Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) yeni savunma konseptini oluşturmada ilgili makamlarca gözönünde bulundurulan bir raporda, 20172027 yılları arasında Türkiye'de iç çatışma yaşanacağı ve ABD'nin askeri olarak Türkiye'ye müdahale edeceği ileri sürülüyor.
ABD Silahlı Kuvvetler Akademisi Stratejik Araştırmalar Merkezi, ABD'nin küresel üstünlüğünü kaybettiği gerçeğinden yola çıkarak, önümüzdeki 10 yılda kendi menfaatleri açısından oluşabilecek riskler ve bunlara yönelik müdahale yöntemlerine ilişkin metodların incelendiği kapsamlı bir rapor hazırladı. Pentagon ve ABD ordusundaki kilit kurumlarla istişare edilerek bir yılda hazırlanan rapor, yeni savunma konseptini oluşturmada akademik bir çalışma niteliği taşıyor.
Türkiye ile ilgili bölümlerin de yer aldığı raporda, öncelikli tehlikeler olarak Avrasya cephesinde yaşanabilecek gelişmeler sayılıyor. Önümüzdeki 10 yılda yaşanacağı öngörülen ve ABD için tehdit olduğu belirtilen 23 farklı gelişme için 8 farklı müdahale yöntemi öneriliyor. Bu beklentilerden bir tanesi de Türkiye'de bir “iç savaş”ın yaşanması. Bu durumun ise askeri bir müdahale ile kontrol altına alınacağı ileri sürülüyor.
145 sayfalık raporu emekli komutanlar Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Tümamiral Soner Polat ve Tuğgeneral Nejat Eslen Aydınlık için yorumladı:
'HÂLÂ LİDERLİK İDDİASINDA'
Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen:
"Söz konusu rapor, ABD'nin savunma stratejisine yön verecektir. Rapordaki en önemli tespit ABD’nin küresel üstünlüğünü kaybetmiş olmasıdır. 90’lı yıllarda Brzezinski 'Büyük Satranç Tahtası' adlı kitabında şunu ifade etmişti: 'ABD’nin küresel üstünlüğü Avrasya’daki üstünlüğünü ne kadar süreyle ve nasıl bir ehliyetle sürdüreceğine bağlıdır ve Avrasya ABD için bir armağandır'. Ama aynı Brzezinski on yıl sonra 'Tercih' adlı bir kitap daha yazdı ve dedi ki 'ABD küresel üstünlüğünü kaybetti, ABD’nin amacı küresel üstünlük değil küresel liderlik olmalıdır'. Söz konusu rapor da ABD’nin küresel üstünlüğünün bittiğini, ordunun erozyona uğradığını, birçok avantajını kaybettiğini söylüyor; ama ABD’nin küresel liderliğinin devam ettiğini de ekliyor.
BU RAPOR HEDEFLERİNE ULAŞAMAZ
Bu rapor tehdit esaslı değil hedef esaslı bir strateji için yazılmıştır. Hedefi esas alan bir savunma stratejisi geliştirmeyi öngörmektedir. Rapor aynı zamanda ABD’nin değişmez hedeflerini de sayıyor. ABD, Sovyetler Birliği dağıldığında dünyadaki tek küresel ve hegemonik güç iken bile bu hedefleri elde edememişti. Şimdi ABD yıpranmış ordusuyla ve küresel üstünlüğü kaybetmişken, bir tarafta Çin, diğer tarafta Rusya gibi güçler yükselirken, Ortadoğu’da İran meydan okurken bu hedefleri nasıl elde edecek?
TÜRKİYE'Yİ HEDEF TAHTASINA OTURTMUŞLAR
Bu konunun devlet kurumları tarafından araştırılması ve soruşturulması gerekmektedir. Bu rapora göre; 'Türkiye’de iç çatışma olacak ve ABD ordusu askeri gücünü kullanarak müdahale edecek'. Raporda verilmek istenen mesaj açıkça şudur: 'Bana boyun ey, bana tabi ol yoksa başına gelecekler bunlardır'. Rapor daha da detaylı incelenecek olursa ABD, Türkiye’yi NATO içerisinde ve Ortadoğu’daki önemli müttefikleri içinde görmüyor. 'ABD, Türkiye’yi yavaş yavaş düşmanlaştırıyor'. Raporda çok açık bir şekilde ABD'nin NATO ve Ortadoğu’daki önemli müttefikleri sayılmış, Türkiye’nin adı geçmiyor. ABD, raporda Türkiye, Rusya, Çin, İran ve Kuzey Kore’yi sorunlu devletler olarak görmüş ve hedef tahtasına oturtmuş.
Emekli Tümamiral Soner Polat:
“Bugün Türkiye'ye müdahale her zaman bir seçenek. Bakınız; 15 Temmuz darbe girişimi oldu. Türkiye'nin Avrasya'ya kayışı, Batı'yla uzlaşmaz bir çizgiye girdiği net olarak ABD tarafından da teyit edilmiş vaziyette.
Şunu hiçbir zaman unutmamak lazım: Türkiye, Müslüman devletler içindeki son çekirdek devlettir. Çekirdek devlet ne demek? O grubu koruyan himaye eden bir devlet. Bu son olarak Osmanlıydı, Osmanlı'dan sonra bir boşluk oluştu. Şu an Müslüman devletleri koruyan, onlara abilik eden, önderlik yapan, yabancılar müdahale ettiği zaman; 'Bak kardeşim bende burdayım' diyen bir devlet kalmadı. Şimdi buna en yakın ülke, onlarda çok iyi biliyorlar, imparatorluklar geleneği olan Türkiye. Hiçbir zaman İran'ı o çizgide görmüyorlar. İran İslam Cumhuriyeti olmasına rağmen, o potansiyel Türkiye'de var. Müslüman ülkelere, Ortadoğu'ya yönelik planları bozabilecek güçteki ülke, Türkiye'dir.
BUGÜN BİR VATAN SAVAŞI VERİLİYOR
Bugün Türkiye, bir Vatan Savaşı veriyor. Türkiye'yi dönüştürmek için 2002'de iktidara getirdikleri, en güvendikleri kesimler de Vatan Savaşı'nda bunların karşısına dikildi. Dolayısıyla ortaya şu çıktı: 'Biz en uygun koşulları yaratmamıza rağmen içerden hiçbir şekilde Türkiye'yi bölemedik, onun için bizim artık müdahale etmemiz gerekiyor.' 15 Temmuz böyle bir müdahaleydi. Batı dünyası bundan çekinmeyeceğini göstermiş oldu. O yüzden her zaman için koşullar oluştuğunda Türkiye'ye bir müdahale etme niyetleri, bunların kafasının içindedir. Bu raporda bunların yazıya dökülmüş şeklidir.
KÜRSEL GÜCE ANCAK KÜRESEL GÜÇLE KARŞILIK VERİLİR
Raporda neden bu kadar açık yazıldı, çünkü orası bir okul, okul olduğu için salt verilerle hareket ediyor. Siyasi mülahaza yapmıyor. Böyle bir şey hiçbir zaman Amerikan devletinden çıkmaz. Ama o aslında bunların beyninin arkasındaki gerçek düşünceleri yansıtıyor. O yüzden biz Vatan Partisi olarak şunları söylüyoruz: Ülkenin birlik ve bütünlüğü esastır. Şuan yapılacak şey orduyu, milleti, devleti birleştirmektir. Kutuplaşma tehlikelidir. Bir Vatan Savaşındayız. Küresel bir saldırı altındayız. Biz küresel saldırıya kendi gücümüzle karşılık vermeyelim. Çünkü jeopolitik yasadır: Bir küresel güce ancak bir küresel güçle cevap verilir. O yüzden komşularla işbirliğinden başlayarak yeni bir ittifak sistemi kuralım. Bir denge oluşturalım. En azından varsa müdahale niyetleri, caydıralım.”
ABD ORDUYU GENİLETMEK İSTİYOR
Rapor, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan düzenin yıprandığını belirterek, Washington'ın sarsılan küresel liderlik rolünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Pentagon ise tehditler karşısında ABD ordusunun genişlemesini tek seçenek olarak görüyor.
Bununla birlikte, askeri üstünlük konusunda iki partili görüş birliği yeterli değil. Rapor, 'maksimum eylem özgürlüğünü' koruyabilecek derecede ve 'uluslararası ihtilafların akıbetini ABD'nin dikte etmesini ya da önemli ölçüde belirlemesini' temin edebilecek derecede güçlü bir ordu talep ediyor.
ABD TÜRKİYE'DE İÇ SAVAŞ BEKLİYOR
Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, raporu Aydınlık için inceledi. ABD'nin küresel üstünlüğü kaybettiğine dikkat çeken Pekin, raporun bu yeni durum karşısında ABD çıkarları açısından muhtemel risklerin tanımlanması amacıyla hazırlandığını söyledi. Raporda risklerin tanımlanmasına ilişkin bir metedolojinin sunulduğunu ifade etti. Pekin, ABD Genelkurmayı ve ABD Başkanı'nın orta vadeli savunma savunma konseptini oluştururken bu raporu gözönünde bulunduracağını söyküyor. Pekin'e göre rapor esas olarak Avrasya cephesini hedef alıyor. Önümüzdeki 10 yılda Amerika açısından risk teşkil edebilecek 23 gelişmenin beklendiği raporda, bu risklere karşı 8 farklı müdahale yöntemi tanımlandığına dikkat çeken Pekin, ''Bu 23 gelişme Türkiye'yi hem doğrudan hem de dolaylı olarak ilgilendiriyor'' dedi. Raorun en kritik kısmında da 10 yıl içinde Türkiye'de bir iç çatışma yaşanacağının belirtildiği raporda, durumun kontrol altına alınması için bir askeri müdahale öngörülüyor.