Samimi olarak, dürüstçe soruyorum.. İki gündür manşetimizde yer alan, PKK yandaşlarının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda göreve başlaması ile ilgili olarak, Ekrem İmamoğlu’ndan net bir açıklama bekliyorum..
Seçim öncesinde demişti ya..
“İşe alımları da, ihaleleri de, canlı olarak yayınlayacağız” diye..
Günlük tartışma konusu olan, “PKK’lılar belediyede işe alındı” noktasını, haberimizde görüyorsunuz zaten..
Ben, sınavları şeffaf yapacağını ilan eden Ekrem İmamoğlu’nun, PKK yandaşlığı ile ünlü DİAYDER’lileri hangi sınav ile belediyeye aldığını merak ediyorum..
Hangi yazılı ve hangi sözlü sınav ile? Diyorsa ki, “Bizim usûlümüzde, sözlü sınav yok” diye.. Buyursun açıklasın, DİAYDER’liler, hangi yazılı sınav ile işe başlatıldılar..
Yoksa..
Sınav falan hikaye.. Tezgah, CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas’ın anlattığı gibi..
% 35’ini CHP teşkilatından, % 15’ini İyi Parti’den, % 15’ini diğerlerinden, % 2025’ini de İBB Kariyer’den..
Gerisini de sınavla alıp, milletin gözü mü boyanıyor?
Ben uydurmuyorum..
CHP’nin hâlâ görevde olan İstanbul İl Başkan Yardımcısı, kendisi itiraf ediyor, bu çakal paylaşımını..
Ne Ekrem İmamoğlu’ndan bir düzeltme var..
Ne Canan Kaftancıoğlu’ndan..
“Halt etmiş Özgür Nas. Biz hiçbir partiye, hiçbir kadro tahsisi yapmıyoruz” demediler..
Diyemediler.. Sustular.. Suskunlukla bu fırtınanın izlerinin ortadan kalkmasını bekliyorlar.
Ben de hayretler içinde, ümitle bekliyorum, CHP içindeki dürüst politika söylemi geliştirenleri.. İyi Parti içinde, milliyetçilik edebiyatı yapan çakma ülkücüleri..
Affedersiniz ya.. Siz ne kadar pişkin siyasetçilersiniz?
“Görmedim, duymadım, bilmiyorum” modunda, üç maymunu oynayabiliyorsunuz?
Siz nasıl siyasetçilersiniz?
Siz nasıl insanlarsınız?
“Liyakat” diyerek seçim kazandınız..
“Şeffaf sınav” dediniz..
“Her şey, milletin gözünün önünde olacak” dediniz..
Bu sözleri vermenizin üzerinden daha 2.5 yıl geçti ki..
“Dakika bir, gol 10” skorunu, tabelaya yapıştırdınız.
Ekrem Bey’e “Sülün Osman” benzetmesi yaptığımızda, bazı muhafazakar kişiler bile, “Kırıcı olmuyor musunuz? Bu kadar politize olmayın. Bir fırsat verin” diyerek, bize eleştiri getiriyorlardı..
Suçumuz, Ekrem’in “Sülün Osman”a benzerliğini, önceden keşfetmek miydi?
Şimdi yaşanılan ne?
HDP ile seçim kazan..
CHP’li belediye başkanlarının birikisi dışında hiçbirisini ziyaret etmediğin halde.
HDP’li belediyeleri, iki defa ziyaret et..
Bir iştirake HDP’li..
Diğer iştirake İyi Partili genel müdür atayacak kadar ilkesiz icraata imza at..
Koltuğa oturduğunda verdiğin sözü çiğne..
“Kimsenin ekmeği ile oynamayacağım” dediğin halde..
13 bin kişiyi, kapının önüne koy.. Yerine ise, 39 bin kişiyi al..
Hem verdiğin şeref sözünü tutmayarak işçi çıkart.. Hem de çıkarttığın her işçi yerine, üç işçi alıp, rezalete tüy dik.. Aldığın işçilerin de belli bir kısmının, PKK yandaşı olduğu ortaya çıkınca, “Sabıka kaydını Adalet Bakanlığı veriyor. Ben nereden bileyim, PKK yandaşı olduklarını” diye açıklama yap..
Sanki PKK yandaşı olduklarını bilse, araya mesafe koyacakmış gibi..
Diyarbakır belediye Başkanı’na, PKK yandaşlığından gözaltı kararı verilip, kayyım ataması yapıldığında, Ekrem İmamoğlu Diyarbakır’a uçmamış mıydı?
O zaman da mı bilmiyordu, O HDP’linin, PKK’ya yardım ettiğini..
Niye destek verdi? Tam bu noktada.. Ben devlete de kusur buluyorum..
Nedir bu hantallık? Nedir bu kör dövüşü.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ekrem İmamoğlu’nun işe aldığı bazı isimlerin PKK’ya yardım suçundan tutuklandığını söylüyor..
Ekrem İmamoğlu cevap verip, ispat talebinde bulunuyor.
Ardından isimler belli oluyor.. Ekrem İmamoğlu, “Ben ne yapayım, sabıkasızlık belgesini Adalet Bakanlığı verdi” diyerek, kendisini kurtarmaya çalışıyor.
Ama Adalet Bakanlığı’ndan bir yetkili çıkıp da, “Bizim verdiğimiz sabıkasızlık belgesinin içeriği şudur” demiyor..
Yine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “13 bin işçi çıkarıldı. 39 bin işçi yeni işe alındı” diyor..
Ekrem İmamoğlu, Soylu’yu yalanlıyor..
Çalışma Bakanlığı’ndan bir yetkili çıkıp, “Rakamların doğrusu, kimsenin itiraz etmeyeceği şekilde, tam da şudur” demiyor..
Böyle bir puslu havada.. Konu pinpon topu gibi, bir o sahaya, bir bu sahaya gidip gelirken.. Medyayı istedikleri gibi kullanan sol çevreler, “Üzerimize gelmeyin.. 800 bin farkla kazanmıştık. Daha büyük fark yersiniz” algısı ile, işlenen suçları örtbas etmeye kalkışıyor.
Meral Akşener,PKK yandaşlarının işe alındığı iddiasının gündeme getirilmesi üzerine, Ekrem İmamoğlu’nun üzerine gidilmemesini isteyerek, “Halktan şamar yersiniz” tehdidinde bulunuyor..
Ne günlere kaldık.. Milliyetçi geçinenler, PKK yandaşlarının avukatı olmuşlar..
Yetinmiyorlar. PKK yandaşları adına, devletin yetkililerini, şamar ile tehdit ediyorlar..
İsminin, Pervin Buldan ile yan yana yazılmasını bile hazmedemediğini söyleyerek, 7 ay önce Ekrem İmamoğlu’na hakaret üstüne hakarette bulunan İyi Partililer.
Şimdi suspus olmuş, PKK yandaşlarını nasıl aklayacaklarının planlarını yapıyorlar..
Yavuz Ağıralioğlu suspus.. Müsavat Dervişoğlu suspus..
“Şehit bacısı”na sinkaflı küfürler savuran Lütfü Türkkan, suspus..
İyi Partililere soruyorum.. Sizler, PKK yandaşlarını belediyede işe alan Ekrem İmamoğlu’na bile ses çıkartamayacaksanız..
Siz iktidara gelirseniz.. Kandil’i, başımıza yönetici mi atayacaksınız?
Bir küçük itiraz da.. SP’ye, DEVA’ya, Gelecek Partisi’ne..
Ne oldu beyler? Dilinizi mi yuttunuz?
Siyasetten emekli mi oldunuz? Yoksa sizin tüm siyasetiniz, Tayyip Erdoğan’ı devirmeye mi kurgulu? Onun için mi siyaset yapıyorsunuz?Erdoğan dışında, sizin başka hiçbir siyasi konunuz yok mu?
“Liyakat” dediniz..
Liyakatin içine eden Ekrem’e tek kelime edemediniz.
“Kadrolaşma” dediniz.
CHP+İP+HDP kadrolaşmasına çıtınız çıkmadı..
Yarın seçim sandığı önümüze geldiğinde, rezil olacaksınız..
Dünyanız berbat oldu.. Ahiretinizi de berbat edeceksiniz..
Ali Karahasanoğlu/Yeniakit