Türkiye ile ilgili yaptığı analizlerle tanınan Yunan spiker İoannis Theodoratos, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye'nin yeniden bir Türk halifeliği kurmak istediğini söyledi.
Türkiye'nin diğer Türk devletleri ile birlikte Batı Çin'e kadar uzanan bir bölgeyi kontrol altına almayı hedeflediğini ileri süren Theodoratos, "Hedefledikleri sınırlar Atlantik kıyılarından Orta Asya'ya kadar ulaşıyor ve kuzey Afrika'nın tamamını ve doğu Afrika'nın bir kısmını da kapsıyor" dedi.
Türkiye'nin bu hedeflerinin Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırlarını bile aştığını dile getiren Theodoratos şunları kaydetti:
"Sadece Türklerin bulunduğu yerlerin sınırlarını aşıp büyük Müslüman kitlelerinin olduğu yerlerin sınırlarına dokunuyor. Türkiye bunun gerçeğe dönüşmesi için sadece bir Fetva veya bir devlet gaztesi çıkarmıyor. Yerli sanayinin paralel gelişimine dayanan ve özellikle savunma amaçlı çok iyi planlanmış bir stratejileri var. Bugün Türkiye nükleer silahların elde edilmesinden sadece bir adım geride. Türkiye halihazırda geliştirme aşamasında olan balistik füzelere ulaşmak istiyor.
Çin'in yardımıyla, Pakistan'ın yardımıyla ve Ukrayna'nın aptallığıyla. Orduyu, üniversiteleri, araştırma merkezlerini, özel yatırımcıları ve esas olarak Erdoğan devletinin hırsını içeren bir sistem var. Bu hırsın doruğa ulaşmasına bir adım kaldı. Türkiye'nin nükleer silah edindiğini açıklaması çok uzak değil."
Türkiye'nin Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi ABD'nin stratejik müttefiklerini tehdit ettiğini iddia eden Yunan spiker "Türkiye Barbaros seviyesinde oynuyor ki bu aynı zamanda Yunan egemenliğini ihlal etmek ile eşdeğer. Ermenistan'daki angajman, Libya, Suriye, Irak ve başka yerlerdeki askeri harekatları bunun en büyük örneklerinden." ifadelerini kullandı.
Yunan spiker, akılalmaz bir şekilde Türkiye'nin Müslüman Arap ülkelerini istikrarsızlaştırmaya çalıştığını iddia etti. Türkiye'ye karşı Batılı ülkelerin Yunanistan'a destek olup silah yardımı yapması gerektiğini söyleyen Yunan spiker ülkesinin ne kadar aciz ve sığıntı bir durumda olduğunu gözler önüne serdi.