2011 yılında vizyona giren, kadrosunda Matt Damon, Jude Law, Gwyneth Paltrow, Kate Winslet, Marion Cotillard, Michael Douglas gibi isimleri bulunduran Contagion (Salgın) adlı film 9 yıl sonra yeniden gündemde. Vizyona girdiği dönemde gişe başarısı elde edemeyen film, koronavirüsün ortaya çıkmasının ardından en çok konuşulanlar arasında girdi. Salgın filmi, Çin'den dünyaya yayılan coronavirüs ile birebir benzer özellikler gösteriyor.
Tüm dünyayı etkisi altına alan ve 4 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği koronavirüs Türkiye'ye de sıçradı. Virüsün dünyayı etkisi altına almasının ardından esrarengiz bir salgını konu alan ve kadrosunda Matt Damon, Jude Law ve Gwyneth Paltrow gibi isimleri barındıran Contagion filmi, korona salgınıyla olan benzerliği nedeniyle gündeme geldi. Film, ABD'de Apple mağazaları üzerinden en çok indirilen yapımlardan biri oldu.
BBC'nin haberine göre; Contagion'un yapım şirketi Warner Bros, filmin koronavirüsü ortaya çıkmadan önce kataloglarında 270. sırada bulunduğunu, virüs çıktıktan 3 ay sonra ise bünyesinde şirketin en çok aranan filmleri arasına girdiğini söyledi. Filmin şimdilerde popüler hale gelme sebebi ise filmle koronavirüs salgını arasında görülen benzerlikler.
Filmde bir iş kadınını canlandıran Gwyneth Paltrow, Çin seyahati sırasında kaptığı esrarengiz ve öldürücü bir virüs sebebiyle hayatını kaybediyordu. Salgının Çin'den kapılan bir virüs dolayısıyla yayılması, koronavirüsüyle aralarında bulunan benzerliklerin başında geldi
BBC Türkçe'nin aktardığına göre Contagion filmindeki kurguyla, gerçek hayatta olanlar arasında pek çok ortak nokta var. Paltrow'un oynadığı karakter MEV-1 adı verilen virüsü, yarasadan virüs kapmış bir domuzdan alan bir Hong Kong şefiyle el sıkıştıktan sonra kapıyordu.Gerçek hayatta ise, sağlık uzmanları koronavirüsünün Aralık ayında Çin'in Wuhan kentinde hayvandan insana geçmiş olabileceği gerçeği üstünde duruyor.
Filmde bahsedilen MEV-1 virüsü ve koronavirüsünün benzerlikleri arasında iki virüsün de ilk başta solunum yolundan vücuda girerek, insan bedenini etkilemesi bulunuyor. Filmde bu virüsten ölen insanları oranı yüzde 25 idi. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) açıkladığı orana göre corona virüsü salgınında görülen ölüm oranı yüzde 3.4
9 yıl önce çekilen filmin yeniden gündeme gelmesinin ardından konuşan filmi senaristi Scott Z Burns, bir dergiye verdiği röportajda filmde izleyiciye göstermek istedikleri fikrin 'toplumun böylesi salgınlara karşı ne kadar savunmasız olduğuydu' dedi. Senarist sözlerine şöyle devam etti: "Filmimizle koronavirüsü arasında bulunan benzerlikler tesadüften ibaret ve gerçekten o kadar da önemli değil. Bundan daha önemli olan konu ise hızla yayılan virüse karşı toplumun nasıl tepki verdiği ve bunun insanlar üstündeki etkileri."
Matt Groening tarafından yaratılan The Simpson, dünya televizyon tarihinin en uzun soluklu dizilerinden biri olma özelliği taşıyor.1989 yılında yayımlanmaya başladığı andan itibaren televizyon animasyonlarının seyrini değiştirdi, birçok yapıma esin kaynağı oldu.
Simpsons dizinin en meşhur olduğu alanlardan biri de geleceği tahmin etmesi.
Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve tüm dünyanın hayatını tehdit eden coronavirüs tüm dünyayı tehdit ediyor. Dünyanın son günlerde konuştuğu bu bu olay meğer The Simpsons ile ekranlara gelmiş. Bakın nasıl.
Takvim yaprakları 1993 yılını gösterdiğinde yayınlanan bir The Simpsons bölümünde Asya'dan, Springfield'a yani The Simpsons'ta olayların geçtiği şehre bir paket gelir.
Tabi bu pakete Asyalı kargo görevlileri bir virüs bulaştırır.Haliyle Homer Simpson kutuyu açar ve sonrasında olanlar olur.
Kutu Homer Simpson adına gönderilmiştir.Kutudan gelen virüs çoktan Homer Simpson'ı etkisi altına almıştır.
Tabi tek bir kutu gelmez.
Dizideki pek çok karaktere virüslü kutu gelir.
Ve birden şehri etkisi altına alır. Peşi sıra ölümler yaşanacaktır.