"5 yıl sonra AKP olmayacak, CHP'nin dönemi başlayacak" diyor CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay...
5 yıl sonra ne olacağı, şansın kime güleceği, devranın kimden yana döneceği bilemeyiz elbet...
Hazır herkes, "AK Parti'nin oyları düşüyor" diye konuşuyorken, Balbay'ın bu kehanetinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini çevremdeki kırgın ve küskün AK Partililer'e sordum.
Verilen cevaplar Balbay'ı üzecek türden oldu.
Biri, "Desene 5 yıllık asrı saadetimiz kalmış. Ondan sonra tüp gaz kuyruğunda mı bekleriz, şeker kuyruğunda mı bekleriz onu Allah bilir?" diyerek meseleyi ti'ye aldı.
Diğeri, "Bu ülkede dolar 20 TL'ye çıksa, borsa 5 TL'ye düşse dahi, bu millet CHP'yi iktidara getirmez" dedi.
Bir diğeri, "CHP'liler bu kafayla giderse ensesini görür ama iktidarı asla göremez" diyecek kadar iddialıydı.
En iyimser yorumda bulunanı dahi, "Bu ülkede CHP'den başka parti kalmazsa olabilecek durum ama yetmez. Açık oy, gizli sayım yaptırmaları lazım" diyecek kadar karamsardı anlayacağınız.
Mevcut iktidara tavır koyan seçmen kitlesinin dahi CHP'ye sıcak bakmamasının, oy vermeyi düşünmemesinin altında yatan nedenler ne olabilir?
Aslında kimsenin CHP'ye "Siz iktidar olamazsınız" dediği falan yok.
Yukarıda verilen cevapları doğru okursanız, AK Parti'nin seçmen tabanı dahi, "İktidar olmak istemeyen sizsiniz" diyor CHP'li yöneticilere...
Yüzde 75'lik seçmen kitlesinin tamamı, CHP'ye neden oy vermediğini ve neden oy vermeyeceğini çok basit gerekçelerle açıklıyor aslında...
Başlıklar halinde sıralayacak olursak:
"Ben şehidime yanarken, senin bazı milletvekillerin PKK'lıların cenazesinde gözyaşı döküyor" diyor.
"Ben beka endişesi yaşarken, sen ise bana beka endişesi yaşatan ülkelerle işbirliği yapıyor, ülkemi onlara şikayet ediyor, onlardan medet umuyorsun" diyor.
"Ben kime hain diyorsam, sen onun savunucusu kesiliyorsun. Terörist dediğimle işbirliği yapıyor, ajan dediğim kim varsa, partinde üst düzey görevlere getiriyorsun" diyor.
"HDP'lilerle birlikte sallayanlar sende, HDP kazandı diye pilav dağıtanlar sende, olası bir savaş durumunda İran'ın saflarında Türkiye'ye karşı yer alacağını söyleyenler sende..." diyor.
"İsrailli yöneticiler gibi, Ezan sesinden rahatsızlık duyduğunu söyleyenler de 15 Temmuz darbe gecesi camileri basıp sela okuyanları dövenler de sende..." diyor.
"Ramazan'da orucuma, Kurban'da kurbanlığıma saygı duymayanların tamamı sende..." diyor.
"Darbe girişimi gecesi 250 vatan evladını şehit eden hainler için 'Ana kuzuları' diyenler de sende, darbeye "Kontrollü tiyatro" diyenler de sende..." diyor.
"Benim hür irademle seçtiğim liderime kağıda kaleme gelmez galiz küfürlerle saldırandan tut, 'Diktatör' diyerek ağzına gelen hakareti çekinmeden savuranların hepsi, ama hepsi sende..."
"Gezi ayaklanması, 17/25 Aralık yargı darbesi, Kobani ayaklanması ve Hendek savaşları... Her ayaklanmaya, her darbe girişimine ilk ve tek destek veren sensin."
"Bu yanlışlarını eleştirdiğimde bana 'Koyun', 'Cahil', 'Bidon kafalı', 'Göbeğini kaşıyan adam', 'Tayyip'in g.tünün kılları', 'Erdoğan'ın paralı itleri' diye hakaret eden de sensin."
Özetle, "Sen benim milli ve manevi duygularıma dokunamıyorsun"diyor ve ekliyor: "Doğru yol ve doğru yöntemi izlemedikçe bizim sana katılmamazı bekleme!"
Başa dönüp Mustafa Balbay'ın "5 yıl sonra AKP yok, CHP olacak"sözlerini yorumlayacak olursak...
Bunları yapan partinin değil iktidarda kalması, ana muhalefet partisi olması bile başlı başına büyük bir şans, büyük bir başarıdır aslında...
AK Parti'nin hataları yok mu?
Var elbette, olmaz olur mu? hele hele şu sıralar, yanlış giden her şey aynı anda zirve yapıyorsa, AK Parti ve Cumhurbaşkanı'nın hata yapmadığını söylemek saçmalık olur. Zaten Cumhurbaşkanı bizatihi yanlış yaptıklarını bağıra bağıra söylüyor. Kendi partisine en büyük muhalefeti şu an kendisi yapıyor!
Hadi gelin AK Parti'nin oylarında ciddi bir düşüş olduğunu kabul edelim.
Peki bu düşüş mevcut muhalefet partilerinin işine yarıyor mu ya da yarayacak mı?
Seçmenin nabzını iyi tutan biri olduğumu iddia ederek şunu söyleyebilirim.
Yukarıda da örneklerini verdiğim üzre, AK Parti'ye kırgın olan seçmen kitlesi dahi CHP veya İYİ Parti'ye oy vermeyi aklının ucundan geçirmiyor.
Bu seçmen kitlesi şu anda "kararsız" olarak orta yerde duruyor. En küskünü bile, "AK Parti yoksa, MHP var" diyor.
Yarın önlerine sandık geldiğinde bu kararsız kesimin, "CHPİYİ Parti ve HDP koalisyonunuyla ülkeyi ateşe atmaktansa, Erdoğan'la yola devam etmek en doğrusu" diyeceğinden kimsenin zerrei miskal şüphesi olmasın!
Kaldı ki...
Yerel seçimlere 1 buçuk yıl, genel seçimlere ise iki yıl gibi uzun bir süre var. 2018 ve 2019 yılını tamamen icraat yılı olarak açıklayan Erdoğan gibi öngörülemez bir liderin ne yapacağını hiç kimse şimdiden kestiremez!
Şapkadan tavşan bile çıkarır ama iktidarı kimseye vermez, demedi demeyin!
KADINA DAYAK!
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, erkeğin maddi sıkıntı çekmesi halinde hıncını karısından çıkarabileceğini ve zaten çıkardığını söylemiş.
Ne kadar güzel bilimsel bir açıklama Yarabbi!
Merak ediyorum gerçekten. Bu kadar zeka arada bir de olsa CHP liderinde baş, diş, göz ağrısına sebep oluyor mudur acaba?
SURİYELİ OBEZLER
İYİ Partili Ümit Özdağ, "50 bin Türk vatandaşı aç, 1 milyon 250 vatandaşımız da açlık sınırındayken Türkiye'deki Suriyeliler'in yüzde 32'si kilolu, yüzde 26'si ise obez" demiş.
Obezliğin neden kaynaklandığını bilmemesine bir kenara bırakıyorum. Osmanlı'nın Kayı Bayrağı'nı parti sembolü yapan bir adamın ensar muhacir ilişkisindeki sakatlığa söyleyecek laf bulamadım.
Dipnot: Genç yaşlı demeden, tüm öğretmenlerimizin ellerinden saygı ile öpüyor, öğretmenler gününü kutluyorum.
Süleyman Özışık/internethaber. 24 Kasım 2017