Venezuela'da 23 Ocak'ta Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido'nun kendini 'Geçici Devlet Başkanı' olarak ilan etmesiyle başlayan siyasi kriz, muhalif lider bugün yaptığı açıklamayla zirve noktasına ulaştı.
Yerel saatle sabah 6.15'te bir askeri üste, yanında bir grup askeri üniforma giymiş kişiyle kamera karşısına geçen Guaido, askeri birlikleri sokağa çıkmaya ve Maduro iktidarını devirmeye çağırdı.
Guaido'nun çağrısının ardından Venezuela sokakları karıştı. Birçok şehirde Maduro karşıtı askerlerle, Maduro'yu destekleyen askerlerin karşı karşıya geldikleri belirtilirken, muhalif göstericiler de polisle çatıştı.
Juan Guaido, "Ülkenin 24 eyaleti de sokağa çıktı, bu geri dönüşü olmayan bir yol. Gelecek bizimdir, halk ve silahlı kuvvetler hükümet gaspını durdurmak için bir aradadır." dedi.
Ülkede sabah saatlerinde teşebbüs edilen darbeye öncülük eden Guaido, destekçilerini sokağa çağırarak, hükümet değişiminin "geri döndürülemez" olduğunu ileri sürdü.
Guaido, zaman geçtikçe daha fazla kişinin sokağa çıktığını belirterek, "Bütün Venezuela sokakta" etiketiyle yaptığı paylaşımda, "Vakti geldi! Ülkenin 24 eyaleti de sokağa çıktı, bu geri dönüşü olmayan bir yol. Gelecek bizimdir, halk ve silahlı kuvvetler hükümet gaspını durdurmak için bir aradadır."
Darbe girişiminin başladığı sabah saatlerinden itibaren Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'dan sadece tek bir açıklama geldi.
Maduro, ordu komutanlarının kendisine bağlılıklarını ilettiğini söyledi ve halkı darbeye karşı sokağa çağırdı.
Venezuela Dışişleri Bakanı Arreaza ise yaptığı açıklamada, darbe girişiminin Washington'da planlandığını söyledi.
Arreaza, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Darbe girişiminin başındakiler, hiçbir şüpheye yer vermeden sorumluluklarını kabul ettiler. Umutsuzluk içindeki Trump yönetimi Venezuela'da bir iç çatışma başlatmak istiyor. Venezuela'nın demokratik kurumları da ülkede barışı garanti ediyor." ifadesine yer verdi.
Venezuela Savunma Bakanı ise, muhalif askerler ve göstericilerin başkanlık konutuna yönelmeleri durumunda ordunun silahlarını kullanacağı uyarısında bulundu.
Muhalif lider Guaido'nun çağrısıyla başlayan darbe girişimi Venezuela'nın birçok kentinde muhalif ve iktidar yanlısı birçok kişinin sokaklara dökülmesine neden oldu.
Venezuela ordusunun bir bölümü Guaido'ya destek vererek sokağa çıksa da, muhalif liderin Venezuela ordusu içerisindeki gücü henüz tam olarak bilinmiyor. Bu nedenle başta başkent Caracas olmak üzere, Venezuela kentlerindeki belirsizlik devam ediyor.
Konuyla ilgili konuşan ABD'nin Venezuela Büyükelçisi Abrams'a göre de sahadaki durum halen 'karmaşık'. Abrams ayrıca son yaptığı açıklamada ABD'nin konuyla ilgili çelişkili haberler aldığını söylüyor.
Guaido'nun önemli destekçilerinden olan Brezilya Devlet Başkanı Bolsonaro'nun güvenlik danışmanı da sahadaki durumun henüz belirsiz olduğunu, Guaido'nun önemli bir desteği olsa bile ordunun Maduro'yu terk edip etmeyeceğinin belirleyici olacağını söyledi.
Krizin ilk gününden itibaren Guaido'nun en büyük destekçisi olan Trump yönetimi, Maduro'nun görevden ayrılması gerektiği yönündeki net tavrını bugün de sürdürdü.
Başkan Trump, Başkan Yardımcısı Pence ve Dışişleri Bakanı Pompeo, Venezuela halkının yanında olduklarını ve ülkede demokrasinin yeniden inşa edilmesi gerektiği yönünde açıklamalar yaparken, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton Venezuela konusunda Trump yönetiminin sözcülüğünü üstlenmiş gibi gözüküyor.
ABD'nin Venezuela'da barışçıl bir geçiş süreci istediğini söyleyen Bolton, bunun yanı sıra "Sivilllere karşı güç kullanmak büyük hata olur" sözleriyle Maduro yönetimini uyardı. Venezuela'yla ilgili olarak 'tüm seçenekler masada' ifadesini bir kez daha kullanan Bolton, Rusya'nın bu konuya müdahale etmemesini beklediklerini de belirtti..
Bolton'ın yaptığı açıklamada dikkat çeken noktalardan biri de Maduro'ya yakın üç isimle alakalıydı. Venezuela Savunma Bakanı Vladimir Padrino, Yüksek Mahkeme yargıcı Maikel Moreno ve başkanlık muhafızları komutanı Ivan Rafael Hernandez Dala'nın son üç ayda muhalefetle görüşmeler yaptığını ve muhalefete barışçıl geçiş süreci sözü verdiklerini söyledi.
"Hepsi Maduro'nun gitmesi gerektiğini kabul etti" ifadelerini kullanan Bolton, Twitter hesabından bu üç kişiye yüklendi. Bolton yaptığı paylaşımda, Maduro'nun yakınındaki bu üç isme dönük olarak "Zamanınız doldu. Bu sizin son şansınız. Maduro'yu indirin ve yaptırım listemizden sizi çıkartalım. Maduro'nun yanında kalın ve gemiyle birlikte batın" ifadelerini kullandı.
AB'den itidal çağrısı
Avrupa Birliği (AB),Venezuela'daki darbe girişimine ilişkin gelişmeleri yakından takip ettiğini belirterek, "Her türlü şiddetten kaçınma ve itidal" çağrısında bulundu.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'nin 28 üye ülke adına yaptığı yazılı açıklamada, "Venezuela'daki krizin tek çözümü siyasi, barışçıl ve demokratik yollarla sağlanabilir." vurgusu öne çıktı.
Açıklamada, "AB, her türlü şiddete karşı çıkıyor ve daha fazla hayat kaybını ve gerginliğin tırmanmasını engellemek için itidal çağrısında bulunuyor." ifadesi yer aldı.
AB'nin Venezuela halkına ve meşru isteklerine güçlü bir şekilde destek verdiği kaydedilen açıklamada, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün tekrar inşa edilmesi için her türlü çabaya destek vermeye hazır olunduğunun altı çizildi.
Maduro hükümeti, ABD yönetimi ve muhalif lider Guaido arasında demeç savaşları yaşanırken, Venezuela sokaklarında da tansiyon bir hayli yükselmiş durumda.
Uluslararası ajansların servis ettiği görüntülerde, birçok şehirde çatışmaların yaşandığı, plastik mermi ve gözyaşartıcı gazların yanı sıra, yer yer gerçek mermilerin de ateşlendiği görülüyor.Çatışmaların tehlikeli boyutlara ulaştığı başkent Caracas'ta ise Maduro yanlısı ve karşıtı güvenlik güçleri arasında da çatışmalar yaşanıyor.
Muhalif asker ve gösterciler, Caracas'ta Maduro yanlısı bir askere bu şekilde müdahale ediyor. (Fotoğraf: AP)
Venezuelalı bir kadın, Maduro hükümetine karşı ayaklanan askerlere tepki gösteriyor. (Fotoğraf: AP)