Auto-Created-3
21 Şubat 2020 ( 6518 izlenme )
Reklamlar

100 Yıllık plan masada

BERLİN'DE 12 ülkenin lideri bir araya geldi. Libya meselesini çözmek istedi.
Ben öncesinde sık sık "BU İŞ ORADA ÇÖZÜLMEZ. MÜMKÜN DE DEĞİL" diye yazdım, söyledim.2011'den bu yana SİLAH AMBARGOSU altında olan Libya'da olmayan silah yoktu.KİM SAĞLIYORDU BU SİLAHLARI! Bu sorunun cevabı, çözümün önündeki engeldi. Daha doğrusu,


 ABD çözümü kendi istediği şekilde istiyordu.HAFTER'i bulan, orada güç veren, silahı yollayan, her türlü desteği sağlayan ABD'ydi.Rusya'ya YÜZDE 20 petrol payı vererek yanına alan da aynı akıldı. Savaşı isteyenler, BARIŞI isteyenleri BERLİN'e davet ediyordu.Sonuç alınması mümkün değildi. Petrolün olduğu yerde ABD vardı ve olacaktı. Bu SIR da değildi. Hem tansiyonu çıkartacak hem silah satacak hem örtülü savaş ekonomisi izleyecek hem de PETROL kuyularına konacaklardı. Bunun için de ÖNE SÜRDÜKLERİ OLUŞUMLARLA yürüyorlardı.
ABD'nin isteği aslında açık ve netti! Bu nedenle buna ne BERLİN'de ne de başka bir başkentte çözüm bulunabilirdi...
Berlin'de barış masası kurulduğu saatlerde HAFTER ve ordusu limanları kapatıyor, PETROL HİLALİ'ne silahlarla sıkı sıkıya sarılıyordu. Berlin'de liderler görüşürken HAFTER savaşı tırmandırıyordu... Doğal olarak masanın bir önemi kalmıyordu... Karışan ve karışacak olan MÜSLÜMAN COĞRAFYASIYDI. Bu değişmeyecekti. Buna itiraz eden tek ülke de TÜRKİYE'ydi.
Libya'da, Suriye'de olan buydu aslında. Karşı çıkan, "OLMAZ" diyen tek devlet bizdik. Ama karşı taraf koalisyonu kuruyor ve saldırıyordu. Bazen piyonlarla bazen doğrudan...
Neyse... Devam...
Bilmemiz gereken ORTADOĞU'daki 100 yıllık planın ömrünü tamamladığı...
OSMANLI'nın yıkılmasından sonra kurulan yapı çöktü.
Bölgenin hep kaosun merkezi olması için hazırlanan bu plan da yüzde 100 başarı sağladı. Gelin isterseniz biraz detaylara girelim. Ve önümüze dikilen tabloya bakalım... Irak nüfusunun yaklaşık yüzde 6570'inin Şii olduğu biliniyor.
1979 itibariyle Sünni Saddam Hüseyin ülkenin lideri yapıldı.
Bu ülkenin hep kaos içinde yaşaması öngörülüyordu. Oldu da... Ülkenin yüzde 70'i Şii, ancak yıllarca yine kendileri gibi Şii olan İran'la savaştırılan bir Irak vardı. Hemen komşusuna geçelim. Suriye nüfusunun yüzde 85'i Sünni. Ancak 1971 yılında Nusayri olan Hafız Esad, ülkenin liderliğine getiriliyordu.
Yüzde 13'lük Nusayri nüfusu olan Suriye'de yönetim de Nusayri bir kişiye veriliyordu.
Bahreyn'de vatandaşların yaklaşık yüzde 70'inin Şii olmasına karşın, 1961'de Sünni İsa bin Selman elHalife'ye Emirlik veriliyordu. Sonra da oğlu Hamad Bin İsa El Halife'ye geçiyordu. Yemen'de nüfusun yüzde 42'si Şii. Yemen'de İran destekli Şii Husilerle, Sünni destekli Yemen hükümeti savaş halinde. Ancak her iki tarafın da kullandığı silah Amerikan malı.
Seri numaraları da birbirlerine çok yakın. Araştırmalara göre dünyada Müslüman nüfusun sadece yüzde 15'i Şİİ olmasına rağmen, bölgedeki etkinlikleri çok fazla. Çünkü Amerika Birleşik Devletleri ile İngiltere, SünniŞii geriliminden kazanan iki ülke oldu. Kaybeden ise Müslüman nüfus... Ürdün, Suudi Arabistan ve Mısır'da ise nüfusun yüzde 90'ından fazlası Sünni. Arabistan'ı biraz farklı konumlandırmak gerekiyor. Çünkü onlar da sonradan var edilen Vahabilik diye bir oluşuma yanaştılar. 18.
Yüzyıl'da Sünniler'i bölmek için kurulan bu yapı, Arabistan'da çok etkin.
Pakistan'da nüfusun yüzde 70'ini Sünniler oluştururken, Amerika Birleşik Devletleri'nin asla bırakmayacağı ülke konumundaki Afganistan'ın da yüzde 80'inden fazlası Sünni...
Türkiye'ye gelirsek.
Müslüman nüfusun yüzde 95'i Sünni.
Ancak burada Amerika Birleşik Devletleri ile İngilizler, 50 yıl boyunca büyük bir çatışma çıkarmak için 100'e yakın oyun kurdu.
Küçük ölçekte gerilimler yaşansa da Türkiye bu sorunu hep büyümeden önledi. Şimdi Washington merkezli yeni bir döneme geçiliyor. Irak, İran, Suriye, Arabistan, Afganistan, Ürdün, Suudi Arabistan ve Mısır da İslam'la Batı'ya entegre olacak. Bunun eski adı 'Ilımlı İslam', yeni adımı "Batı'ya entegre olan İslam". Oyun bu, plan bu.
İran ve Irak başta olmak üzere tüm İslam ülkelerindeki gerilimin nedeni bu. Çünkü bu ülkeler Batı yerine Çin ve Rusya'nın olduğu Doğu eksenine yanaştı. En azından denedi! Washington da Çin'in Doğu Türkistan'da Uygur Türkleri'ne yaptığı zulmü öne çıkarma kararı aldı. Çin aslında Washington'dan kopmadı.
Hatta birçok konuda geri adım attı. Afrika'nın birçok ülkesinde kiraladığı toprakları, Amerika Birleşik Devletleri ile paylaşmayı da kabul etti. Washington ise ÇİN'in hep vakit kazanmaya çalıştığı fikrindeydi.
Ancak Çin, Libya'da gizli bir plan peşinde. En azından Washington öyle düşünüyor.
HAFTER'e destek olsalar da işin içinde iş var! Hafter'e gönderilen silahların bir bölümünün Çin menşeli olduğu ortaya çıktı.
Washington bu konuda çok sert karar aldı. Hafter'i açık şekilde ortadan kaldırmakla tehdit eden Washington, Çin ile temasını kesmesini istedi. Bilinmeyen kriz içinde krizin tanımı buydu.
Çin yapımı SİHA'lar, iddiaya göre Birleşik Arap Emirlikleri tarafından Hafter'e verildi. En azından Hafter'in savunması böyle oldu. Birleşik Arap Emirlikleri bu konuda Washington'a bir heyet gönderdi. Washington bu heyete inandı mı, Forbes'e göre 'hayır' inanmadı. Geçtiğimiz günlerde Forbes, Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed El Nahyan'ın tehlikeli ve güvenilmez biri olduğunu yazdı. Hatta ABD eski Başkanı Barack Obama yönetimindeki derin isimlerin Nahyan için, "Tehlikelidir ve asla dürüst değildir" notu da Forbes'la paylaşıldı. Washington, perde arkasından Birleşik Arap Emirlikleri'nin hem ABD ile hem de Çin ile yakın ilişki kurduğunu ama bunu her iki taraftan da gizlediğini düşünüyor. Yani kendilerine çalışan HAFTER'in dolaylı da olsa ÇİN'e çalıştığını düşünmekteler. Durum bu kadar karışık yani... Bütün bu karmakarışık hal savaşı daha da büyütecek. BARIŞ falan olma ihtimali hiç yok. Hatta hiç olmadığı kadar şiddetlenecek bir savaşı göreceğiz... Libya, çok büyük bir iç savaşın merkezi olacak. Suriye gibi de değil. Çok daha büyük acıların yaşanacağı bir ülke olacak. En azından Amerikalı uzmanlar, Libya'nın geleceğiyle ilgili çok olumsuz öngörüler paylaşıyor. Peki bu uzmanların kim olduğuna baktığınızda ne görüyorsunuz? HEPSİ David Petraeus'un ekibi... Muhtemelen 100 yıl daha sürecek yeni oyun sahnede. İTİRAZ DA SADECE TÜRKİYE'den gelmekte...
Şaşkınlığım, içeride bile bunu anlamayan çok isim olması....

Ergün Diler/Takvim Gazetesi21 Ocak 2020

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

HDP'nin Millet İttifakı'ndan isteğini açıkladı! İslam Harflerinden İlahi Şifreler! İNGİLİZLERE NE SÖZÜ VERDİN? AHMET KEKEÇ'TEN BOMBA GİBİ YAZI İran, mazlum duruma düşürülerek önü açılıyor... Bin yıl önceki oyun tekrarlanıyor!