Libya’da Hafter’e vurulan ağır darbenin sesi BAE’den geldi. Hafter’e son dönemde yoğun sevkiyat yapan bunun karşılığında Trablus hükümetine bağlı güçlerin operasyonlarına engel olamayan BAE, İdlib’te Türkiye’ye yönelik şeytani bir planı hayata geçirmeye çalışıyor.BAE veliaht prensi Muhammed Bin Zayed, Libya’da darbeci Hafter’in bir numaralı destekçisi.
BAE, bir çok yerde olduğu gibi Libya’da da Türkiye’nin karşısında yer alıyor. Hafter’e son haftalarda her türlü ağır silahı gönderdiler.Buna rağmen Türkiye destekli Trablus güçleri, darbeci Hafter’in saldırılarını püskürttü hatta Hafter’in işgal ettiği iki önemli noktayı da geri aldı.BAE’nin Libya’daki Türkiye karşıtı planı şu an için yetersiz kaldı.
Muhammed Bin Zayed Libya’daki terör faaliyetlerini bundan sonra da sürdürecektir ama onun yanında bir de Suriye üzerinden yine Türkiye’yi hedef alan bir başka operasyon daha yürütüyor.
6 Mart’taki Moskova zirvesinde İdlib’te ateşkes uzlaşısına varılmıştı.
Türkiye ile Rusya arasındaki bu uzlaşı kısa sürede meyvelerini verdi.
Esed rejimi, M4 karayolunun kuzeyine çıkamadı.
Türk ve Rus askerlerinin ortak devriye yaptığı karayolu Esed’in her hangi bir tasarrufuna da kapatılmış oldu.
1 ay içinde rejim saldırıları nedeniyle İdlib’teki evlerini terk etmek zorunda kalan 110 bin sivil Suriyeli de bu uzlaşı kapsamında güven içerisinde yeniden evlerine dönebildi.
Moskova zirvesinin Türkiye açısından önemli bir kazanımı da buydu.
Aylarca devam eden rejim saldırılarından kaçıp Türkiye sınırına akın eden insanlar evlerine dönmeye başladılar.
Moskova uzlaşısı mümkün olan en sorunsuz şekilde işletilmeye devam ederken Birleşik Arap Emirliklerinin devreye girdiğini görüyoruz.
BAE veliaht Prensi Muhammed bin Zayed yaklaşık 2 hafta önce Beşar Esed’i aramış, desteğini iletmişti.
Geçen hafta da Esed’e tam 3 milyar dolar yardım sundu.
Bin Zayed, Esed’e bu parayı neden veriyor?
Tek açıklaması var, İdlib’teki ateşkesi bozmak.
Yani Esed rejimi, İdlib’te hali hazırda devam eden ateşkesi bozup, bunun karşılığında BAE’den 3 milyar dolar alacak.
Rejim, para karşılığı ateşkesi bozma eylemlerine başladı bile.
TürkRus ortak devriyesinin yapıldığı M4 karayoluna sızmalar son günlerde arttı.
Esed rejimine bağlı çetelerin karayolu çevresine yığınak yaptığı belirlendi.
Bölge çok hassas ve kırılganlığa müsait.
M4’teki ortak devriyeler her iki taraf için de provokasyona açık.
Rejimin o bölgede varlık göstermesi, İdlib’in iç dinamiklerini de harekete geçiriyor.
Çünkü bölgede terör örgütü DAEŞ’in kışkırttığı gruplar var.
DAEŞ teröristleri ile Esed rejimi arasındaki sözüm ona çatışmaların artması, İdlib’teki silahlı grupların daha kolay şekilde provoke edilmesini tetikliyor.
İdlib’in batısındaki PKKPYD teröristlerinin de BAE himayesinde bölgeye yönelik kışkırtıcı eylemlerinin de son günlerde arttığı gözleniyor.
Türkiye üzerine düşeni yapıyor.
Rusya da şu ana kadar öyle.
En azından böyle davrandıklarını düşünüyoruz.
Ancak unutulmamalı ki mevcut uzlaşının Esed rejimi adına garantörü Rusya.
Rusya, hali hazırda devam eden rejim eylemleri ve bu eylemlerin tetikleyeceği PKKPYD ile DAEŞ saldırıları noktasında Şam’ı acilen uyarıp, Esed’in kendisine çeki düzen vermesini sağlamalı.
Aksi taktirde Ruslar, sessiz kaldıkları ya da müdahil oldukları Esed rejimi ve dış kaynaklı güçlerin faaliyetleriyle, İdlib krizinin çözümünü bir kez daha yarım bırakmış olacaklar.
KAYNAK: HABER7