Geçtiğimiz aylarda yayınladığı bir raporla, “Türkiye’de darbe olabilir” iddiasında bulunarak darbe şakşakçılığına soyunan ve büyük tepki çeken ABD menşeli RAND Corp. (ResearchAnd Development) yeni bir rapor servis etti. İstihbarat servisleri ile iş tutan RAND Corp, yayınladığı ‘tarihi eser kaçakçılığı’ konulu raporda, Türkiye üzerinden yeni bir algı operasyonuna imza attı.
Ortadoğu'nun tüm tarihi zenginliklerini sömürüp götüren Batılı ülkeleri gözden kaçırmaya çalışan RAND Corp., Türkiye'nin tarihi eser kaçakçılığında üs olduğu ve tarihi eser kaçakçılığının yarısına yakınının Türkiye üzerinden olduğu iddiasında bulundu. Yıllardır, Ortadoğu ülkelerindeki zenginlikleri ‘demokrasi getireceğiz’ adı altında açıkça çalan ve hırsızlık yapmak uğruna milyonlarca insanı katletmekten bile geri durmayan Batı kuklası RAND Corp’un yayınladığı iftira dolu şaşkınlıkla karşılandı. Ayrıca, raporda yayınlanan haritada Türkiye’nin Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin çok büyük bir kısmı Ahlaksız Batı’nın ve Siyonistlerin projesi sözde “Kürdistan” sınırları içinde gösterilmesi de dikkat çekti.
“Coğrafi Keşiflerin İçyüzü” kitabının ve gazetemiz yazarı Abdurrahman Dilipak, RAND Corp’un tamamen gerçekliklerden uzak, Batı’nın sömürücülüğünü ve hırsızlığını gizleyen, tüm bunlara karşın Türkiye’yi lekelemeye çalışan provokatif raporu hakkında çarpıcı yorumlarda bulundu. Dilipak, rapora ilişkin kendinse yöneltilen sorulara verdiği net cevaplarla dikkat çekti.
Bu rapor ne anlama geliyor?
-Bu rapor, bir internet sayfasında ortaya atılan bir iddia olabilirdi, bir gazete haberi ya da bir kitap. Ama bunun altında RAND’ın imzası var. Burada “Kaçakçılık”tan söz edilirken “Kürdistan coğrafyası” ile ilgili bir harita yayınlanıyor ve kaçakçılık konusunda bir bu işlerle ilgili bir Kürtle bir röportaj yapılıyor. Kitabın kapağında verilen imaj da önemli: Tanrı-Kıral Zeus. Portre resmi üzerinde oynanmış. Ayrıca Bölgeden antik İbranice metinler bulunan antik eserlerin de çalındığı, altın ve değerli taşlardan oluşan hazinelerin de çıkartılıp çalındığı iddialarına yer veriliyor.
-Bunlar ne anlama geliyor?
-Bölgeden birilerine aba altından sopa gösteriliyor olabilir. Bir operasyon hazırlığının işareti de sayılabilir. Göreceğiz. Zamanlama çok ilginç. En büyük kaçakçılığı kendiler yaptılar.
-En büyük kaçakçı onlar mı?
-Aztek, İnka, Afrika, Avusturalya, Asya, Balkanlar, Kafkasya, tüm dünya sömürülmedi mi, ne buldularsa götürdüler. Para bunların sanayi devrimi dedikleri şey bu yağmadan oluşan evrensel mirasın bir parçası idi. Tüm dünyadan el aletlerini toplayıp, yeniden düzenleyerek sanayi devrimi dediler. Kitapları toplayıp ronesans dediler. Serveti toplayıp borsayı kurdular. Savaşlarda işgal ettikleri ülkeleri soydular. Irak’ı kim işgal etti? Sarayları, müzeleri kim yağmaladı. Bu konuda kendilerinin yaptıkları karşısında, diğer bütün yapılanların toplamı devede kulak kalır. Görünen o ki, birileri iş üzerinde, bayram değil, seyran değil, RAND bu işe niye el attı ki, hayırdır inşallah!
Sözde ‘Kürdistan’ skandalı..RAND CORP’un dökümanı Ahlaksız Batı’nın ve Siyonistlerin on yıllardır Türkiye üzerindeki emellerini de bir kez daha açığa çıkardı. Raporun 44. sayfasında, “Irak Kürdistan Bölgesi” başlığı altında tamamen provokatif bir haritaya yer verilirken, Türkiye’nin Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin çok büyük bir kısmı sözde “Kürdistan” haritası içinde gösterildi.
Bağımsız’ araştırma kılıfı altında düzenlediği raporlarla istihbarat servisleri ile iş tutan ve emperyalist Batı’nın kirli emellerinin bir yansıması olarak karşımıza çıkan ABD merkezli RAND (ResearchAnd Development), II. Dünya Savaşı’nın sonrasından beri faaliyet gösteriyor. İlk olarak Project RAND adıyla kurulan organizasyon, sözde ordu planlamasıyla araştırma ve geliştirme kararları arasında bir köprü kurmak için oluşturulmuştu. RAND, daha sonra bir sivil toplum kuruluşu kılıfına sığdırılmışsa da hiçbir zaman Amerikan Hava Kuvvetleri’yle bağını kesememiştir.
RAND’ın geçmişi şaibeli ve tartışmalı dolu iddialarla dolu. Kurumum ismi o kadar fazla kirli işe karıştı ki, RAND’ın kendi sitesinde bu tartışmalarla ilgili özel bir bölüm bile açıldı. Bu tartışmalı konuların başında ‘Pentagon Belgeleri’ geliyor.
Kuruluşun, ABD Merkezî İstihbarat Teşkilatı CIA ile “resmi” bir bağlantısı olmasa da CIA’in halka açık arşivlerine bakıldığında “RAND ile daha yakın çalışmalıyız” ifadeleri bulunan kurum içi yazışmalar görülüyor. Bu durum, RAND’ın CIA ie birlikte iş tuttuğunun açık bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
Düşünce kuruluşlarının çoğunlukla bulundukları ülkenin müttefikleri ve hasımları üzerine raporlar hazırlayıp siyasetçilere fikir verdiğine işaret ederek CIA ile RAND arasında bazı noktalarda temasın kaçınılmaz olduğunu düşünenler de var.