Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Orta Doğu'nun, yeni tip koronavirüs (Kovid19) de dahil olmak üzere çeşitli krizler karşısında bölge için temel istikrarı sağlayacak bir bölgesel güvenlik anlaşmasına ihtiyacı olduğunu söyledi.
Katar resmi ajansı QNA'nın haberine göre, Dışişleri Bakanı Al Sani, Johns Hopkins Üniversitesinin internet aracılığıyla düzenlediği "Körfez Bölgesinde ve Dışında Küresel Dış Politika ve Diplomasi" konulu sempozyuma katıldı.
Sempozyumda konuşan Bakan Al Sani, "Dışlama veya kısıtlamalar uygulamak yerine, bölgesel güvenlik çerçevesinde doğrudan iş birliği ve diyalog yoluyla uzun vadeli güvenlik elde etmek için daha büyük fırsatımız var." dedi.
Körfez kriziyle ilgili ise Al Sani, uluslararası toplumun, krizin Katar devletine ve halkına yönelik yalan ve işlenen suçlara dayandığının farkında olduğunu vurguladı.
Al Sani, "Orta Doğu'nun, Kovid19 da dahil olmak üzere çeşitli krizler karşısında bölge için temel istikrarı sağlayacak bir bölgesel güvenlik anlaşmasına ihtiyacı var." değerlendirmesinde bulundu.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır'ın 5 Haziran 2017'de Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmeleri ve bu ülkeye ekonomik abluka uygulamaları, Körfez bölgesinde krize yol açmıştı.
Katar'a abluka uygulayan ve boykot eden ülkelerin gıda ve ilaç yardımlarını engellemek ve hava sahasını kapatmak suretiyle Katar aleyhinde aldıkları önlemlere ülkesinin misilleme yapmadığını kaydeden Al Sani, "Biz, Körfez İşbirliği Konseyine (KİK) ve onun birliğine inanıyoruz ancak bir şartımız var. O da tüm ülkelerin egemenliğine ve aralarındaki eşitlik ilkesine saygı duymak." diye konuştu.
Libya'daki gelişmelere de değinerek durumu "kötü" olarak nitelendiren Al Sani, Avrupa ve Arap ülkelerinin ülkeyi zorla yönetmek isteyen Halife Hafter'i desteklemek için Libya'nın işlerine müdahalede bulunduğunu söyledi.
Libya kriziyle mücadelede uluslararası çelişkiyi de eleştiren Al Sani, "Libya'daki yabancı müdahaleye karşı uzun süre sessiz kalınmasının ardından, sadece Türkiye'nin müdahalesine karşı uluslararası tepkiler ortaya çıktı." dedi.
Ülkesinin Libya hükümetini ve Suheyrat anlaşmasından çıkan sonuçları desteklediğini yineleyen Al Sani, Libya'daki yönetimin sorunsuz bir şekilde değişimini sağlamanın tek yolunun bu anlaşma olduğunu vurguladı.
Filistin meselesine de değinen Al Sani, Hamas'ın, Filistin halkının ayrılmaz parçası olduğunu kaydetti.
Katar'ın, siyasi oluşumlarına bakmaksızın Filistin halkını desteklediğini belirten Al Sani, ülkesinin Filistin yönetimiyle ayrıcalıklı irtibatlarının bulunduğunu söyledi.
Katar'da düzenlenecek 2022 FIFA Dünya Kupası'yla ilgili ise Al Sani, futbolun, siyasi olayların böldüğü bölge ülkeleri arasında yeniden birliği sağlamasını umduğunu dile getirdi.