İşaret fişeklerimizi atmaya, puslu havayı aydınlatmaya kaldığımız yerden devam edelim. Türkiye’nin gündeminde önceki yazılarımızda yazdığımız dost meclislerinde yıllardır konuştuğumuz Kraliçenin Gül’ü Abdullah ile hırsına sahip çıkamayan eşi çakma Fırst Lady Hayrunisa hanım var. Başta Fuat uğur bey olmak üzere bazı yazar arkadaşlar bu Kraliçenin gül’ü ve eşinin yaşadığı Şatafatın ve servetin sırrını merak edip nereden geldiğini sormuşlar. Onlar sormuşlar sormasına da bunlara cevap verecek adamın nerede olduğunu bilemediğimden;
Bu konuları gündeme getiren birisi olarak arkadaşların haklı sorularına aslında muhatapları ben olmasam da biraz açıklık getirmek istedim. Zira arkadaşları merakta bırakmak hiç de hoş olmaz.
Öncelikle Abdullah gül’ün para ve finans işlerini sormanız gereken yegane kişi üniversal tekstil’in sahibi Kayserili Sami Kılınç dan başkası değildir. Pandoranın kutusuda bu sami’nin kasasında gizlidir. O kutu açıldığında işin ucu meşhur Kombassan holding’in batırılma hikayesine dayandığını milyarlarca mark’ın buhar olup uçmasına kadar dayandığı görür, tüm sorularınıza cevap bulursunuz.
İkinci kişi ise Zorlu Holding’in sahibi Ahmet Nazif Zorlu dur. Ahmet bey eğer benim bu işlerle alakam yoktur deyip İnkar etmeye kalkarsa hali hazırda üst düzey yöneticisi olarak yanında çalışan eski pizza tezgahtarı, şimdiki işi Zorlu Enerji CEO’luğu olan İbrahim Sinan Ak’ında bilgisine başvurabilirsiniz. Kendisi transferlere kadar sizi aydınlatabilir..
Şayet o da inkar ederse kendilerine beni tanıyıp tanımadıklarını sorun. Zira bunlar da yeterli gelmez ise hidiv kasrına Enerji Bakanı olduğu dönemde şahsi arabası ile çıkıp rahatlıkla gelebilen Taner Yıldız’a bu finans konularını danışabilirsiniz. Dedik ya zeytin adasının dili olsa da konuşsa. Gerçi fark eden bir şey olmayacak. Ne Zeytin adası konuşacak,ne de biz susacağız.. Siz bunlarla uğraşırken gözlerinizden ve kulaklarınızdan kaçmış olabilir endişesi ile..
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün katarda bulunan askeri birliğimize yaptığı ziyaret esnasında yaptığı konuşmada sarf ettiği cümleler kimin ne ile mücadele ettiğini anlamanız amacı ile bu satırları bu yazıma not olarak düşmek istedim. Erdoğan Cümlelerine ‘’ölürsek şehit, kalırsak gazi’’ sözü ile başlayıp şu tarihi cümlelerle sözlerine devam etti.‘’Bugün Türkiye Cumhurbaşkanı ve Başkomutan olarak her birinizle bir kez daha iftihar ettim. Türkiye Katar arasındaki müstesna ilişkiler bu gibi önemli misyonların da katkısıyla daha da derinleşiyor. Burada icra ettiğiniz görevi yalnızca bir vazife olarak addetmeyin. 2 bin 230 senelik mazisiyle dünyanın en köklü ordularından olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin şerefli birer mensubu olan sizler, aziz milletimizin temsilcileri olarak bu topraklarda bulunuyorsunuz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da görev ve sorumluluklarınızı layıkıyla yerine getireceğinize, şanlı Türk bayrağını ve ülkemizi gururla temsil edeceğinize yürekten inanıyorum." Diyerek konuşmasını bitirdi.
Bizde bugün ki yazımızı güzel bir atasözü ile bitirelim. ''Zira lafın tamamı ahmağa söylenir''
Kalın sağlıcakla.. Muhammed Tayyar Türkeş.
bursatv.com.tr