İmamoğlu bu tabloyu 31 Mart’tan sonra 18 günlük mazbatalı döneminde astırdı, ancak seçimlerin yenilenmesine karar verildikten sonra adamları tabloyu götürdüler. Yalanla siyaset tarzını benimsedikleri için önce “Atatürk’ün tablosunu indirdiler” diye kampanya yaptılar. Kendi adamlarının tabloyu sırtlayıp götürdüklerinin görüntüleri ortaya çıkınca zaten bu algı almış başını yürümüştü.
Hâlâ bunu sürdürdüklerini Sözcü başyazarı Rahmi Turan’ın yazısında görüyoruz:
“… makam odasından arsızca, utanmazca, hayret verici bir onursuzlukla kaldırılan Atatürk tablosunun geri gelmesi ve ‘Başkanlık makamı’nın arkasındaki duvara asılması, Atatürk karşıtı malum zevata tokat gibi bir cevaptır.”
Ecnebilerin POST TRUTH(*) dedikleri yalanla algı oluşturma rezilliğinin nadide örneklerinden birini sunan Rahmi Turan’ı bir kenara bırakıp bu tablodaki fotoğrafa dönelim.
İmamoğlu’nun astırdığı ve âdeta fetişleştirdiği O TABLONUN SIRRI ne?
İstanbul’un yeni başkanı bir mesaj mı vermekteydi bu tabloyla?
Ümit Akdemir’i aradım ve araştırmaya başladık.
Fotoğrafın çekildiği yer Erzurum’un Pasinler ilçesinde bir köy. Fotoğrafları Mustafa Kemal’in o ziyaretleri sırasında çeken Anadolu Ajansı o “yer”i belirtmemiş. Yalnızca Pasinler (şimdiki adıyla Hasankale ilçesi) deyip geçmiş. Pasinler büyük bir nahiye ve ona bağlı köyler var.
Yıl 1924.
Erzurum 1924 yılı içinde üç ayrı depremle sarsılmıştı. En şiddetli ve yıkıcı olan 13 Eylül 1924 tarihinde meydana gelmiş, ciddi anlamda mal ve can kaybına neden olmuştu. Depremin kış mevsiminin başlamasına yakın bir tarihte meydana gelmesi durumu iyice ağırlaştırmıştı.
Deprem Erzurum merkez ve çevresini etkilemişti. Tam bir dakika süren 6,9 büyüklüğündeki bu deprem en büyük hasarı da Pasinler ve ona bağlı köylerde meydana getirmişti.
Mustafa Kemal depremi tesadüf eseri “Sonbahar Gezileri” olarak bilinen gezi programı kapsamında Trabzon’dayken öğrendi. Haberi alınca Samsun’dan getirilen otomobillerle Erzurum’a gelen Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, Pasinler nahiyesi ve köylerini ziyaret ederek halka moral vermeye çalıştı. Gezide kendisine eşi Latife Hanım, vekil ve mebuslar (milletvekili) da eşlik etmekteydi. Tablo o kadar vahimdi ki zengin bir aileden gelen Latife Hanım depremzedelere 10 bin lira bağışladı. Mustafa Kemal de kişisel servetinden 10 bin lira verdi ki(**) bu miktarlar son derece yüksekti o zamana göre. 45 katlı bir ev 250400 lira arasında satılmaktaydı(***) İstanbul’da. Bu arada yanlarındaki milletvekilleri üçer bin, yaver, umumi kâtip ve diğerleri de 100200 lira arası yardımlarda bulundular.
Mustafa Kemal Paşa ve eşi Latife Hanım 4 Ekim tarihinde Sarıkamış’a doğru yola çıktılar. Yol boyunca hasar gören köylere uğrayıp köylülere taziyelerde bulundular, onların dertleri dinlediler.
Mustafa Kemal Paşa’nın uğradığı köyler arasında KORUCUK KÖYÜ de vardı. Korucuk Pasinler ile Sarıkamış arasındaki demir yolu üzerindeki istasyonlardan (şimdi istasyon yok) biriydi. Pasinler’e en yakın köy. Bugünkü adı Şehit Burak Karakoç Mahallesi. (****)
İşte Ekrem İmamoğlu’nun makam odasına asılan bu fotoğrafın Korucuk köyünde çekildiği ileri sürülüyor.
Sebebini şimdi açıklayalım. KORUCUK KÖYÜ FETÖ elebaşı FETULLAH GÜLEN’İN DOĞDUĞU KÖY.
Bu fotoğraf Fetullah Gülen’in yeğeni şimdi firari olan eski STV spikeri Kemal Gülen tarafından Genelkurmay, TRT ve Anadolu Ajansı arşivlerinden çıkarıldı ve o zamanki “Cemaat basınında” bol bol kullanıldı. İddia edilen odur ki Mustafa Kemal Paşa’nın konuştuğu o kişi de Fetullah Gülen’in Halil dedesidir.
Fotoğraf FETÖ elebaşı Gülen için son derece sembolik bir öneme sahip. Bu yüzden tablonun bir benzeri o zamanki adıyla Cemaat mensupları tarafından 28 Şubat döneminde ziyaret ettikleri Genelkurmay Başkanlığı’na armağan olarak götürüldü.
Bu arada Anadolu Sigorta da geçtiğimiz yıllarda Pasinler depremini ve Mustafa Kemal’in ziyaretini konu alan bir reklam filmi çekmişti. Çok dokunaklı olan bir reklam filmiydi ve Mustafa Kemal’i ona inanılmaz derecede benzeyen Mustafa Preşeva adlı kurgu uzmanı bir isim canlandırmıştı.(*****)
Kemal Gülen eski adıyla Korucuk olan Fetullah’ın doğduğu köye gelen ünlü isimlerin fotoğraflarını topluyor ve arşivliyordu. Onlar arasında 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren ile eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal da vardı.
1989 yılında Erzurum’da yapılan TSK Kış Tatbikatına katılan Özal ve Evren bir ara Fetullah Gülen’in Halil dedesinin onarımdan geçirilen evine götürülmüşlerdi. O eve yapılan ziyaretin filmleri nasıl olduysa TRT ya da Anadolu Ajansından Kemal Gülen’in eline geçmiş herkese göstermekteydi...
Bir fotoğraf insanı nerelere götürüyor.
Artık bilemiyoruz, kim ne mesajı vermek istiyorsa bunu âdeta gözümüzün içine baka baka yapıyor.
.....
(*)POST TRUTH: Belirli bir konu üzerinde KAMUOYUNU YÖNLENDİRMEDE nesnel gerçeklerden çok, duyguların ve kişisel kanaatlerin etkili olması ve bu yönde algı oluşturma eylemi.
(**) Nurhan AydınElif Ergün
https://dergipark.org.tr/download/articlefile/418430
(***) http://blog.milliyet.com.tr/bunlaribiliyormuydunuz1nostalji/Blog/?BlogNo=133778
(****)Terör örgütü DEAŞ tarafından şehit edilen Uzman Er Burak Karakoç Korucuk köyü doğumluydu ve ailesinin isteği üzerine teröristbaşı Gülen ile köylerinin anılmaması için isminin değiştirilmesi talebinde bulunmuşlar, Pasinler Belediyesi Meclisi de bu talebi yerine getirmişti.
(*****) https://www.youtube.com/watch?v=13O7TrFP2mE
Fuat Uğur/Türkiye Gazetesi