nasıl olabilir, arka planında ne var?” diye, biz kendimiz konuyu derinlemesine araştırınca..

İki ihtimal ortaya çıkıyor..

Çin’in, Türkiye’de taşerona monte ettirdiği cihazlar olabilir..

Türkiye’nin bazı tıbbi cihazlar için ihracat konusunda genel bir kısıtlama kararı sonrasında..

Haklı olarak, “Bu cihazlar da kapsam içinde midir, değil midir” tartışması çıkmış olabilir..

Bir ikinci ihtimal de..

Çin’den İspanya’ya gidecek olan uçağın, şu veya bu sebeple, Türkiye’deki bir havalimanına iniş yaptıktan sonra, engelleme ile karşılaşması ihtimali..

Birinci ihtimal, zaten ihracat kısıtlaması içinde kalabilecek bir durum..

Çin’de imal edersiniz, monte edersiniz..

Kargo uçağına koyar, yollarsınız..

Türkiye, buna hiçbir şekilde müdahale edemez..

Hukuken de edemez..

Fiilen de edemez..

Ne yapabiliriz ki, havada uçan uçağı zorla indirip, içindeki cihazlara el mi koyacağız?

İkinci ihtimalde belki küçük bir ihtilaf çıkabilir ama..

Çin’den sipariş edilen cihazlar için, Türkiye’yi aktarma olarak kullanmazsınız..

Yine sorunu çözersiniz..

Bir uçakta bu sorunu yaşadı iseniz..

Hemen arkasından kalkan yeni siparişinizi direkt, mümkün değilse Yunanistan aktarmalı yaparsınız..

Olur biter..

Ama puşt puştluğunu yapacak ya..

Türkiye düşmanlıklarını ortaya koyacaklar ya..

Bedava maske ve diğer cihazları, hem İspanya’ya, hem de İtalya’ya gönderen Türkiye’ye suçlama yapacaklar ya..

Dünyanın tüm mazlumlarına el uzatan Türkiye, şimdi o zalimlere bile zor günlerinde yardım ederken itibarsızlaştırılacak ya..

Dört koldan saldırıyorlar..

İspanya’da o haberi yapan gazete bile, geri adım atıyor..

Haberinin büyük kısmını siliyor..

Ama bizim içimizdeki Türkiye düşmanları, bir milim geri adım atmıyorlar..

Şimdi söyler misiniz..

Muhaliflerin bu şirretliğinden, iktidarın hangi küçük yanlışına eleştiri getirmeye fırsat kalabilir ki?

Ne yapalım; muhaliflerin bu iftiralarına gözümüzü kapatıp, iktidarın küçücük hatalarını, hemen ertesi günü düzeltilen yanlışlarını dev aynasına koyup, biz de, hainlerin arasına mı katılalım?

Ali Karahasanoğlu/Yeniakit