Özellikle gençlerin bu olayı bilmesi gerekli ki bugün yaşadıklarımızı daha iyi anlasınlar.. Bu ülke nerelerden nerelere gelmiş...Tarih 24 Mayıs 1993 gösteriyordu,BingölElazığ karayolu 10. kilometresi Mendo Deresi mevkiinde teröristler, usta birliklerine giden üniformasız ve silahsız askerimizin bulunduğu minibüslerin yolunu kesti. Olayın nasıl geliştiğini o alçak saldırıdan sağ kurtulan Gazi Erdem Doğan'dan okuyalım...
''Doğan, pusu atan teröristlerin durdurdukları araçlardaki vatandaşları ve askerleri ayırdıklarını söyledi. Doğan, "Acemi birliğini bitirip dağıtım iznini yaptıktan sonra Malatya İl Jandarma Komutanlığı toplama bölgesinden toplucu Bingöl İl Jandarma Alay Komutanlığı'na gönderildik. Kuruca Jandarma Karakolu'nu geçtikten sonra Mendo Deresi'ne geldiğimizde teröristler tarafından yolun iki tarafına pusu atıldığını fark ettik. Ama geri dönüşümüz mümkün değildi, çünkü pusuya düşmüştük. Araçlardan indirdikleri vatandaşlar ile bizi ayırdılar. Askerleri ayrı bir kenarda topladılar.
Yanımızdan ayrılmayan 30 civarında silahlı terörist, bizi pusu atılan mevkiinin üstündeki tepeye çıkarıp oradan dereye götürdü. Akşam namazına kadar bizi derede beklettiler. Karanlık çöktükten sonra dereden çıkarıp köyün arkasından kırsala götürdüler. Gece saat 00.00 civarında teröristlerin kampları gibi bir yere götürdüler. Gittiğimiz bu yerde teröristlere ait yemek yapılacak alanlar vardı. Kamp gibi olan o yerde tahmini 150 terörist daha vardı. İfademizi aldılar ve sonra yine hareket ettik. Bizi bir dere kenarından yukarıya doğru götürüp tepeye çıkardılar ve tek sıraya dizdiler. Teröristler de karşımızda duruyordu.
Gece saat 03.00 gibiydi, bizi öldüreceklerini tahmin etmiş ve yüzlerini görmek istemediğim için karanlıktan faydalanarak arkamı çevirdim. Öğretmenlerin bulunduğu baş tarafta bir karışıklık oldu ve kaçmayın diye sesler geldikten sonra bir anda bizi taramaya başladılar. Sağ ayağımın arkasından kurşun yedim ve kendimi yere attım. Makilik arazide sürünerek aşağı doğru kaçmaya çalıştım. Taramalar devam ettiği müddetçe sürünerek aşağı indim ve dereye kadar bu şekilde gittim. Silah sesleri kesildikten sonra bir ormanlık araziye girdim" dedi.
Gazi Erdem Doğan, sürünerek kaçtığı teröristlerle tekrar karşılaşmamak için bir süre sonra hareket etmekten vazgeçip saklanmayı tercih ettiğini söyledi. Doğan, "Nerede olduğumu bilmediğim ve o an yönümü tespit edemediğimden dolayı, teröristlerle karşılaşmamak için hareket etmeyip saklanmaya karar verdim. Yalnızdım, yanımda hiç kimse yoktu. Bir çalılığın arasına girip saklandım ve sabaha kadar orada bekledim. Sabah helikopterlerin geldiğini gördüm ve saklandığım yerden çıktım. Helikopterler bölgede operasyon başlattı ve yaralıları hastaneye kaldırdı. Beni de görüp helikopterle hastaneye götürdüler" şeklinde konuştu.''
O gün yaşadıklarını bu sözlerle anlatıyordu Gazimiz.. Kendi topraklarımız da askerlerimizi korumasız ve silahsız olarak o teröristlerin olduğu bölgeye gönderen yetkililerin hiç birinden hesap sorulmadı..Askerlerimizi o gün silahsız şekilde o bölgeye gönderenlerin tasmaları başkalarının elinde olduğu ağa babaları istedi onlarla yaptı,aynı sene (1993) Uğur Mumcu öldürüldü, Adnan Kahveci tarafik kazası adı altında sinsice suikaste kurban gitti ve Turgut Özal aynı yıl içinde hakkın rahmetine kavuştu..
O günleri neden hatırlatalım istedik ?O gün bizi kendi ülkemiz içinde meydana getirdikleri olaylar ile meşgul edenlerin çoçukları bugün Suriye'de ne işimiz var diyor ?
Emir alan bir ülke konumundan çıkıp artık olduğumuz bölgede söz sahibi olup küresel akıla çetelere istedikleri gibi at koşturamayacaklarını dile getiren bir ülke olduk..Bunları göremeyen ya nankördür yada vatan hainidir.
O gün kendi ülkemiz içinde askerlerimizi göz göre göre ölüme gönderen zihniyetin çocukları Suriye'de ne işimiz var diyor ? Suriye'de kendi topraklarımızı korumak varız.. Fakat geçmişi bilmeyen veya unutan bir takım insanlar şimdilerde mevcut idarecilerimizi suçluyorlar.. Tek dertleri var oda Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a saldırmak, ülkemizde bir azgın azınlık var ki bunların amacı sadece devleti suçlamak yoksa şehitlerimiz bunların çokta umrunda değil.. Bize düşen devletimize ordumuza güvenmek onlar için dua etmek.!