Yahudilerin Yüzyıllar boyunca oynadığı oyunlardan bir tanesi yeni gün yüzüne çıkıyor… Maalesef…
Hazreti KAKA, radiyallahü anh:
Büyük komutan, büyük sahabe… Ve yahudilerin en çok nefret ettiği sahabelerden biri KAKA, Radiyallahü anh…
Yahudiler cesareti, harp kaabiliyeti ve kendilerine karşı kazandığı üstün muvaffakıyetlerinden dolayı Hazreti KAKA’ya nefret duyar, kin kusarlar. Bu düşmanlıklarından dolayı çocuklarının yaptığı pisliğe “KAKA” dediler. Bizler de hiç araştırmadan aynı şeye kaka dedik…
ANLADIYSAM ARAP OLAYIM: Efendimizin, sallallahü aleyhi ve sellem, Arap olmasından dolayı Araplık üzerinde Efendimize, aleyhisselam, hakaret ettiler, kin kustular… Yahudiler bunu söyledi ama bizler de düşünmeden, taşınmadan nereye varacağını hesaba katmadan şuursuzca aldık ve söyledik…
KARA FATMA: Beyaz yüzlü nur yüzlü Hazreti FATMA, radiyallahü anha, ANNEMİZ VE TESETTÜR İÇİN GİYDİĞİ KARA CİLBAB-I ŞERİFE hakaret olsun diye bir böceğe KARA FATMA dediler. Maalesef bizler de aynısını demeden çekinmedik. Hâlâ da cahilce demeye devam ediyoruz…
TÜÜ KAKA: Büyük komutan, büyük sahabe ve yahudilerin en çok nefret ettiği sahabelerden biri, Hazreti KAKA, radiyallahü anha izafeten; Yahudiler çocuklarını lavaboya götürdüklerinde, çocuklarının yaptığına “KAKA” dediler. Bizler de hiç araştırmadan aynı kelimeyi ayna şey için kullandık. Hâlâ da kaka demeye devam ediyoruz…
Kara kedileri, köpekleri ARAP! ARAP! diye çağırdık! Oysa hakiki Araplar beyaz, çok güzel insanlardı. İslâmiyeti yaymak için dünyanın dört bir yanına dağıldılar. Boşalan yerlere Afrikadan gelen zencileri herkes Arap sandı.
NE ŞAMIN ŞEKERİ, NE ARABIN YÜZÜ dedik… Eski devirlerde şeker az bulunurdu ve pek kıymetliydi. İnsanların severek tükettikleri bir gıda maddesiydi. Araplar o kadar çok kötüymüşler ki “ne onların yüzünü görelim ne de sevdiğimiz şekeri yiyelim” manasında bu cümleyi söylediler, bize de söylettiler. Hâlâ da söylemeye devam ediyoruz.
Ne Şam’ın şekeri, ne Arap’ın yüzü: Muhtemelen, Arapların bir işi yapmak için çok uğraştırdığı, ama çok zengin oldukları ve işin ucunda çok para olduğu için bütün zora koşmalara azimle katlanan, fakat bir daha Şam’ın aşırı güzel şekerleri için bile olsa Arapların yüzünü dahi görmek istemeyen birisi tarafından söylenen söz. “İşin ucunda güzel bir şey de olsa, ben yine de bu kadar zorluğa katlanmak istemem” manasına da gelebilir.
Sevgili Peygamberimiz hatırına Araplara karşı buram buram husumet, önyargı ihtiva etmektedir. Asla kullanılmaması lazımdır.