FETÖ ne ise, Ergenekon da odur.
Balyozcular ne ise, CIA destekli FETÖ’cüler de odur..
Bu tespiti yapayım ki..
Fitne fesatçılar yorulmasın..
FETÖ de derin devlettir..
Ergenekon da..
Nasıl ki dün, “Ergenekon diye bir örgüt yok. Bunlar FETÖ’nün uydurmasıdır” diyerek, Ergenekon aklanıp paklanıyordu..
Bugün de FETÖ için aynısı yapılıyor; “100 bin kişilik terör örgütü mü olur? FETÖ diye bir örgüt yoktur. FETÖ dediğiniz, kendi halinde dindar insanlardır.. Göreceksiniz, bunlar beraat edecekler!”
Kim ne derse desin, düne kadar sivil idareyi baskı altına alan askeri vesayeti tahakkümünü hepimiz günlük hayatımızda yaşadık.. Bazılarımız hâlâ o baskıların izlerini üzerlerinde hissediyorlar.. Bu; Ergenekon’u ispatlayan vakıa..
Yine, kim ne derse desin; 15 Temmuz hain darbe girişimini, hepimiz canlı olarak izledik, o darbeye katılanların bombaları, tankları, uçaklarının alçak uçuşları, hâlâ gözümüzün önünde duruyor.. Bu da FETÖ’nün ispatı..
FETÖ’cülerde de karşılaştığımız oluyor ama.
Onların yargılamaları daha sürdüğü için, FETÖ’cülerde böyle şımarıklık henüz yaygın değil.
Ergenekoncular yerel mahkemeden de olsa, beraati aldıkları için, FETÖ’cülere kıyasla, biraz daha rahat, biraz daha şımarıkça hareket ediyorlar..
Son örneği.. Hasan Atilla Uğur..
Önce Ergenekoncuların yanında saf tutan, 1725 Aralık sonrasında FETÖ’cülerin kanalında boy gösteren, şimdi tekrar Ergenekon safında yer alan ikiz kardeş statüsündeki derin devlet örgütlerinin aklayıppaklayıcısı Saygı Öztürk, H. Atilla Uğur’u şöyle tanıtıyor:
“Jandarma Genel Komutanlığı’nda, İstihbarat ve Teknik Şube Müdürlüğü görevlerinde bulunan, Ergenekon kumpasında 5.5 yıl hapis yatan ve teröristbaşı Öcalan’ı sorgulayan emekli Kurmay Albay.”
“Kumpas” ifadesinin altını çizip, not edelim..
Albayın sözlerine kulak verelim:
“Irak’ ta askerlerimizin başına çuval geçirilmesine misilleme olarak Adana İncirlik üssünde görevli askerlere aynı uygulamayı yapmayı planladık. Anında misillemede bulunmamız gerekiyordu ve bu görevi de ben üstlenmek istedim. Adana’ya gidip İncirlik dışına çıkan ABD askerlerinin başına çuval geçirmek istedim, bunu da üst makamlarımıza sözlü ve yazılı olarak bildirdim.”
Kahramana(!) bakar mısınız?
Türkiye Cumhuriyeti ve ABD toprakları dışında, Türk askerine karşı, ABD askerleri bir küstahlık yapıyor..
Bunun misillemesi nasıl olur?
Yine Türk ve ABD toprakları dışında..
ABD askerlerini bir yerde kıstırırsın..
Misillemeni yapar, hadlerini bildirirsin..
Bu albay böyle mi yapmayı planlıyor?
Hayır..
O, Türkiye Cumhuriyeti dışında, böyle bir misillemeyi yapmaya cesaret edemiyor..
Gerçekten “kahraman” olsa idi, şehid olmayı göze alır, sınırımızın dışında, ABD’li askerlere bu misillemeyi planlardı ama..
O.. Arkasını Türkiye Cumhuriyeti’ne dayamadan iş yapamayacağı için..
Belki de, Türkiye’yi zor duruma düşürmek için..
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde..
İncirlik Üssü’ndeki askerlerin kafasına çuval geçirmeyi planlıyor.
İncirlik Üssü’ndeki üç tane subay, şu pavyonda, bu gece klübünde eğlenirken, kafasına çuval geçirmeniz için, “kahraman” olmanıza gerek yok..
Albay olmanıza hiç gerek yok..
Verin iki tane bodyguard’ın eline 3 tane 200’lük..
İstediğinizi yapsınlar..
Ama, beyimiz derin adam.. Küçük hareketlerle, büyük işler kotarmanın peşinde..
Kendisine güvenemiyor.. Türkiye sınırları içinde, ABD askerine çuval geçirmeyi, “misilleme” gibi gösteriyor..
Sanki ABD askerleri, bizim askerlerin kafasına, ABD toprakları içinde çuval geçirmiş..
Misilleme ise.. Önce “misilleme”nin olgularının tespitini doğru yap..
Bunu yapmaktan aciz olduğu gibi..
Sonrasında anlattıkları..
Tam da, Ergenekon örgütünün varlığının, kendisinin de o örgütün üyesi olduğunun ispatı mahiyetinde..
Albayın aktaracağım sözleri..
Tam da, Ergenekon’un FETÖ’ye..
FETÖ’nün de Ergenekon’a isnat ettiği..
“Bunlar kumpas kurup, masum insanlara iftira attılar” cürmünü ne kadar rahat işlediklerini ve ne kadar cesurca itiraf ettiklerini ispat eder mahiyette.
Buyrun o sözleri okuyalım:
“Orada çuval geçirdiğimiz askerleri basına gösterecek ve bu kişilerin Adana valisine suikast planladığını da belirtecektim.”
Yaaa.
Gördünüz mü?
Ergenekon’u da.. FETÖ’yü de, böylece gördünüz mü?
Ergenekon da pirü pak değilmiş, değil mi?..
İnsanlara (ABD askerleri de olabilir, bir başka örnekte, bir başka kişi de olabilir) iftira edebilirlermiş..
“Valiye suikast düzenleyeceklerdi” diye yalan söyleyebilirlermiş..
“Kahraman albay”ımız (!) bir de utanmadan şunu söylüyor:
“Ancak buna izin vermediler. Keşke dinlemeyip gitseydim, çuvalı geçirseydim ve bunun için hapis yatsaydım.”
Zamanında tedbir alıp, Türk askerinin başına çuval geçirilmemesi için gerekeni yapmıyorlar..
Sonrasında, misillemeyi olması gerektiği gibi gerçekleştiremiyorlar..
Yarınöbürsügün, “Bana izin vermeyen devlet yetkilileri vatan hainidirler” diye suçlamaya da kalkarlarsa..
Hiç şaşırmayın..
Derin işler. İnce işler.. Örgütlü işler.. Karışık işler..
Örgütlerin isimleri farklı da olsa, “aynı iş”ler..
Ali Karahasanoğlu/Yeniakit