GELEN SORU
“Sizden biriniz secde ettiği vakit ellerini köpeğin döşediği gibi döşemesin, uyluklarını bitiştirsin.” hadisi serifi kadınları kapsamıyor mu?
Kadınlar secdeye giderken kollarını ve ellerini yere koyuyor. “Sizden biriniz secde ettiği vakit ellerini köpeğin döşediği gibi döşemesin, uyluklarını bitiştirsin.” hadisi serifindeki pozisyonda olmuyor mu?
Resulullah(sav) ‘ın bu benzetmesi kadınların secde sekli için de geçerli mi?
CEVAP
Değerli kardeşimiz,
Hz. Ebu Hureyre’den nakledilen bu hadis rivayeti içinde bir ravi zayıf olduğu için zayıf kabul edilmiştir. (bk. elElbani, Sahihu Ebi Davud, 4/55)
Bununla beraber, konumuzla ilgili olan ve Hz. Enes’ten nakledilen “Secdelerinizde mutedil olun, biriniz(secde ettiği vakit) kollarını köpeğin döşediği gibi döşemesin.” (Ebu Davud, hno:897) manasındaki hadis rivayeti sahihtir(elElbani, a.g.e, 4/49).
Zaten bu hadis rivayeti Buhari’de de yer almıştır. (hno: 822)
– “Secdelerinizde mutedil olun” emrinden maksat, kişinin ellerini secdeye koyarken, kollarını da ne tamamen yere döşemesi, ne de dikey olarak havada tutmasıdır. Bilakis, bu iki pozisyonun arasında bir konumda tutmak gerekir.
Aslında hadisin daha sonraki “kollarını köpeğin döşediği gibi döşemesin”manasındaki ifadesi “secdede mutedil olmanın” bir açıklamasıdır.
Buna göre, elleri secdeye koyarken, kollar/dirsekler yere konulmaz, karın da uyluklara yapıştırılmaz. (bk. Haşiyetü’sSindi ala’nNesai, 2/183, 214)
– Hanefi mezhebinde, secdede erkeklerin karınlarını uyluklarından uzak tutmaları; kadınların ise karınlarını uyluklarına yapıştırmaları sünnettir. (bk.V. Zuhayli, elFıkhu’lİslami, 2/102; elCezeri, elFıkhu ala’lMezahibi’lArbaa, 1/219220)
Malikler de (Zuhayli, 2/107), Şafiiler de (Zuhayli, 2/112), Hanbeliler de (Zuhayli, 2/118), bu konuda Hanefiler gibi düşünüyorlar.
Özetlersek, Maliklerin ufak bir açıklamaları dışında, dört mezhebin ittifakıyla secdede erkeklerle kadınların duruşu farklıdır. Kadınların duruşu onların tesettür konumlarına daha uygundur. (bk. elCezeri, 1/23637)
– Bazı kaynaklara göre, kadının erkekten farklı olarak secdede iken kollarını yere döşemesi fakihlerin içtihadıdır. (bk. elMevsuatu’lFıkhıye, 5/277)
– Bununla beraber, bazı hadis rivayetlerinden anlaşıldığına göre, Hz. Peygamberin secdedeki köpeğe benzetilen duruşu yasaklaması erkeler içindir.
Nitekim, Hz. Aişe şöyle demiştir: “Nebi (asm) erkeğin secdede kollarını kurtlar (köpek, tilki v.b.) gibi döşemesini yasakladı.” (bk. Muslim, hno: 240; elMevsuatu’lFıkhıye, 24/203)
KADINLARIN NAMAZ KILARKEN ERKEKLERDEN FARKLI OLDUĞU DURUMLAR VE BU DURUMUNLARIN NEDENLERI HAKKINDA BILGI VERIR MISINIZ? KADINLARIN RÜKUYU ERKEKLER GIBI TAM YAPMAMASININ DELILI NEDIR?
Namazın farzı, vacibi, sünneti erkeklerle hanımlarda aynıdır. Bu gibi temel konularda değişiklik söz konusu değildir.
Ancak fıkıh kitaplarında müstehap derecesindeki bazı farklılıklar hanımlara tavsiye edilmekte, hatta bu farklılıklar hanımların ibadetteki tesettürle ilgili özellikleri olarak da nazara verilmektedir.
Gerek Kur’an’ın gerekse sünnetin, kadınların tesettürüne özel bir önem atfettiği hepimizin malumudur. Namazda kadınların bazı hareketlerinin erkeklerden –kısmî olarak– farklılık göstermesinin temel sebebi de budur. Zira namaz dışında örtülü olması hassasiyetle istenen Müslüman kadının, Rabbinin huzurunda bu noktaya daha fazla dikkat göstermesi tabiidir.
Bilindiği gibi namazın rükünlerinde (namaz esnasında mutlaka yerine getirilmesi gereken hususlarda) kadın ile erkek arasında temelde herhangi bir farklılık yoktur. İftitah tekbiri, kıyam, kıraat, rükû.. vd. hususların farziyeti erkek için de kadın için de geçerlidir. Farklılık sadece kısmî olarak şeklî bazı noktalarda öne çıkmaktadır. İftitah tekbiri alırken ellerin nereye kadar kaldırılacağı, kıyamda ellerin bağlanış tarzı ve yeri, rükû ve secde ediş tarzı, teşehhütte oturuş biçimi… böyledir.
Bildiğimiz kadarıyla kadınların namaz kılarken erkeklerden farklı olarak hangi noktalara riayet edecekleri, Efendimiz (asm) tarafından tafsilatlı olarak açıklanmış değildir. Bununla beraber alimlerimiz kadınların namaz kılarken dikkat edecekleri ve erkeklerden farklı olarak yapmalarını tavsiye edttikleri kısımlara bazı işaretler bulunmaktadır. Bunlara bazı hadisler, sahabeden ve sonraki nesillerden gelen uygulamalar ve fetvalar bulunmaktadır.
Örneğin İftitah tekbiri: Kadınların, namaza başlarken ellerini kulakların hizasına kadar değil, sadece omuz veya göğüs hizasına kadar kaldıracağı konusunda sahabeden Vâil b. Hucr (r.a) kanalıyla nakledilmiş merfu [Efendimiz (asm)’e dayanan] bir rivayet mevcut ise de (Abdürrezzâk, elMusannef, III/138; İbn Ebî Şeybe, elMusannef, I/302.) senedindeki Ümm Yahya bt. Abdilcebbâr isimli kadın hakkında elHeysemî herhangi bir bilgi bulamadığını söylemiştir. (İbn Ebî Şeybe, a.g.e.) Dolayısıyla bu rivayet zayıf olmakla beraber sahabeden Ümmü’dDerdâ (r.anha) ve Tabiun’dan da Atâ, ezZührî, Hammâd… gibi isimlerden bu rivayetin delaletini destekleyen uygulama ve fetvalar nakledilmiştir. (İbn Ebî Şeybe, I/303) Bu rivayetin bu uygulama ve fetvalarla kuvvet bulacağını ve kadınların iftitah tekbirindeki uygulamasının naklî bir temeli bulunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Örneğin secde: Kadınların secdede nasıl hareket edeceği konusunda Efendimiz (asm)’den nakledilmiş iki rivayet vardır. elBeyhakî bunların her ikisinin de zayıf olduğunu söylemiştir. (elBeyhakî, esSünenu’lKübrâ, II/222223.)
Hz. Ali (r.a)’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: