UlusalcıKemalist çevreler tarafından ‘Türkçülüğün kurucularından’ ve ‘Türk dostu’ olarak tanıtılan Musevi asıllı Armin Hermann Vambery’in Siyonizm’in ilk casusu olduğu ve İngilizler adına ajanlık yaptığı ortaya çıktı. 1870 yılında Budapeşte Üniversitesi’nde Türkoloji kürsüsünü kuran ve 1910 yılında kurulan Turan Cemiyeti’nin Onursal Başkanı olan Vambery, Osmanlı toprakları Filistin’de bir Yahudi devleti kurmak için çalışan Theodor Herzl’i Sultan II. Abdülhamit ile görüştüren kişi olduğu da belirlendi.
Armin Hermann Vambery Ulusalcı-Kemalist çevrelerde ‘Türklerin dostu’ olarak tanınan ve tanıtılan Musevi asıllı Armin Hermann Vambery’in, yüklü miktarda para karşılığında İngilizler için Orta Asya’da casusluk yaptığı ve Yahudiler için Filistin’de toprak isteyen Siyonizm’in ideologu Theodor Herzl’i Sultan II. Abdülhamit ile görüştüren kişi olduğu ortaya çıktı.
Kemalist çevrelerce dünyada ilk ‘Türk Derneği’ni Budapeşte’de açtığı ve Budapeşte’deki üniversitede Türkoloji kürsüsünü kurduğu için ‘Türk dostu’, ‘Türk milliyetçisi’ olarak lanse edilen ünlü oryantalist Armin Hermann Vambery ile ilgili çarpıcı gerçekleri Türkiye’de ilk kez habervaktim.com açıklıyor. Şimdiye kadar ulusalcı-Kemalist çevrenin ‘Türk dostu’ diyerek sahip çıktığı ve aynı zamanda 1910’da kurulan Turan Cemiyeti’nin Onursal Başkanı Vambery’le ilgili bilinmeyenleri, Eski MOSSAD Direktörü ve İsrail Ulusal Güvenlik Kurulu Sekreteri Efraim Halevy’in Londra’da bir sinagogda açıkladı. Meir Dagan, Ariel Sharon, Efraim Halevy
8 Kasım 2009 tarihinde Londra’daki Hamsptead Sinagog’unda İsrail istihbarat tarihi üzerine yaptığı konuşmada “Siyoizm’in İlk Casusu” diye tanımladığı Vambery ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Konuşmasının bir kısmı National Post’ta da yayınlanan Halevy, İsrail istihbarat tarihinin 19. yüzyıla kadar geriye gittiğini belirterek, Siyonizm’in kurucusu Theodor Herzl ve Siyonizm’in ilk casusu diye tanımladığı Armin Vambery’in İstanbul’daki buluşmaları üzerine ilginç bilgiler verdi. Halevy’e göre, Filistin’de bir Yahudi devleti kurulması için Sultan Abdülhamit’le görüşmek isteyen ancak bir türlü saraya girmeyi başaramayan Theodor Herlz, Osmanlı paşalarının güvenini kazanmış olan Macar Yahudisi Armin Vambery’e gitti. Yüklü miktarda para karşılığında Vambery, saraydaki tanıdıklarının da yardımıyla Herzl’i Sultan Abdülhamit ile görüştürdü. Sultan Abdülhamit’e Osmanlı İmparatorluğu’nun tüm borçlarını ödemesi karşılığında Filistin’i isteyen Herlz, istediğini alamayarak geri dönmüştü.
Herlz’i Sultan Abdülhamit’le görüştüren Vambery’in hayat hikayesi hakkında bilgi veren eski MOSSAD Direktörü Havely göre, kadın terzisinde çırak olarak işe başlayan Vambrey, okula gitmek için bulduğu destek sayesinde 16 yaşına geldiğinde 10 dil konuşabiliyordu. 20 yaşına geldiğinde Osmanlıca’yı çok iyi konuşabilen ve Osmanlı kültürüne hakim olan Vambery İstanbul’a hareket etti ve kısa bir süre sonra ‘Türk’ olup, bir Osmanlı generaline (Sadrazam Keçecizade Mehmet Fuat Paşa) sekreter oldu. Keçecizade Mehmet Fuat Paşa, Osmanlı döneminin en ünlü Masonlarından biri olarak tanınıyor..İstanbul’da kısa süre içerisinde Osmanlı İmparatorluğu içerisinde konuşulan 20 dile ve lehçeye hakim olan Vambery, Türkçe-Almanca sözlüğü de yazdı. Halevy, Vambery’in Osmanlı İmparatorluğu’nda bulunduğu sırada kendisini Sünni bir derviş olarak tanıttığını ve daha önce hiçbir Avrupalı’nın çıkmadığı gezilere çıktığını söyledi. Halevy’e göre, Mekke’den gelen bir grup hacı kafilesine katılan Vambery İran, Buhara ve Semerkant’ı gezdi ve ardından 1864’te “Orta Asya’ya Seyahatler” isimli bir kitap yazdı.
Orta Asya seyahatinden döndükten ve kitabını yayınladıktan sonra Vambery Budapeşte Üniversitesi’nde Doğu Dilleri Profesörü olarak atandı ve burada 40 yıl boyunca araştırmalar yaptı. İsrail istihbaratı MOSSAD’ın Vambery’in yolunda gittiğini söyleyen Halevy, Vambery ile ilgili şimdiye kadar bilinmeyen bir gerçeği de açıklamış oldu. Vambery’in dört kez din değiştirdiğini ve akademik çalışmalarıyla eş zamanlı olarak hem Osmanlı hem de İngiliz istihbaratı görevlerini yürüttüğünü söyleyen Halevy, Vambery’in sadece İngilizlere istihbarat sağlamakla kalmadığını aynı zamanda Rusların Orta Asya’daki İngiliz menfaatlerine yönelik tehdidine karşı çalışmalar yaptığını belirtti. Vambery’in bilgi toplayan ve onları anında kullanıma sokan bir ajan prototipi olduğunu kaydeden Halevy, Vambery’nin ikili oynayan bir casus değil, farklı konularda farklı hareket eden biri olduğunu kaydetti. Halevy’e göre Siyonizm’in kurucusu Theodor Herzl’i Sultan 2. Abdülhamit ile görüştüren kişi de Vambery’ydi. Herlz, Vambery’e Sultan Abdülhamit ile görüştürmesi için yardım istediğinde, Vambery yardımı için yüklü miktarda bir para alıyor. Vambery’in Sultan Abdülhamit ile görüştürdüğü Theodor Herlz istediğini alamadı.
Vambrey’in gelecek nesiller için bir model olduğunu belirten Halevy, Vambery’in genellikle hedef seçtiklerinin dinindenmiş gibi kendisini gösterdiğini ve bu şekilde onların güven ve saygısını kazandığını söyledi. Havely, Vambery’in, kendisinin yolunda giden istihbaratçılardan farkını şöyle açıkladı: “O, onun (Vambery) yolunda gidenlerden bir konuda ayrıldı. Genellikle desteklediği hiçbir davaya gerçekte sadık olmadı. Onun tek davası, olabildiğinde para toplayabilmekti.”
(Mehmet Nedim Aslan, habervaktim,com, 12-2009)