İSTANBUL'UN göbeğinde İNGİLİZ BİR AJAN öldürüldü. Eylül ayında KRALİÇE ile görüşen ve işkence edilerek öldürüldüğü iddia edilen kişi eski İngiliz istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier...Suriye'de 'Beyaz Baretliler' olarak bilinen gruba desteği ile tanınan Le Mesurier operasyonları KARAKÖY'de bulunan şirket merkezinden götürüyordu... Olay derin ve karışık. Ancak konunun gelip dayandığı yer ORTADOĞU...
Belki yarın bu konuyla ilgili önemli detaylar paylaşırız. Ama BÖLGENİN giderek karıştığı, karışacağı da kesin... Herkes burada! Petrol ve gaz burada olduğu sürece gelmeye devam edecekler.Devam...Henry Kissinger...Bu yüzyılın büyük isimlerinden biri. ABD'nin attığı her adımın arkasında beyni olan biri. Etkili mi etkili, güçlü mü güçlü... Dün de bugün de... Kissinger, ORTADOĞU dengesini herkesten iyi bilen, yıllarını bu işe adamış biri. 90 yaşını aşmış da olsa hala gelecekle ilgili çıkarımlar yapabiliyor.Çok ortaya çıkıp konuşmaz.2017'de önemli bir çıkış yapmıştı. Sözleri kabaca şöyleydi: 'Düşmanımın düşmanı yakınımdır' sözü artık gerçekçi değil. Herkesin planı, hedefi farklı. Ortadoğu'da işler değişiyor. Düşmanının düşmanı senin de düşmanın olabiliyor. Bu Ortadoğu'daki her ülke ve her oluşum için de geçerli...Sözleri bu kadar da değildi...Son dönemde yenileyerek devam ediyordu... İtiraf gibiydi... "Dünyanın birçok ülkesinin terör örgütüne veya örgütlerine karşı savaşı yalan. Çok kez tepkiler bir açıklama olarak kalıyor.Devamı gelmiyor. Radikal İran imparatorluğu çok tehlikeli olur. DEAŞ bölgeden gönderilirse, ki bunu isteyen ülkeler var, o zaman İran'ın istediği olur. DEAŞ'ın güvenliği de o zaman önemli hale geliyor. Yani DEAŞ'ın yok edilmesi değil öylece kalması ABD için daha önemli.DEAŞ'ın çıkacağı bölgelere İran'ın girmeyeceğini kim garanti edebilir..." Hatırlayın İNGİLİZ BBC DEAŞ'lı teröristlerin Amerikalılar'ca TAHLİYESİNİ görüntülemiş ve dünyaya yaymıştı. BBC'nin yayınladığı görüntülerle DEAŞ'ın ABD'nin emrinde olduğu gerçeği ortaya çıkmıştı.Bu görüntülerin alınmasında Le Mesurier'in rolü ve katkısı var mıydı! Bilmiyoruz.Ama bakacağız... Ancak büyük kavgayı anlatması açısından önemliydi. BBC'nin görüntülerini çekip yaydığı bölgeyi ateşe veren ÖRGÜTE Kissinger sahip çıkmakta!Sözlerinin satır aralarında gelecek ile ilgili plan da görülmekte!"DEAŞ'ın korunması ABD ÇIKARINADIR."Kissinger, DEAŞ ortadan kalkarsa Tahran'dan Beyrut'a kadar uzanan bir İRAN İMPARATORLUĞU'nu kimsenin engelleyemeyeceğini söylemekte. Bu nedenle de DEAŞYPG arasında koalisyon kurulmakta...Kissinger'in bu sözlerinden birkaç gün sonra RUHANİ, AHVAZ ile ilgili önemli bir çıkış yaptı. Ruhani "Ülkenin güneybatısında 53 milyar varil rezerve sahip yeni bir petrol sahası bulduk.Huzistan eyaletinde 2 bin 400 kilometrekarelik bir alanı kapsayan saha, İran'ın kanıtlanmış petrol rezervlerinin dörtte birini oluşturmakta" dedi... AHVAZ yani Huzistan eyaletinin önemli merkezi iki yıl önce sokak olayları ile karıştırıldı.Ahvaz, 2014 rakamlarına göre dünya çapında doğalgaz rezervleri açısından ikinci, petrol rezervleri açısından ise dördüncü sırada olan bir bölgedir. İran petrolünün % 90'ı Ahvaz sınırları içerisinde yer almasına rağmen bölgedeki işsizlik oranı ülkedeki genel işsizlik ortalamasının iki katıdır. Bölge Belucistan eyaleti ile birlikte İran'ın en fakir bölgesi durumundadır.Yaşayanlar arasında 500 bin ile 1 milyon ARAP bulunmaktadır...Hayat pahalılığını öne süren binlerce kişi sokakları ateşe vermiş, DEVRİM MUHAFIZLARI bile müdahale edememişti! Süt ürünleri ve yumurta fiyatlarının yüzde 57, meyve fiyatlarının yüzde 68, et fiyatlarının yüzde 39, şeker fiyatlarının yüzde 41 ve pirinç fiyatlarının da yüzde 21 artması insanları sokağa dökmüştü. Oysa olayların üzerinden bir süre geçince AHVAZ'ın petrol denizi olduğu, bulunanlarla ve bulunmayı bekleyenlerle birlikte bir SERVETE ev sahipliği yaptığı anlaşılmaktadır... ABD de bunu çok iyi bilmektedir.Aynı şekilde IRAK...Günlerdir insanlar dışarıda.Terör hortlamış durumda.Oluk oluk kan akıyor. IRAK sarsılıyor. ABD açıklama yapmakta gecikmiyordu:YÖNETİM İSTİFA...Uzaktan bakıldığında ABD'nin petrolü koruma altına almak için TERÖR ÖRGÜTLERİ kurduğu, petrole uzanma ihtimali olan güçleri iç karışıklıklarla bertaraf ettiği görülmekte. Türkiye yıllardır PKK ile şimdilerde de YPG ile bölgeden itilmek istenmekte. Türkiye dinlemese de yoluna devam etse de amaçları ortada. İran için de değişen bir şey yok.BEYRUT'a kadar sarkan ve Çin ile yakınlaşan bir İRAN MODELİ istenmiyor. DEAŞ'ı kurup, silahlandırıp Suriye topraklarını gasp eden sonra da YPG'ye veren ile aldıkları topraklardaki petrol kuyularını koruyanlar aynı aklın ürünü! Hepsinin arkasında ABD AKLI VAR! Elbette buna itiraz eden AVRUPA BİRLİĞİ ve ÇİN...İngiltere'nin durumu çok net değil. AVRUPA ile mi gidecekler yoksa yeni bir yol mu bulacaklar netleşmiş değil. Ancak ABD petrolü elinde tutarak rakiplerini bitirmek istemekte. Rusya'nın buna hiç itirazı yok. Türkiye ise en net ülke! "PETROL İÇİN ÜRETTİĞİNÖRGÜTLERİ BİTİRİRİM" diyor. Türkiye'nin de dünya üzerindeki ittifakı şu an için net değil. Herkesle görüşen ANKARA profili var şu an için... Türkiye'nin eğilimine göre içeride de siyaset hareketlenecektir.Tercih edilmeyen tarafın aktörleri anında sahne alacaktır. Bu ALMANYA'nın, İNGİLTERE'nin ya da ABD'nin içeride gücü ele geçirmek için attığı adım olarak görülecektir...Başkan Erdoğan'ın ABD gezisinden sonra olayların akış hızı artacaktır. "KASIM'dan sonra ORTADOĞU başkadır" diyeceğimiz dönem başlayacaktır... Zaten şu an çok az ülke sağlıklı uyuyabiliyor! Bu artacaktır!PETROL varsa SAVAŞ da vardır... Kissinger ne diyordu;Petrolü kontrol edersen ulusları kontrol edersin, yiyeceği kontrol edersen insanları kontrol edersin... Hiçbir şey, güçten daha afrodizyak değildir... Adam anlatmış her şeyi değil mi!.Ergün Diler/Takvim Gazetesi