İş Bankası hisselerinin CHP'den alınıp hazineye devredilmesi "ekonomiyi daha da derin bir kriz içine" sokacakmış...Kemal Bey'in sağ kolu Oğuz Kaan Salıcı böyle dedi.
Sol kolunu çoktan kesip attığı için, sol kolu ne der bilemiyoruz.Amerika Birleşik Devletleri, pardon, Ünal Çeviköz ne diyor peki?CHP bu hisselerin temettüsünü cebine atmadığına göre (kimi zaman attığı da olmuş ve iş mahkemede bitmiştir!)
... Yok canım, atmamıştır da ödemeyi geciktirmiştir, TTK ve TDK ile papaz olmuştur...
Bu paralar eninde sonunda söz konusu kurumlara devredileceğine göre... Ha CHP alıp onlara vermiş, ha devlet alıp onlara vermiş, ne fark eder?
Ekonomi bu yüzden nasıl krize girer, hiç anlayamadık.
İş Bankası hisseleri değer mi kaybeder? Niçin etsin?
Yoksa "mudiler" bankaya para yatırmaktan vaz mı geçerler? Niçin geçsinler?
Yoksa İstanbul'un hani o bir zamanlar SHP'ye de "gönüllü" hibede bulunmuş çok solcu müteahhitleri bu bankadan kredi almaktan mı kaçınırlar?
Bankanın "itibarı" elden gidiyormuş, "bankaya yapılan saldırılar" bankayı gerilere çekiyormuş.
Kimsenin bankaya saldırdığı yok.
O bankayla iş yapanlar da "o banka CHP'li olduğu için" mi yapıyorlar ki bazı hisseler hazineye dönerse bir daha kapısının önünden geçmeyecekler?
Mevduat cüzdanı sahibi emekli paşaları ve albayları bilemem tabii.
***
Kavga şundan kopuyor: Bu paralar görünürde CHP'ye gitmiyor ama CHP o hisseler sayesinde bankanın yönetim kurulunda adam bulunduruyor...
Ne güzel bir arpalık!
CHP'nin asla elinden bırakmak istemediği yasa dışı ayrıcalık budur.
Yasa dışı, çünkü hiçbir siyasi parti banka kuramaz ve yönetemez. Hiçbir ticari faaliyette de bulunamaz.
Ama Atatürk zamanında öyle değilmiş.
Atatürk zamanında CHP'den başka parti kurmak da fiilen yasaktı, şimdi hepsini kapatalım mı yani? (Buna 'evet' diyecek utanmaz sayısı da çoktur.)
***
Atatürk hatalı davranmıştır.
CHP'yi "aracı" etmekle...
Pekala doğrudan TTK ve TDK'yı bankaya ortak edebilir, temettüyü doğrudan onlar alabilirlerdi...
Hem o zaman, bütün dünyanın Türk olduğunu ileri süren değerli tarihçilerimiz ve Hititler'in Türkçe konuştuğunu söyleyen değerli dilbilimcilerimiz İş Bankası'nın yönetim kurulunda yerlerini alırlardı...
Böylece dünyaya, banka kuran bir cumhurbaşkanından sonra banka yöneten bilim adamlarını da hediye etmiş olurduk...
Pardon, bilim adamı demek yasak ya, "erkek bilim insanı" diyecektim.
Ama kadın bilim insanlarının da hakkını yemeyelim.
Muazzez İlmiye Çığ şimdi bankada otursa da şekersiz açık çayını yudumlasa fena mı olurdu?
Engin Ardıç/Sabah Gazetesi