Türkiye üzerinde, yeni bir oyun kurulmak isteniyor!
İstanbul Maçka Parkı'ndaki etek provokasyonu!
Ardından çok kısa sürede organize edilen 'kıyafetime karışma' eylemi!
Ve Şanlıurfa Siverek'te sarıklı birinin tahrayla Atatürk heykeline saldırması!
Belli ki birileri yine kaos peşinde. Amaçları da açık; hayat tarzına müdahale tartışmasının fitilini ateşlemek kutuplaşma ve krizin yolunu açmak!
Ama biz bu filmi görmüştük.
İki olay, 28 Şubat sürecinde ve 2013'teki Gezi eylemleri öncesinde yaşanan provokasyonları hatırlattı.
Türkiye'yi dizayn etmek isteyen çevreler o gün aynı yöntemlerle, benzer manşetlerle döşemişlerdi kaosa çıkan yolu.
Siverek ve Maçka'da eş zamanlı olarak yürütülen algı operasyonunun altından da provokasyon çıktı. İki olay Büyükada'da yapılan kaos toplantısının amacını gözler önüne serdi.
Peki ne olmuştu Büyükadada'da? Hatırlayalım.
Sözde insan hakları savunucularından oluşan bir grup, 5 temmuz akşamı Büyükada'daki bir otelde bulmuştu.
15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi CIA ajanlarının yaptığı gibi Büyükada'daki gizli bir toplantı daha yapılacağı istihbaratını alan polis harekete geçti.
Toplantı basıldı! 11 kişi gözaltına alındı.
Bunlardan biri Almanya diğeri İsveç vatandaşıydı.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser'in yanı sıra İsveç vatandaşı eğitmen Ali Gharavi, Yurttaşlık Derneği'nden Özlem Dalkıran, Alman vatandaşı danışman Peter Steudtner ve İnsan Hakları Gündemi Derneği üyeleri Veli Acu ile Günal Kurşun, 'silahlı terör örgütüne yardım etmek' suçlamasıyla tutuklandı.
PKK ve FETÖ ile bağlantılı 6 kişinin tutuklandığı Büyükada'daki toplantıda, toplumsal kaosa yol açacak eylemler planlandığı ortaya çıktı.
Ele geçirilen belge ve dijital verilere göre toplantıda sokak eylemleri için özellikle kadınların ön plana çıkarılması, eylemlerde ön saflarda yer alacak kişilerle irtibata geçilmesi raporlanmıştı.
İşte bu gizemli buluşmadan 26 gün sonra Şanlıurfa Siverek'ten 28 Şubat sürecini hatırlatan bir görüntü düştü haber merkezlerine...
Uyuşturucu müptelası olduğu iddia edilen sarıklı bir kişi elinde bir tahra ile Atatürk heykeline saldırdı.
Saldırgan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Şalvarı ve sarığı ile Atatürk heykeline elindeki tahra ile vuran Mehmet Malboro adlı kişinin görüntüleri servis edildikten hemen sonra, sosyal medyada bir provokasyonun fitili ateşlenmek istendi.
Olayın akşamında ise İstanbul Maçka Parkı'nda bir güvenlik görevlisinin genç bir kızın kıyafeti yüzünden güvenlik görevlisi tarafından taciz edildiği haberi geldi.
"Yaşam tarzına müdahale" üzerinden yürütülen yeni bir algı operasyonu başlatıldı.
O güvenlik görevlisi hakkında soruşturma başlatıldı, açığa alındı.
Ama sosyal medyada "kıyafetime dokunma" mesajlarıyla devam eden bir kaos planı devreye sokulmuştu bile.
Tam da Büyükada toplantısında konuşulduğu gibi!
Peki bu tanıdık senaryoyu kim yazdı?
Türkiye'yi aynı tuzağa çekmek isteyenler kimler?
Yaşanacak bir kaos ya da toplumsal çatışma, kutuplaşma kimlerin kirli planının bir parçası?
Büyük Türkiye bu oyuna gelmeyecek! Aynı tuzağa bir daha düşmeyecek!
Tanklara silahlara göğüs geren darbecileri hizaya getiren bu millet birlik ve beraberliğine kastettirmeyecek!