Auto-Created-3
18 Ekim 2019 ( 4997 izlenme )
Reklamlar

İki başörtü yasakçısı, İlahiyat Camii’nden uğurlanırken!

Ardı ardına iki vefat..

Ali Topuz ve Orhan Birgit..

Biri 87, diğeri 92 yıl yaşamış.

İkisi de CHP çizgisinde isimler..

Bazıları kızacaklar ama..

Hatırlatmak zorundayım..

İkisi de başörtü karşıtı..

Birisi aktif olarak siyasetin içinde yer alıp, CHP kadrosunda çalışan.. Ki o isim Ali Topuz..

Diğeri basın dünyasında yer alıyormuş gibi yapıp, gazeteci kimliği ile ortalıkta gezinip, mesleğini çaktırmadan CHP kafasında icra eden, bazı dönemlerde aktif siyasete de girmekten çekinmeyen bir isim.. O da Orhan Birgit..

İkisi de, dindar insanların yönetimde söz sahibi olmamasını isteyen kimlikler..

İkisi de “laik cumhuriyet” kavramını öne çıkartarak, Anadolu insanının tepesinde boza pişirmek isteyenlerden..

İkisine de 100 yıla yakın ömürlerinin sonunda, “Ne kaldı elinizde” diye soru yöneltsek..

Gidecekleri yerde, sorulacak sorulara verecekleri cevap noktasında “Nedir durumunuz” desek..

Orada geçer akçe “laik cumhuriyet” olmayacağı için..

Maalesef ki maalesef..

Elleri boş kalacak..

Boş kalmasını bir kenara bırakın, ödemeleri gereken faturaları olacak..

Hatta..

Ali Topuz açısından bakarsak..

1966’da Adalet Partili mahallelere giderek, CHP adına oy toplayan, onlara sıcak mesajlar veren, ama oy için muhafazakar insanlara yaklaşırken, yıllarca muhafazakar insanların o kimlikleri ile siyaset yapmalarını engellemek isteyen bir çizgi ile karşılaşıyoruz..

Ekrem İmamoğlu’nun 2019’da yaptığını..

1966’da hayata geçirmiş..

“Biz dindar insan karşıtı değiliz, herkesi kucaklayacağız” demiş..

O zamanın dindar insanları konumundaki Adalet Partililerin oylarına talip olmuş..

Ama..

2004’te, TBMM’de eşi başörtülü birisinin başkan seçilmemesi için, kirli politikalara imza atmış..

Ne yapmış?

Kendi ağzından aktaralım:

“Ekim ayında yapılacak TBMM Başkanlığı seçiminde eşi türbanlı olmayan ve grubundan 100 oy alabilecek bir AKP’liyi destekleyebiliriz.”

Kim söylüyor bunu?

Dün İlahiyat Camii’nde cenaze namazı kılınan Ali Topuz.

Hangi sıfatla söylüyor?

CHP Grup Başkanvekili sıfatı ile..

Bu ifade, size bugünlerdeki bazı çalışmaları da hatırlatıyor mu?

Hatırlatıyor..

2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Tayyip Erdoğan’ı engellemek için ne yapılmak istenmişti?

AK Parti tabanından da oy alabilecek bir çatı adayı desteklemek.

Arada önemli bir frak var..

CHP’nin engellemek istediği muhafazakarlığın kıstası, eşin başörtülü olması idi..

Ama 2018’de, “eşi başörtülü olma” kıstası değişti..

Eşi başörtülü olan Abdullah Gül’ü de aday gösterebileceklerini söylediklerine göre.

Artık kıstas, eşi başörtülü olmamaktan çıkıp..

Onlara göre, daha geri mevzilere taşındı..

Mesela, kendisi imam hatip mezunu olmaması..

Çocuklarının İHL bitirmemiş olması..

CHP’ye karşıtlığını, din eksenli söylem üzerinden dile getirmemesi gibi başka kriterler hayata geçirilmiş.

En önemlisi de, AK parti içinde, fitne çıkartma amaçlı operasyonun planlanmış olması..

İfadeye bakınız: “(..) grubundan 100 oy alabilecek bir AKP’liyi destekleyebiliriz.”

Eşi başörtülü olmasın da..

Kim olursa olsun..

Yine AK Parti içinden birisi olabilir..

Liyakat önemli değil.

Sadece 100 oy, kendi grubundan alsın, onu destekleriz..

Kafa bu..

Düşmanlık bu derece..

Eşi başörtülü olan Bülent Arınç aday olmasın da..

Olsa da seçilemesin de..

Eşi başı açık olanlardan..

Bir AK Partili milletvekili aday olsun..

Kendi grubundan da 100 oy alabilecek durumda ise..

Onu destekleyerek, AK Parti’nin içinde, fitne kazanını kaynatalım..

Plan bu..

Bu planın 2018 versiyonu Abdullah Gül idi..

2019 versiyonu da, Ali Babacan ile, Ahmet Davutoğlu..

Alın Ali Topuz’un 2004’teki sözlerini..

O sözler ışığında değerlendirin, 2019’da yaşanılanları.. Ali Babacan’ın hareketini.. Ahmet Davutoğlu’nun çıkışını..

 Ve söyleyin, bu hareketlerin arkasında, CHP’nin Ali Topuz aklı var mı, yok mu?

Ali Topuz aklı, 2004’te “eşi türbanlı olmayan bir TBMM Başkanı” ile dillendirilmişti..

2005’te de..

AİHM’in başörtü aleyhine verdiği “Bizi ilgilendirmez., Türkiye kendisi bu sorunu çözsün” kararı sonrasında yeniden dillendirildi..

Ali Topuz, AİHM’in başörtü kararı verdiği 10 Kasım gününün, “bayram ilan edilmesi”ni önermiş..

Düşünebiliyor musunuz?

Bu ülkenin üniversitelerinde başörtü yasak olacak..

Bu yasağın Avrupa düzeyinde tescillendiği günün bayram olarak kutlanması, CHP’li Ali Topuz tarafından önerilecek..

Kafa, bu kafa..

Ve son örnek..

2006’dan..

Yine Ali Topuz sahneye çıkıyor..

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 7 ay kala..

Şu açıklamayı yapıyor:

“Cumhurbaşkanlığı makamına, Recep Tayyip Erdoğan ve Bülent Arınç veya onlara benzeyen birini getirdikleri takdirde, artık laik demokratik cumhuriyetin adı fiilen değişmiş demektir..” 

O iki ismin ortak özelliğinin, eşlerinin başörtülü olduğu gerçeğini hatırlatmama gerek yok sanırım..

İşte böyle..

Ali Topuz ile Orhan Birgit’i birlikte tanıtacaktık..

Ali Topuz’u tanıtırken, Orhan Birgit’e yer kalmadı..

“O da, Ali Topuz’un benzeri idi” diyelim..

Bitirelim..

Şimdi soralım her ikisine de..

Cumhuriyet’e kendi kafanıza göre iliştirdiğiniz despot laikliğin, şu anki hayatınızda size olumlu bir katkısı var mı? Olumlu katkıyı bıraktık, zulmettiğiniz insanların ahları sebebi ile, zararı mı var?

Ali Karahasanoğlu/Yeniakit

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

ABD ve İsrail’in ümmeti yok etme planı! İkinci rapor ortaya çıktı! ABD, Türkiye'yi eline almak için şeytani planı devreye soktu Yaşlı Habib Baba, uzun bir kervan yolculuğunun sonunda İstanbul'a gelmiştir.Yolculuğunun tozunu, yorgunluğunu atmak için bir hamama gider.. Gezi olaylarına ilişkin verilen karar, Abdullah Gül'ün o sözlerini akıllara getirdi