Auto-Created-3
04 Şubat 2022 ( 3060 izlenme )
Reklamlar

Jeff flake kimdir ?

ABD yönetiminin Türkiye’ye atadığı Büyükelçi Jeffrey L. Flake ocak ayında Ankara’da görevine başladı. 20012013 yılları arasında ABD Kongre üyesi olan Flake, 20132019 yılları arasında da Arizona Eyaleti Senatörü olarak görev yaptı.

Yani ülkemizde elçilik koltuğunda sadece bir diplomat değil aynı zamanda da bir ABD’li siyasetçi var.

Flake, ABD medyasının da yakından tanıdığı bir şahıs.

CNN ve CBS haber kanallarında sıklıkla baş gösterdiğini hem yazılı biyografisinden hem de takip ettiğimiz haberlerden biliyor ve takip ediyoruz.

Flake’in Zimbabve Güney Afrika’da misyoner olarak görev aldığını da hatırlatalım.

İyi de bunu neden hatırlatma gereği duydum şimdi ben?

Çünkü Flake ve benzerlerinin sahip olduğu paradigma, Türkiye ile Zimbabve arasında çok ayırım yapmaya müsaade eden bir paradigma değildir.

Yani ha kel Hasan, ha Hasan kel…

Geçtiğimiz yıl içinde Erdoğan CBS televizyonuna verdiği röportajda lafı eğip bükmeden "Bundan sonraki dönemde de kimse bizim savunma sistemleri noktasında hangi ülkeden ne kadar ne alacağımıza müdahale edemez. Bunun kararını verecek olan biziz. Şu anda 84 milyon nüfusa sahip bir ülke olan Türkiye, kendi savunma noktasındaki bütün kararlılığını ortaya koyacaktır. Bu kararına da kimse müdahale edemez" dediğinde ilk tepki şimdi Türkiye’de ABD elçiliği koltuğunda oturan Jeff Flake’den gelmişti.

Flake, ‘Türkiye’yi buradan ikaz ediyorum, herhangi bir Rus silah sistemini daha satın almak mevcut yaptırımların üzerine daha fazla CAATSA yaptırımlarının uygulanmasını tetikleyecektir’ diye karşılık vermişti.

Türkiye’ye gelir gelmez ayağının tozu ile bir kebapçıda eşi ile 1960’lı yıllarda haber olabilecek şekilde ‘çok lezetliii, harika’ diye yorumlar yapması ve bunu sosyal medya üzerinden yayınlaması, ABD siyasi aklının 2022’nin Türkiye’sinden nasıl da bihaber olduklarının en net göstergesi.

Washington’ın Türkiye büyükelçisinin New York usulü biftek yedikten sonra ‘very delicious, wonderful’ demesinin ABD sokağında nasıl alıcısı yoksa, bu ucuz PR çalışmasının da Türkiye’de zerre kadar değeri yok.

Oysa bizleri elçilik faaliyetleri ile alakadar eden ve sizden duymak istediğimiz farklı konular var.

Mesela 15 Temmuz gecesi ile ilgili dönemin ABD Büyükelçisi John Bass şu açıklamaları yapmıştı: “Ben darbe girişimini Ankara’da rezidansta jetler alçak uçuş yapmaya başladığında öğrendim. Yaklaşık 22.00 sularıydı. Türk hükûmetinden bunun bir yasa dışı darbe girişimi olduğuna dair aldığım telefonun hemen ardından gittik dar bir ekiple beraber saat 23.30 sularında Büyükelçiliğe geçtik. Arayan Türk Dışişleri Bakanlığından birisiydi ve saat 23.15 civarıydı. Arayan kişi bu bilgiyi Washington’a iletmemi istedi ve Türk hükûmetinin ABD’nin desteğini beklediğini bildirdi. Ben de bunu derhâl yaptım."

Lakin ABD’den bu alçaklık ile alakalı tepki, saatler sonra Moskova üzerinden geldi. Moskova’da bulunan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, ‘Türkiye’de barış, istikrar ve devamlılık olmasını umuyor ve taraflara itidal çağrısında bulunuyorum’ demişti.

Burada takılı kaldık biz mesela…

Bu ülkede sizin eşit mesafede duracağınız iki taraf yok, bilin istedim…

ABD Başkanı Joe Biden’ın sürekli olarak Türkiye’deki yönetimin otoriterliğine dair yaptığı açıklamalar, darbe gecesi ABD yönetiminin takındığı tutumdan dolayı bizler için sadece acı bir gülümseme vesilesi. Yoksa, haklısınız Türk kebabı çok lezzetli…

Mesela hâlâ MİT tırlarının durdurulmasında görevli FETÖ mensubu savcılar ile ABD Büyükelçiliği arasında geçen konuşmanın mahiyetini toplum olarak öğrenebilmiş değiliz.

Başsavcılık, elçiliğinize gönderdiği yazıda FETÖ’cü firari şüpheli Bayram Andaç'ın kullandığı bildirilen GSM hattından 20 ve 24 Ocak ile 21 Şubat 2014 tarihlerinde 5 kez Büyükelçilik ve Başkonsolosluk numaralarının arandığı, firari şüpheli Muharrem Gözüküçük'ün kullandığı kaydedilen GSM hattından da 6 Mart 2014'te iki kez Büyükelçiliğin arandığı bilgisini iletti ve makamınızdan mahiyetini sordu.

Telefon irtibatlarının saat ve görüşme sürelerinin de yer aldığı yazıda, "Belirtilen tarih ve saatlerde, hangi gerekçeyle Büyükelçiliğiniz ve İstanbul Başkonsolosluğunuzun arandığını, hangi görevlilerle görüşme yapıldığının, görüşme konusu ve mahiyetinin ivedi olarak Cumhuriyet Başsavcılığımıza bildirilmesini rica ederim" ifadeleri kullanıldı. Bugüne kadar savcılığın bu yazısına ne cevap verildiği kamuoyu tarafından hâlâ bilinmiyor. Hani ola ki size bile bu konuda yeterli bilgi verilmediyse diye hatırlatıyorum.

Yoksa kebap gerçekten güzel ve biz misafirperver bir milletiz…

Amerikan düşmanlığı koca bir safsata.. Sayın Büyükelçi, bu necip ve baskın karakterli milletten Amerikan halkına düşmanlık falan çıkmaz, bakmayın siz ABD’de yazılıp çizilen ‘Türkiye’deki Amerikan karşıtlığı’ konularında yazılan çizilenlere.

Bu millet Amerikan halkına değil, sınırımızın hemen dibinde eşkıya besleyen yönetiminize son derece öfkeli.

15 Temmuz gecesi sizin de sıklıkla arzı endam ettiğiniz kanallarda konuşanları hep hafızamıza not ettik. O yüzden sizin oralardaki ismi Türk bazı kontörlü klavyelerin yazıp çizdikleri buralarda yaprak bile kıpırdatmıyor.

Zamanla siz de şahitlik edeceksiniz, sofrasının başköşesine oturtur sizi Türk insanı, ama olanı biteni ‘kebap çok lezzetli’ diyerek kapatma şansınız artık yok sayın Büyükelçi.

Ve son bir hatırlatma daha Sayın Büyük Elçi, Zimbabve ve Güney Afrika görevleriniz sizi çok tesir altına almasın, burası bir imparatorluk bakiyesi ülke ve en sıradan bir vatandaşı dahi sizinle ‘Muhteşem Süleyman’ edası ile konuşur.

Siz bakmayın elini kolunu heyecandan nereye koyacağı konusunda şaşkınlık yaşayanlara. Ara sıra kulak verin bizlere, yanıltmayız biz, gerçek neyse onu yazarız.

ABD gibi büyük bir ülke ile de simetrik ve iyi bir ilişkiyi çok önemseriz, değer veririz…

Yusuf Alabarda/Türkiye

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bir misyonerin itirafları Okkası 3 kuruşa satılan Osmanlı arşivi FIRTINA ÖNCESİ Skandal sözleri ortaya çıktı! 'İsterdim ki Kuzey Kıbrıs İngiltere'ye bağlı olsun'