CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz anma törenlerine katılacaklarını duyurdu.Kılıçdaroğlu bir televizyon kanalında "Hükümetin öngördüğü bir program var. CHP olarak 15 Temmuz'un yıl dönümünde ne yapmayı düşünüyorsunuz? Ne yapacağınız şimdiden belli mi?" şeklindeki soruya şöyle cevap verdi:
"15 TEMMUZ'DA BİR ANMA TÖRENİ YAPILIRSA BİZ DE KATILACAĞIZ, SAYGI DURUŞUNDA BULUNACAĞIZ"
"249 şehidimiz var, binin üzerinde de gazimiz var. Biz bunlara sahip çıkacağız. Bunların kanı yerde kalmayacak. Sonuna kadar da sahip çıkmaya kararlıyız. Anılmaları mı, elbette anacağız, saygı mı, elbette saygı duyacağız. O nedenle 15 Temmuz'da bir anma töreni yapılırsa, elbette ben de, örgütlerimiz de, hep beraber anma törenlerine katılacağız, saygı duruşunda bulunacağız. Bizim hiçbir tereddüdümüz yok."
CHP'ye yakın Gezici Araştırma Şirketinin yaptığı ve geçen hafta yayınlanan son araştırma CHP'ye uyarı niteliği taşıyordu. Araştırmanın sonucuna göre CHP'nin söylemlerinin halkta bir karşılığı yok. Anket sonuçları; şu an Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına karşı başlattığı yürüyüşü sürdüren ve 15 Temmuz Darbe Girişimi için "Kontrollü darbe" diyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu yalanlar nitelikte. Halkın büyük bir çoğunluğu Kemal Kılıçdaroğlu ile aynı şeyi düşünmüyor.Araştırma sonuçlarına göre toplumun yüzde 92,6'sının gerçek bir darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kalındığını belirttiğini ifade eden Gezici, "Kontrollü darbe sözünün toplumda hiçbir karşılığı yoktur. Tam aksine bunu söyleyen kişiler toplumda itibarsızlaşmaktadır ve itibarı azalmaktadır." diye konuşmuştu. "Kontrollü darbe" söylemini kullanan siyasetçilerin seçimlerde toplum tarafından cezalandırılabileceğini kaydeden Gezici, "Türk halkı kişilerin veya kurumların mali bilançolarına bakarak güven oluşturmuyor, onların milli ve muhafazakar diline bakarak güven endeksini oluşturuyor. Eğer ki siz 15 Temmuz gerçeğini görmeyip bunu kontrollü darbe olarak değerlendirirseniz bu topluma saygısızlık olarak değerlendirilir. Toplum bu milli dile milli dil anlamında destek verilmesini arzu ediyor ve tabii ki komisyonlar var bunlar araştırılıyor fakat bu bir gerçek var. Türkiye Cumhuriyeti 15 Temmuz'da yüzlerce şehit vermiştir, gazi vermiştir ve 15 temmuz darbe girişimini bu FETÖ örgütünü yıllar, hatta belki asırlar öncesinden hazırlayarak geldiğini düşünen bir toplum var. Bu toplumu görmezlikten gelemezsiniz." demişti.
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNİN ARKASINDA FETÖ VAR
Murat Gezici, araştırma sonuçlarına göre, toplumun yüzde 97.7'si, Fetullahçı Terör Örgütü'nü bir terör örgütü olarak kabul ettiğini belirtti.
Halkın 94,2'si, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin arkasında Fetullah Gülen'in ele başı olduğu Fetullahçı Terör Örgütü'nün olduğunu düşündüğünü kaydeden Gezici, araştırma sonuçlarına göre halkın Türkiye'deki en tehlikeli terör örgütü sıralamasında, ilk sırada FETÖ'ye yer verdiğini, bu örgütü PKK'nın izlediğini söyledi.Gezici, bu durumu şöyle açıkladı:
"PKK terör örgütünün onlarca yıldır Türkiye'nin başına ciddi anlamda terör eylemleriyle sıkıntılar getirdiği görülmüştür. Daha fazla kan akıtmıştır ama FETÖ ise darbe teşebbüsüyle ülkeyi ele geçirmeye çalışması vatandaş üzerinde daha büyük bir psikolojik etki yapmıştır ve FETÖ terör örgütünü daha tehlikeli olarak bulmaktadır."
HALK FETÖ İLE MÜCADELENİN DEVAMINI İSTİYOR
Katılımcılara "Darbe girişiminin sebebi sizce nedir" sorusunu yönelttiklerini ve halkın birinci sırada "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı yok etmek", ikinci sırada "Devleti ele geçirmek", üçüncü sırada "TBMM'yi, demokrasiyi ortadan kaldırmak", dördüncü sırada "Cumhuriyet, laik ve hukuk sistemi bitirmek" yanıtını verdiğini aktaran Gezici, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu süreçte halkın yüzde 88,6'sı, FETÖ'yle mücadelenin sürmesini istiyor. Bu mücadelenin yetersiz geldiğini ve bunun daha sürdürülebilir bir şekilde devam etmesi gerektiğini ifade ediyor. Halk milli ve ulus devlet anlayışla hareket ediyor. İktidara destek veriyor, milli duygularını görmeyen muhalefet veya iktidar başarılı olamaz. Yani bu mücadelenin devam etmesi gerekiyor ve bu mücadeleyi gayri ciddi olarak değerlendiren siyasi liderler de hezimete uğrayabilir. Halkın milli duygularını bu milli süreci görmeyen seçmen seçmeni görmeyen siyasi liderler hezimete uğrayabilir."