Kültürümüzü bilmeyenler..Osmanlı tarihindeki somut örnekleri okumayanlar..Kafası hep fitne fesat üzerine çalışan odaklar..18 yıldır deviremedikleri Tayyip Erdoğan için, şimdi kendilerince yeni bir taktik geliştirdiler..AK Parti dışından birisine, Türk halkının destek verme ihtimalini artık sıfırladılar..
CHP’nin oyu, % 30’un üzerine, bir türlü çıkamıyor..% 30 ile de iktidar olmaları mümkün değil..
O zaman çözümleri şu:AK Parti içinden birileri ile
Devirme operasyonunu başarıya ulaştırabiliriz..Bu amaçla, Abdullah Gül ile bir deneme yaptılar.
Başaramadılar..“Hayatım boyunca ihanet etmeyeceğim” diyen Ahmet Davutoğlu’na, hem de ihanetin alasını yaptırttılar.. Parti kurdurttular..Kurulan partinin Çanakkale il Başkanı, ramazan günü, sokağa çıkma yasağı olan günde, kumar masasından kaçarken, elini ayağını kırdı..
Eeee..Kendinizi başbakanlık koltuğuna oturtmuş insana, “Liyakat.. liyakat” diye laf söylemeye kalkarsanız..Daha durun..Daha ne örneklerle karşılaşır olacağız..Dönelim, Erdoğan’ı devirmek isteyenlere..
Davutoğlu’nun partisinin de bir umut olamayacağını görünce..
Bir de Ali Babacan’a parti kurdurttular..
FETÖ ile ölümüne mücadele eden Tayyip Erdoğan’ı bile, eski yıllarda Fetö’ye alan açmakla suçlayanlar, Yargıtay’ıDanıştay’ı FETÖ’ye altın tepsi içinde sunan Sadullah Ergin’lerin olduğu Babacan’ın partisi ile Erdoğan’ı devirmeye kalkışacak..
Bu işte de bir umut olmadığını gördüler.
Halen AK Parti içinde siyaset yapan, hatta bakanlık koltuğunda oturanlar ile Tayyip Erdoğan arasına nifak sokmak..
Bunun için de, değişik usullerle sahneye çıkıyorlar.
Mesela, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu, yere göğe sığdıramıyorlar..
Düne kadar, “Soylu nasıl AK Parti’ye geçebilir. AKs Parti bu ismi nasıl partisine alır.. Birbirlerine çok ağır sözler sarf edenler şimdi nasıl kardeş olurlar” diyerek kurmak istedikleri tuzaklar netice vermeyince..
“Ülkemiz için. Vatanımız için.. Şahsımıza söylenenleri unuturuz” büyüklüğü gösterilip..
“Çok daha büyük sorunlarla mücadele eden ülkemizi, küçük küçük hatalar üzerinden yalnız bırakamayız.. Elimizi taşın altına koyarız” tavrı gelince..
“Burdan bize ekmek yok” dediler, söylemi sonlandırdılar..
Şimdi aynı isim üzerinden, bir başka taktik ile karşımızdalar..
“Süleyman Soylu çok başarılı. Başarısı Erdoğan’ın da önünde.. Öyle ki.. İstifa çıkışı ile de, milyonların gönlünde taht kurdu..”
Ne kadar güzel, nefse hoş gelen sözlerle yaklaşıyorlar, görüyor musunuz.
Bunu söyleyenler, dün, önceki gün, ondan önceki gün.. Süleyman Soylu için tek olumlu haber yapmış, bir tane yazı kaleme almış insanlar olsalar.. Canım kurban..
Ama bunların hepsi, düne kadar Soylu’yu kendilerine hedef seçmiş oldukları halde..
Şimdi Soylu’dan daha büyük bir hedefi, Soylu vasıtası ile devirecekleri hayali ile sahneye çıkıyorlar..
Sağolsun Süleyman Soylu bu oyunlara gelmedi..
Kendisine çok önemli bakanlık koltuklarını sunan Tayyip Erdoğan’a saygısını hiç kaybetmedi..
Esas hedefin ne olduğunu fark etti..
İstifasından sonraki dönemde, istismar amaçlı hareket edeceklere malzeme olabilecek hiçbir görüntü vermedi..
Erdoğan düşmanları pes ederler mi?
Şimdi son nifak araçları, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca..
Tayyip Erdoğan’a darbe üzerine darbe vurup, “Bir özel hastanenin başhekimini, getirip Sağlık Bakanı yaptı” diyerek, algı üzerine algı çalışması yapanlar..
Fahrettin Koca’nın bakanlık koltuğunda yaptıkları ile değil..
Bir eksiklik olmasa da, bir kusur olmasa da, daha önce görev yaptığı özel teşebbüsteki makamı üzerinden binbir yalanla itibarsızlaştırma operasyonları düzenleyenler..
Şimdi, koronavirüs salgını sürecinde, yaptığı çalışmalarla.. Toplumu bilgilendirmedeki şeffaf tavrı ile.. Yapıcı üslubu ile.. Çalışkanlığı ile.. Pozitif tavırları ile.. Hemen herkesin takdirini toplayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı kullanarak, Erdoğan’a saldırı organizasyonlarına imza atıyorlar.
Birgün’ünden Cumhuriyet’ine, Sözcü’süne kadar..
Hemen hepsinin manşetlerinde, şimdi şu başlıklar var:
“Liderler araştırmasında Sağlık Bakanı Koca, Tayyip Erdoğan’ı geçti!”
Üstelik, bu birkaç gazetenin, kendi muhabirleri aracılığı ile yaptıkları bir haber değil.
Konsensus Araştırma ve Danışmanlık Şirketi tarafından yapılan bir araştırmaya dayandırılarak, bu nifak çalışması organize ediliyor.
Araştırma şirketinin yaptığı ankete göre, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, performansı beğenilen liderler arasında yüzde 48 ile birinci sıraya yerleşmiş..
Tayyip Erdoğan’ı geride bırakmış..
Bu fitne haberleri ile ülkenin yöneticilerini “senben” kavgasına düşürmeyi arzulayanlar, sanıyorlar ki, bu fesatın bir meyvesini toplayabilecekler..
Ama AK Parti’nin neşet ettiği kültüre öyle uzaklar ki..
Fatih Sultan Mehmed ile babası Murat arasındaki diyaloğu da hiç okumamış gibiler..
Okurlarımız biliyorlardır.
Fatih Sultan Mehmed küçük yaşta iken, babası Sultan Murat oğluna tahtı bırakıp Manisa’ya inzivaya çekilir. Bu haber üzerine Haçlı zihniyeti, “Osmanlı tahtında tecrübesiz biri var.. Hemen ordumuzu toplayıp saldıralım” planını hayata geçirmek ister..
Bu saldırı hazırlığını haber alan Sultan Mehmed babasını tahta çağırırsa da, babası “artık padişah sensin diyerek” gelmek istemez..
Sultan Mehmed’in babasına gönderdiği mesaj, tarihe geçer:
“Baba, eğer padişah siz iseniz geliniz ve ordunun başına geçiniz, yok eğer padişah ben isem size emrediyorum gelip ordunun başına geçiniz.”
Bu çıkışı, sadece bir mantık yürütme olarak görmeyin..
Bir deha göstergesi söylem olarak da görmeyin.
Aslında bu çıkışın içinde; “Senben kavgası”ndan, “fitne çıkarma”ya, “ben yaparım egosu ile hareket etme”ye varıncaya kadar, “O kim ki, ben daha iyi yaparım” büyüklenmesine kadar.. Onlarca küçük hesabın da ayaklar altına alındığı bir yüksek davranış tarzı yer almaktadır. Onun içindir ki, sol cenah, AK Parti’yi de, neşet ettiği kültürü de bugüne kadar anlayamamıştır.. Bugünden sonra da anlayamazlar.. Ali Karahasanoğlu/Yeniakit