3.Üncü Dünya savaşı kapıda mı ? Moskova'da SIR BULUŞMA

ERDOĞAN ve Putin Moskova'da ATEŞKESİ getiren adımları attı. Şimdi herkesin kafasında şu sorular var: "Silahlar susacak mı?", "Suriye'de çözüm gelecek mi?", "Ülke bölünecek mi, kaç parça olacak ve kim nereye hükmedecek?" Elbette başka sorular da akıllarda yerini almış durumda...Moskova'daki zirveyi herkes yazdı, yazıyor. Ben başka yoldan gidip buralarda bilinmeyen başka bir zirveyi yazayım istiyorum.


Amerika'da yazanlar var çünkü...
Nisan 2019'da CIA ilk kez İnstagram'dan paylaşımda bulundu.
Dağınık ve objelerle dolu bir masaydı.
10 adet unsur masanın üzerinde ve kadrajda bulunuyordu... Hepsini tek tek açıklamaya gerek yok. Ama o masaya bakıldığında hemen göze çarpanlar vardı...
Masada bulunan BİTKİ CIA'nın yabancı istihbarat teşkilatları içindeki 'köklerini' anlatan iddialı bir benzetme, göndermeydi... Masalarda bulundurduğumuz klasik saat ise akrep ve yelkovan üzerinden mesaj veriyordu.
Masadaki saat 8.46'yı gösteriyordu. İKİZ KULE SALDIRILARININ gerçekleştiği zamanı yani...
Duvarda masanın hemen üzerinde bir harita da bulunuyordu. Oradaki ASYA haritası da ilk rakibin ÇİN olduğunun ifadesiydi... Konu masa ya da objeler değil!
Aktarmak istediğim başka! Bu paylaşımı yapan çok bilinmese de çok önemli bir kişiydi... CIA Direktör Yardımcısı Andrew Makridis...
Geçelim MOSKOVA'ya...
İdlib aslında Rusya'nın büyük Akdeniz planı için çok önemli. Amerika Birleşik Devletleri, İdlib özelinde Türkiye ile Rusya'nın anlaşmazlık üzerine bir yolda ilerlemesini istiyor. Bunu çok sık yazdım. 5 Mart'taki ErdoğanPutin görüşmesi elbette çok önemliydi. Ancak bu toplantıdan birkaç gün önce Moskova'da çok daha önemli bir buluşma gerçekleşti. CIA Direktör Yardımcısı Andrew Makridis ile (yani ilk İnstagram paylaşımını yapan CIA'nın iki numaralı ismi ile) Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) Direktörü Aleksandr Bortnikov, çok önemli bir toplantı yaptı.
Toplantının konusu elbette Erdoğan ile Putin'in Moskova'da yapacağı toplantıydı.
ABD'nin NATO üzerinden Türkiye'ye destek vermeyeceğini el altından MOSKOVA'ya iletmesi heyecan dozunu artırdı.
Ruslar'ı da sevindirdi.
Makridis, Bortnikov'a yeni dönemde Suriye'de kaosun bitmeyeceğini söyledi. Bu nedenle Rusya'nın da planlarını buna göre yapması gerektiğini paylaştı. Bölge barışına ivme kazandırmanın romantizm olacağını vurguladı.
CIA Direktör Yardımcısı Andrew Makridis, Bortnikov'a "Bir Nusayri devleti planınız var. Buna karşı değiliz. Ancak İdlib'i bu hesaba katmayın..." dedi. Sonra Türkiye'nin yapmak istediklerini sıraladı...
Toplantının amacı zaten TÜRKİYE'nin hayata geçirmek istediklerinin masaya yatırılmasıydı. Perde gerisinde buluşuyorlardı. Olan buydu!
MAKRIDIS "İdlib'den ayrılacak olan kitleler yani 3 milyondan fazla insan Türkiye'nin yönlendirmesiyle YPG'nin olduğu bölgelere akacak. Bu Türkiye'nin aslında B planı. Türkiye, sınırının hemen dibinde yeni bir SURİYE DEVLETİ kurulmasına bu şartla izin verecek. Bu durumda bizim tüm planlarımız biter..." diyerek ajandasını açıkladı...
O nedenle Rusya, İdlib'de geri adım atmak zorunda kaldı. Çünkü Türkiye'nin planı nüfus hareketleri ve askeri gücüyle YPG'yi SÜNNİ KİTLELERLE
DURDURMA adımıydı.
ABD'nin kafasındaki buydu.
Olayları böyle okuyorlardı...
Bu nedenle KİTLESEL HAREKETLERİN önüne geçmek için Moskova'ya ATEŞKES talebiyle gidildi...
CIA bunu istedi. Putin de ATEŞKES talebinin dışına çıkmadı. Ve bu da kabul gördü...
Andrew Makridis, derin Amerika'nın en önemli isimlerinden biridir. Çok ortaya çıkmaz. Afganistan konusunda yani Taliban'la yapılan anlaşmanın merkezinde de Andrew Makridis vardı. Derin Amerika'nın hiç bilinmeyen DNA'sını en iyi bilen kişidir.
Gelelim Andrew Makridis'i Moskova'ya gönderen kişiye...
1 Mart'ta silah lobisinin patronları Washington'da buluştu. Onlar III. Dünya Savaşı'nı istiyor. Ancak bunun zamanı var. Bu toplantı sonunda Andrew Makridis'in Rusya'ya gönderilmesi, İdlib'de ateşkesin olması için adımların atılması kararlaştırıldı.
İdlib'de ne kadar anlaşma olursa olsun, bölgede gerilim devam edecek. Suriye 3 devletli çözüme kavuşana kadar bu gerilim artarak sürecek. 3 devletli yeni yapı da elbette yeni krizleri beraberinde getirecek. Bunu Türkiye de Rusya da Amerika Birleşik Devletleri de biliyor.
ABD için öncelikli olarak çözülmesi gereken konu Akdeniz ve petrol... O nedenle Coronavirüs'le başlayan, petrol düşüşü devam edecek.
ABD, petrolle yaşayan ülkeleri kendine bağımlı hale getirecek. Bu Suudi Arabistan için de geçerli, Birleşik Arap Emirlikleri için de. Elbette Rusya ve İran da bu konuda zarar görecek.
Petrol fiyatları düşük seviyede kaldığı sürece ABD'nin elindeki kozlar daha da güçlenecek. Amerikan şirketleri, her ne kadar derin Amerika ile karşı karşıya gelse de asla bir çatışmanın tarafı haline gelmek istemezler.
Çünkü devletle savaş olmaz.
Dünyada hiçbir şirket derin devlete karşı başarı elde edemedi. Devletlerin arkasında derin devlet olduğu anda hiçbir şirket buna cesaret edemez. Bugün Washington'ın yani Beyaz Saray'ın arkasında Derin Devlet var. Trump Derin Devlet'e savaş ilan etti. Sonrasında taviz vererek barış imzaladı.
O nedenle Coronavirüs'le başlayan sıkıntılar, Amerikan şirketlerinin derin Devlet'e biat etmesini sağladı.
Amerika Birleşik Devletleri'nin 20 büyük şirketinin patronları, CEO'larını Derin Amerika'nın önemli isimlerine gönderdi.
Yeni dünya düzeninde görev için hazır olduklarını söylediler.
Bunu anlamamaları ilginçti.
Elbette sadece Coronavirüs bu durumun nedeni değil.
3 yıldır DERİN AMERİKA şirketleri kendine bağlamak için ince ince adımlar atıyordu. Coronavirüs finalden önceki adımdı.
Final mi? Galiba büyük bir savaş... Muhtemelen de ORTADOĞU merkezli...
Petrol sonrası YAŞAMA geçiş için... Petrolün anavatanını kaosla baş başa bırakarak..

Ergün Diler/Takvim Gazetesi