Auto-Created-3
16 Kasım 2017 ( 1036 izlenme )
Reklamlar

CHP'liler Meclis'te Allah'a küfrettiler!

Araştırmacı Yazar Said Alpsoy CHP'li vekillerin, tek parti döneminde koltuk sevdalarından dolayı, üst yöneticilere yaranmak için nasıl Allah'a küfrettiğini açıkladı. Kanal A'da yayınlanan ve Sadık Yalsızuçanlar'ın sunduğu 'Resmi Tariihten Gerçek Tarihe' programının daimi konuğu Araştırmacı Yazar Said Alpsoy CHP'nin tek parti döneminde, bazı milletvekillerinin koltuklarını sağlamlaştırmak için Meclis'te nasıl küfrettiğini anlattı. 


Sözlerine tarihsel dayanaklarını açıklayarak başlayan Said Alpsoy şöyle konuştu: Mete Tunçay, Türkiye Cumhuriyeti'nde Tek Parti Yönetiminin Kurulması kitabı kesin delilimizdir. Sayfa 224'ten naklediyorum: "Eskiden hoca olan bazı milletvekilleri (1920'lerin sonlarından bahsediyor) CHP yönetimine yaranmak için herkesin ortasında Allah'a ve dine küfrediyor, cami ve mescitlere bütçeden ayrılan ödeneğin, halkevlerine devredilmesin istiyorlardı." Bu birincisi. İkincisi ise; Ahmet Hamdi Başar'ın "Gazi Bana Çok Kızmış" kitabı. 

Bu yazar, o dönemin playboyu, sosyete çapkını bir isimdir. İdeolojik olarak da Marksist'tir. "Seyahatimizin ikinci aşamasında güney illerimizden birinde eski bir hoca mebusu, beraberce poker oynayarak, rakı içtiğimiz bir arkadaş, Meclis'te yersiz olarak Allah'a küfrettiğini işittiğim zaman her şeyi unutup, bu zatı pataklamamak için çok sıkıntı çektim. Ve onun daha sekiz sene evvel cübbe ve sarığı ile ikide bir ayet okuyarak, din namına işlerimize karıştığını hatırladım."  Bunun buradan yüksek ihtimalle CHP Antalya Milletvekili Rasih Kaplan olduğunu anlıyoruz. 

Yukarıdaki en üst düzeydeki siyasilere yaranayım diye bir milletvekili, Allah'a küfrediyor ise, bunu mecliste yaparak kendi adına siyasi bir yatırım olarak değerlendiriyor ise, kendilerine atfen bu hakareti yapmış olduğu en üst düzey o siyasi zevatın Allah dendiği vakit pozisyonları neydi? Bunlar Müslüman mıydı? Değilse de, Allah düşmanı mı da değil miydi? Yoksa din düşmanı mı değil miydi?

Allah'a küfredenin ortaya koyduğunu, üst düzey siyasetçilerin tespiti mi daha isabetli yoksa 80 sene sonra sizin zanlınız mı isabetli? Rasih Kaplan'ın sonraki siyasi kariyeri Rasih Kaplan'ın bundan sonraki siyasi kariyerindeki çizgi nasıl takip etti? Mesela şöyle olsaydı, 1930 senesinde Rasih Kaplan mecliste herkesin içinde küfretti, haliyle bu duyuldu. Far edelim ki, bugün CHP sempatizanı bir kısım insanın zannettiği üzere ; "Bu son derece yanlış. Baştakiler ifade etmese bile Müslüman inancına sahip insanlar" olduklarını bir an için kabul edelim. Peki o zaman ne olurdu? 1931 senesinde genel seçim yapıldı.

 Rasih Kaplan mebus gösterilmez, siyasi hayatı bitmiş olurdu. Ama 1950'ye kadar milletvekili olarak kaldı. Rasih Kaplan'ın demek ki yatırımı isabetliydi. 1950 seçimlerinde olamadı, çünkü partisi yıkıldı. Karşılığını aldı. Paralel yapının CHP'nin din düşmanlığı ile savaşı 17 senelik aralarında bulundum. F. Gülen kendi babaannesini anlatmıştır. Munise Hanım. Demiştir ki; "Ben çocukluğumda, gençliğimde, Erzurum'dan ayrılıncaya kadar Allah'ın bir lütfu olarak, onlarca alimle, şeyhle, Allah sevgisi olanlarla oturdum. 

Onlardan ciddi İslami eğitim aldım. Ama onların toplamından aldığımın daha fazlasını kendi babaannemden Munise Hanım'dan aldım. Ben ondan Allah'ı sevmeyi, Allah'ı saygı duymayı öğrendim. O öyle birisiydi ki evde biri onun işitebileceği şekilde 'Allah' lafını heyecanlı, kuvvetli, vurgulu bir şekilde ağzından kaçırırsa yirmi dört saat ağlar durmazdı." F.Gülen'in iç dünyasında, ruhunda da 'Allah' dendi mi özel bir yere sahip. 

Onun müritlerinin de öyle olması lazım, teorik çerçeve bu. Hiçbir paralel yapı mensubu bunu inkar edemez.Paralelcilerin Allah sevgisini görelim 17 Aralık süreci içerisinde, çeşitli Ak Partili üst düzey isimler mesela bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi, ona eleştiriler yönelttiler. Bu eleştirilerin bir kısmı başta F.Gülen olmak üzere bazıları tarafından hakaret olarak algılandı. Mesela, 'alim müsvettesi' dendi. Karşı taraf bunu saygısızlık değerlendirdi. Peki bunlar aktif, hezeyanla bunlara tepki gösterdiler mi? Allah'ınıza ana avrat küfredildi. 

Ne yaptınız? Ne yapıyorsunuz? Bana şu dakikaya kadar, "Bunların tarihte yaşandığını bilmiyorduk" derseler inanırım, anlarım. Paralel yapılanmaya mensup, onların dümen soyundan olan, yani en başta Allah dendiği vakit, gözlerinin yaşı kuruyacak, mangalda kül bırakmayan bu insanlar şu andan itibaren tarihte böyle bir olay yaşandığını öğrendiler. Mazeret bitti. Bundan sonra da hocanıza 'alim müsvettesi' dendiği vakit ortaya koyduğunuz tavrın yarısını sizin açık açık Allah'ınıza küfreden bir siyasi yapıya, felsefi düşünceye gösterecek misiniz? Müslümanlığınızı anlayalım.  

KANALAHABER.COM/ÖZEL İÇERİKEylül 2014

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

"NELER OLUYOR, NEREYE SÜRÜKLENİYORUZ" Suud geldi aşka! Merkel'den flaş Türkiye açıklaması Korona tedavisinde Türkiye’yi heyecanlandıran gelişme! İlk donör belli oldu