20 yaşındaki üniversite öğrencisi Enes Kara'nın hayatını kaybetmesinden sonra tarikat ve cemaatler hedef alınırken, İslami değerlere yönelik hakaretler zincirleme şekilde devam etti.
Şarkıcı Sezen Aksu, son video klibinde, ilk insan ve insanlığın ilk Peygamberi Hz. Adem ile eşi Hz. Havva annemize "cahiller" diye hakaret ederek Müslümanların sinir uçları ile oynadı. Öte yandan Leman Sam da "Arap" vatandaşları hedef alarak içindeki kini yazıya döktü.
Suç duyurusunda bulundular! Birbiri ardına yapılan hakaretlerden sonra harekete geçen avukatlar; Ömer Faruk Ceylan, Cengiz Yılmaz ve Mehmet Mustafa Özünver, Sezen Aksu ve Leman Sam hakkında Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Sezen Aksu için hazırlanan suç duyurusunda, "Sezen Aksu, 30 Aralık 2021 tarihinde yayımlamış olduğu 'şahane bir şey yaşamak' isimli şarkısında, 'Binmişiz bir alâmate. Gidiyoruz kıyamete. Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem’e...' ifadelerine yer vermiş ve ilk Peygamber Hz. Adem (As) ile Hz. Havva annemize alenen hakaret etmiştir." denildi.
İslami değerlere hakaret edildiği belirtilen açıklamada, "Bilindiği üzere İslam dininde Hz. Adem (As) ilk insan, ilk Peygamberdir ve tüm insanlık Hz. Adem’in neslinden gelmiştir. Araf suresinin 26,27,31 ve 35. ayetlerinde Allahu Teâlâ insanlara hitap ederken, 'Ey Ademoğulları' diye hitap buyurmaktadır. Mezkur şarkı sözlerinde belirtilen ifadelerin, Hz. Adem ve Hz. Havva annemizi hedef aldığı ve hakaret içerdiği izahtan varestedir." ifadeleri kullanıldı.
'Şüphelinin behemehal cezalandırılması gerekmektedir'
Hz. Adem'e bütün isimleri Cenabı Allah'ın öğrettiği hatırlatılan açıklama, şöyle devam etti: Allah(c.c), Bakara Suresi 31. Ayeti Kerimesinde, 'Ve Âdem'e bütün isimleri öğretti' buyurmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı sitesinde söz konusu ayetin tefsiri şu şekildedir: Âdem’e bütün isimleri, yani maddî ve mânevî varlıkların, kavramların isimleriyle bunların özelliklerini veya isim verme, dil icat etme kabiliyetini öğretti.
Dolayısıyla Kur'anı Kerim'in ifadesi ile ve müfessirlerin tefsirleri ile sabittir ki Allah(c.c.), Hz. Adem’i ilim ile teçhiz etmiş ve onu Halife vasfı ile yeryüzüne göndermiştir. Kur'anı Kerim'in ifadesi ile sabit olan Hz Adem’in ilmi ve Halifetullah vasfı bir arada değerlendirildiğinde somut olaydaki sözde şarkı sözleri ile alenen dini değerlerin aşağılandığı aşikardır.
Şüpheli, halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamıştır. İslam dininin, milletimizin kahir ekseriyeti tarafından benimsendiği yadsınamaz bir gerçektir. Söz konusu şarkı ile milletimizin milli manevi değerleri ile yüce İslam dinine ağır bir şekilde hakaret edilmiş ve aşağılanmıştır. Ayrıca bu şarkının, şüphelinin resmi Youtube sayfasında paylaşılması ile TCK madde 218'nin tatbik zarureti hasıl olmuştur.
30 Aralık 2021 tarihinden itibaren, şarkı sözlerinin yaygınlaşması ile birlikte, Müslüman halkımızda şüpheliye karşı, ciddi bir öfke ve kin meydana gelmiştir. Diğer taraftan ise şüphelinin bir kısım hayranları tarafından, 'Sezen Aksu yalnız değildir' diyerek hep birlikte İslam dinine saldırı başlatılmıştır. Bu durum, birileri tarafından da toplumsal kaos çıkarmaya zemin oluşturmuştur. Alenen ve rahatlıkla, Müslümanların dini değerleri aşağılanmakta ve toplumda kutuplaşma amaçlanmaktadır. Kuranı Kerim’de ismi geçen Hz. Adem’e ve eşi annemiz Hz. Havva’ya dil uzatmaya kimsenin ne hakkı ne haddi bulunmaktadır. Şüphelinin behemehal cezalandırılması gerekmektedir.
'Ülkemize sığınan Suriyelilerin kahir ekseriyeti Araptır' Avukatlar tarafından, Leman Sam hakkında da suç duyurusunda bulunuldu. "Sanatçı olduğu iddia edilen Leman Sam, Twitter hesabından 'Yıllar önce bu soysuz Araplara tepkili olduğum için uzun süreli lince maruz kalmıştım, şimdi herkes ne mal olduklarını anladı. Daha bunlar iyi günler, ekmeğe ortak oldukları gibi yakında toprağa da ortak olacaklar. Bıçaklamalar tecavüzler, sonu yağmadır bunun. Hiç şikayet etmeyin göz göre göre geldi.' diyerek halkın bir kesimini diğer kesimine karşı alenen kin ve düşmanlığa tahrik etmiştir." denilen açıklamada, savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyelilere dikkat çekildi:
"Suriye’de yaşanan iç savaş neticesinde takribi 4 milyon kişi geçici koruma kapsamında Türkiye’de bulunmaktadır. Bunların kahir ekseriyeti de Araplardan oluşmaktadır. Devletimizin, yıllardır koruma altına aldığı bu kişiler, ciddi bir siyasi malzeme konusu yapılmış ve toplum bu hususta ciddi manada hassaslaştırılmıştır. Ağustos ayında Ankara Altındağ’da çıkan olaylar, toplumun ne denli kırılgan olduğunu da ortaya koymaktır. Hal böyle iken, Twitter platformunda 120 binden fazla takipçisinin olduğu şüpheli, gayet rahat ve umursamaz bir şekilde göçmenleri hedef göstermiş ve halkın kin ve düşmanlığa tahrik etmiştir. Gereğinin yapılarak iddianame tanzim edilmesi gerekmektedir."