Dünyanın geleceğini kurgulayan devletler üstü karanlık küresel şirketler hazırlıklarını yıllardır gözümüze baka baka sürdürmüşler.
Bu şirketlerden en önde gideni,
Küresel Dijital Devlet’in ilk aşaması olarak kabul edilen ID2020 adlı organizasyonun(*) Rockefeller ile birlikte kurucu ortaklarından olan dünya devi Microsoft’un kurucusu Bill Gates. Daha doğrusu BillMelinda Gates Vakfı.Aynı zamanda en büyük aşı üreticilerinden ve enerji yatırımcılarından biri.Müneccim gibi 5 yıl evvelinden gelecekte büyük bir virüs salgınının olacağını (**),Aşı çalışmalarına bir an önce başlanılması gerektiğini,
Dijital kimliğe geçişin ve insanlara biyometrik çip takılmasının zorunlu olduğunu belirten (***) sevimli ama bir o kadar da karanlık bir adam Bill Gates.
BİLL VE MELİNDA GATES VAKFI BAKANLIĞIMIZA İLK ADIMINI ATIYOR
Bill ve Melinda Gates Vakfı bölge temsilcileri 2018 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı’nı ziyaret etti.
Bundan 4 ay sonra da Nisan 2019 tarihinde bir Çalıştay yapıldı. Hem Tarım ve Orman Bakanlığı hem de Dışişleri Bakanlığı ile ortak bir projeye imza atıldı. İmzalanan protokolle Bill ve Melinda Gates Vakfı tarafından yapılacak “insani” yardımlarla tarımsal kalkınma alanlarında iş birliklerinin geliştirilmesi ve sürdürülebilir kalkınma alanında etki düzeyi yüksek çalışmaların hayata geçirilmesi hedefleniyor. (****)
Bakanlığın sitesinde yapılan Çalıştay’ın içeriği ya da sonuç bildirgesine dair bilgi bulamadım. Yalnızca Vakfın Orta Doğu temsilcisinin ziyaretiyle ilgili gördüğüm bir sayfa vardı ki o sayfa da şu anda garip biçimde açılmıyor.
ANLAŞILABİLİR OLMAYAN NİHAİ HEDEF
Bu çalışmaların ardından Türkiye için İngilizce olarak bir Girişim Platformu(*****) kuruldu. İngilizce olarak. Sitenin manifestosunda(******) şöyle yazıyor:
“Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini (SDG) tüm diğer insanlar için evrensel bir eylem çağrısı olarak görüyoruz. SDG Etki Hızlandırıcı sistem girişimcilerini ve ölçekte etki sağlayan yenilikçileri güçlendirmeye odaklanan çok paydaşlı bir platform tarafından üretilen küresel bir hızlandırıcıdır.”
Bir şey anladınız mı?
Ankara’daki bürokratların dahi anlayabileceği ya da anlamak için çok fazla kafa yoracağı cümleler değil bunlar.
Aslında söylenmek istenen açık:
“Dünya sistemi topyekûn değişecek ve biz bu değişimde rol alacakları destekliyoruz.”
DİJİTAL DEVLETİN İLK ÇİPLİ POTANSİYEL VATANDAŞLARI MÜLTECİLER OLACAK
Nedir bu sistem değişikliği?
Blockchain tabanlı biyometrik çipli insan projesi.
Bu işleme Türkiye’de nereden başlayacaklarını yine aynı manifestoda itiraf ediyorlar zaten:
“Başlangıçta mülteci nüfusları ve en az gelişmiş ülke (EAGÜ) nüfusları için pazar oluşturan yenilikleri hedefliyor. Pazar oluşturan yenilikler sadece belirli bir çözüme odaklanarak değil, farklı paydaşları sistem değişimini katalize etmek için seferber ederek gerçekleştirilecektir.”
Yine “belirsiz sofistike cümleler” ama alt okumaları çok belli.
Nasılsa devletsiz yani mülteci insanların koruyucusu yok. 2018 yılı itibariyle dünyada 70 milyon, kendisini koruyan bir devleti bulunmayan insanlar var. Biz onlara mülteci diyoruz. Ayrıca 1 milyardan fazla da kimliksiz insan.
Ve onların denek olarak kullanılmasının ilk adımları atılıyor.
İşte küresel dijital devletin ilk potansiyel vatandaşları .
Aslına bakılırsa Bill ve Melinda Gates Vakfı bu çalışmalarını farklı alanlarda da sürdürüyor. 23 Temmuz 2019 tarihli Bloomberg’de çıkan bir habere(*******) göre Vakıf, İngiltere’de tıka basa dolu cezaevlerini işleten Serco’dan hisse satın aldı. Bir sözleşme de yapıldı ve suçluların elektronik çiplenmesi için anlaşmaya varıldı.
İlginçtir Serco da mültecilere “destek hizmeti” vermek için hükûmetle bir sözleşme imzaladı.
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞIMIZA İLGİLERİNİN SEBEBİ
Peki, neden Tarım ve Orman Bakanlığı Bill ve Melinda Gates Vakfı’nın ilgi alanında?
Şu anda GDO vesaire ile insanların gıdasına doğrudan müdahale ediyorlar ama yüce amaçları da var; küresel ısınmanın önüne geçmek gibi. Küresel ısınmanın sebeplerinden biri de azot salınımından dolayı büyük ve küçükbaş hayvancılık.
Hedef hayvancılığı bitirmek.
Adı Vegan Projesi. Yalnızca Türkiye’de değil, tüm dünyada bitirilecek.
Kendilerini hâşâ ilah görenler; üzülmeyin, biz fânileri proteinden mahrum bırakmayacaklar!.. Bill ve Melinda Gates Vakfı’nın bu konuda çalışması mevcut. SOLAR PROTEİN denilen programlanabilir toz ürünlerle, yani “Akıllı Gıdalar”la bu işi halledecekler.
Bill Gates’in küresel ısınmayı önleyecek başka projeleri de var.
DÜNYANIN TEPESİNE TEBEŞİR TOZU VE KARANLIK YATIRIMLAR
Nobel fizik ödüllü Amerikalı bilim insanı ve aynı zamanda Beyaz Saray’da Enerji Bakanı olan Dr. Steven Chu, “Evlerinizin çatılarını beyaza boyayın klimalarınız daha az çalışsın” tezini ortaya atmıştı. Bill Gates daha ilerisine gitti ve bir “Halojen Projesi” hazırlattı:
Gökyüzüne tebeşir tozu serpme projesi.
Amaç, güneş ışığını keserek ısınmayı yavaşlatmak.
Peki, güneşin yerine ne konulacak? Onun da çözümü var; Yapay Güneş. O da Çin’de üretilmiş(*******) ve üstelik füzyon yöntemiyle Güneş’in 13 katı daha fazla ısı verebilecek kapasiteye sahip.
Dünyanın dört bir yanındaki küçük çiftçilere hayatı zindan eden Monsanto’nun hatırı sayılır oranda hisselerini de satın alan, Türkiye’de de çok iyi tanınan, hatta ülkemize son Londra merkezli finans saldırısının baş aktörlerinden biri olan ünlü bir gıda firmasıyla Afrika’da “soya zincirinin geliştirilmesi” adı altında akla ziyan projeler yürüten, Uganda ve Kenya’da 50 binden fazla tropik meyva üreticisi küçük çiftçiyi Cola tedarik zincirine bağlamak üzere yürütülen projelere milyonlarca dolar bağış yapan da Bill ve Melinda Gates Vakfı’ndan başkası değil.
Kısacası, gıdanın, geleceğin en önemli silahı olacağı aşikârken, bu karanlık vakıf, Türkiye'de ne yapıyor?
Fuat Uğur/Türkiye Gazetesi