UZAKTAN bakınca sıkıntı içinde kalan ülkeler listesinin başına Çin'i yazmak abartı olmaz. Çin'de baş gösteren CORONAVİRÜS ülkeyi resmen esir aldı. Milyonlarca şirket çöktü.Bankalarda para yok. İşsizlik ve can korkusu büyük bir hızla yayılmakta. Çin'i vuran, esir alan VİRÜS bir anda İran'ın KUM kentinde kendini gösterdi. Ölü sayısının AÇIKLANANDAN çok daha fazla olduğu ileri sürülmekte.
Vaka sayısı da öyle...İran'la sınır kapılarını kapattık.Aynı dert Irak'ta da ortaya çıktı. Günlerdir yazıyorum ama TÜRKİYE bu konuya uzak kaldı. Özellikle medya...Çin koca bir güçtü... Bir virüsle baş etmesi çok zor olmasa gerek. Dün de bugün de aynı noktadayım. Bir virüsle ÇİN'in yıkılmaması gerekmekte... Ama tablo giderek kötü bir durum alıyor. Son geldiğimiz nokta da bu...Coronavirüs hakkında nasıl yorum yapılırsa yapılsın ortada bir gerçek var ki, o da Çin'in ağır hasar aldığı. Aksini söylemek çok zor. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, yine çaresizlik açıklaması yaptı. Cinping, "Virüs hala çok acımasız ve karmaşık.Bu çok büyük kriz ve bizi büyük bir sınava itti. Sadece şunu söyleyebilirim. Komünist Parti, her adımı atacak" dedi. Cinping durumu böyle özetleyince ÇARESİZLİĞİ anlamak zor olmuyor... Biraz daha açalım...
Cinping adeta DİZ ÇÖKTÜ!
Bunu da açıkladı. Açıkladı ama CORONAVİRÜS durmuyor, gidiyor, can da alıyor, paraları da eritiyor! Milyonlarca kişi işsiz kaldı. Resmi olarak kabul edilmese de neredeyse 900 milyon kişi karantinada. Ülkeler, Çin'i haritadan sildi. Dünyanın en büyük şirketleri, 2021 planlarında Çin'in alternatifleri diye bir şık hazırlattı.
Umut veren açıklamalar gelse de CORONAVİRÜS'ün etkileri birkaç ayda silinecek gibi değil.
Çin akıl dışı adımlar attığı için virüsle tanıştı. Bunu sadece ben değil pek çok akıllı isim söylemekte, yazmakta. Amerika Birleşik Devletleri'nin 100 yılda hazırladığı sistemi delmeye kalktı. İpek Yolu bunun en büyük göstergesiydi. Çin Merkez Bankası çok güçlüydü. 8 Kasım 2019'da "Merkez Bankası'ndaki rezerv 3 trilyon 100 milyar doları aştı" açıklaması da Washington'a karşıydı. Çin açıktan meydan okuyordu... Bütün sözlerin, yapılan çıkışların gittiği adres belliydi: WASHINGTON...
Para çok güçlüdür. Ancak o paranın devamlılığı esastır.
Çin bunu unuttu. Tabii Çin ekonomisine yön veren İngiliz ekonomistler şu anda Pekin'in hedefinde. Rothschild ailesinin bankalarında çalışan çok önemli ekonomistler, yılda 2 kez Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'le bir araya gelirdi. Bu görüşmeler derinliği itibariyle eşsizdi. Ancak şimdi o isimler de hedefte... Temmuz ayında da bir toplantı yapıldı. Pekin'de çok önemli bir otelde. Çin Komünist Partisi yetkililerinin ev sahipliğinde yapılan toplantıda, İngiliz ekonomistler Çin'in dev olduğunu söyledi. Trilyonlarca dolar borcu olan Amerika Birleşik Devletleri'nden daha üstün olduğunu anlattılar. Bu konuşulanlara inanan ve bu gerçekleri bilen çok insan vardı.
SIR da değildi...
Ancak Çin'in silahlı gücü Amerika Birleşik Devletleri ile boy ölçüşecek durumda değildi. Zamanı gelince Çin'in bu konuda da ABD'yi yakalayıp geçeceği ileri sürülüyordu.
Mesela ABD yüzlerce ÜS'se sahipti. Topraklarının dışında!
Peki Çin'in sınırları dışında nerede askeri vardı? Ama ABD'yi bitireceğini açıklıyordu.
Ekonomistler, askeri sistemden, askerler de ekonomiden anlamazlar. Bunu bir kez daha Coronavirüs sayesinde gördük.
Eğer Çin askeri anlamda güçlü olsaydı, Coronavirüs planı gerçekleşmezdi. Kimse bu hamleyi bu kadar rahat yapamazdı... Çin susarak derinden gideceğine meydan okuyordu!
Peki Çin bundan sonra ne yapacak? Bir hastalıklı ülke konumundan nasıl çıkacak.
Bunun tek yolu Washington. Ancak Washington, bu konuda hiç istekli değil.
Çünkü Çin'den kaçmak zorunda kalan Amerikalı şirketlerden bazıları, Washington'a da karşıydı. Yani Coronavirüs'ü hazırlayanların büyük bir kaybı yok. O şirketler, Çin'den çıkma konusunda istekli olsaydı Coronavirüs'e gerek kalmazdı.
Yani dünyanın dengelerini değiştiren bu virüs, sadece Çin'de kalmayacak. Birçok Avrupa ülkesi İran, Kuzey Kore de ciddi şekilde etkilenecek.
Washington'ın her isteğini kabul eden Japonya ve Güney Kore bile belli ölçülerde zarar görecek.
Bu virüs, Washington'ın dehlizlerinde konuşuluyordu.
Bilderberg Grubu'nun 2019'da İsviçre'nin Montrö kentinde yaptığı toplantıların bazıları gizliydi. O toplantıların birinde, Çin'de bir virüs ihtimali konuşuldu. Ancak SARS virüsünün başarılı olmadığı öne çıkarıldı. Virüsün Çin'e büyük bir zarar vermesinin mümkün olmadığı konusunda fikir birliğine varıldı. Aslında toplantıda Coronavirüs konuşulmuştu. Ne var ki, Şi Cinping'e ve Komünist Parti yetkililerine 'ders veren' İngiliz ekonomistler, "Virüs sorun yaratmaz" diyordu.
Bilderberg'e katılan isimler arasında Başkan Donald Trump'ın damadı Jared Kushner, Microsoft Yönetim Kurulu Başkanı Satya Nadella, Google'ın efsane ismi Eric Schmidt, Paypal'ın milyarder kurucusu Peter Thiel ve eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger bulunuyordu...
Maalesef onların bu öngörüsü Pekin'i çökertti. Şimdi o ekonomistler artık görevde değil.
Hepsi çok ağır bedeller ödedi ve daha da ödeyecek. Tarihin yönü değişirken, onlar büyük bir hata yaptı. İngiliz bir profesör Bilderberg Grubu toplantısında, virüsün yeni dünya savaşının en önemli silahı olduğunu söyledi.
Defalarca bunu anlattı. Ancak kimse ona inanmadı. Bu süreç bekleniyordu. Birileri bu sürecin kimse tarafından anlaşılmaması için karartma yaptılar.
Sonuçlarının nereye varacağını herkes yaşayıp öğrenecek...
VİRÜSÜ yayan, planın sahibi...
Ne olacağını, nerede duracağını onlar biliyor... Çin'in bu arada geri gelmesi gerçekleşirse işler o zaman daha da karışır! Bu da mümkün mü? Elbette. Ama şimdi zorda olan ÇİN!
İPEK YOLU'nda Çin ile yürümek isteyen ülkeler garip bir şekilde VİRÜSLE tanıştı. İtalya da en son örnek oldu. Hayat inanılmaz bir şekilde etkilendi...
Marketlere hücum başladı.
Maçlar ertelendi, festivaller başka bahara kaldı... Milyonlarca ÇİN'li şirket batınca BANKALAR para bulamadı, bulamayınca da veremedi! Pekin, ilk şıkkı hayata geçirip hemen ABD'deki tahvillere sarıldı. Vadesinden önce çekebilirse oradan da milyarlarca dolar kayıpları olacak...
Çin resmen acı çekerken kendisiyle birlikte hareket eden ülkeler panikle ne yapacağını bilemezken ABD BAŞKANI TRUMP kalktı HİNDİSTAN'a gitti... Yabancı medyadan sızanlara göre ise muazzam anlaşmalar yapıldı!
Trump'ı 1 milyon kişiyle karşılayan HİNDİSTAN ne aldı acaba? Çin'in yerine konulacak aday ülke mi oldu! Bilmiyoruz.
Her şey ÇİN'in vereceği cevaba bağlı... Bu çarkı tersine döndüremezse PARA kendine yeni bir liman bulacaktır... Çin'in tasfiyesiyle birlikte pek çok ülke allak bullak olacaktır... Ekonomik olarak da siyasi olarak da...
Kimse bunun dışında kalamaz...
Eğer akış böyle giderse TARİHİ yazan virüs olacak...
10 DOLAR'lık tarih!.
Ergün Diler/Takvim Gazetesi