Financial Times’ın internet sitesinde 5 manşet habere yer verilir..
2018 Ağustos'unda bu 5 manşet de Türkiye haberleriyle kapatılmıştı..
Türkiye batıyor..
Bankacılık sektörü alarm veriyor..
Cari açık nereye..
Özel sektörün borcu Türkiye’nin sonu olacak..
FT’nin Türkiye karşıtı olduğunu hatırlatmaya gerek yok sanırım..
Financial Times elinden geldiğince ekonomik darbeye destek veriyor,
Türkiye’ye sıcak para girişine engel olmaya,
Yabancı paranın başka ülkelere kaçmasına çalışıyordu..
FT demişken bu aralarda da sıklıkla Ahmet Davutoğlu haberlerine yer veriliyor..
2018 Ağustos'u çok sıcak geçmişti..
Eylül gelmek bilmemişti..
Dolar savaşları tam 1 ay sürdü..
Gece yarısı operasyonlarını unutmadık..
5 dakika içinde 7 liraya nasıl çıkarıldı?
Ağustos Avrupa için tatil ayı..
İngiltere brexitle boğuşuyor..
Fransa’da Macron erken seçim baskısı altında..
Almanya ekonomisi daralıyor.. İşler iyi gitmiyor..
İtalya siyasi ve ekonomik krizlerle uğraşıyor..
Herkes kendi derdinde..
Türkiye ile uğraşan yok..
“TÜRKİYE BATAR” DİYENLER MUTLU DEĞİL
Geçen sene ağustosta durum neydi, şu an ne?
Şimdi o günler hiç yaşanmamış gibi geliyor..
Batı’nın yumrukları sağlı sollu iniyordu..
Moraller dip yapmıştı..
Trump’ın tweetleri işin tuzu biberi olmuştu..
Yine ağustostayız.. Aradan tam 12 ay geçti..
İki ağustos ne kadar farklı değil mi?
Dolar 10 lira olmadı.. 12 lira hiç olmadı..
7’de bile tutunamadı..
Her şey süper değil tabii ki..
Ama temel ekonomik parametrelerdeki iyileşme dikkat çekici..
Borsa toparlandı..
Banka hisseleri kendine geldi..
2002’den beri ilk kez cari fazla verildi..
Bunun sürdürülebilir olması lazım..
Biri geçen sene “Türkiye cari fazla verecek” deseydi kim inanırdı?
BAZI EKONOMİSTLER VAR YA!
Orada burada yazıp çiziyorlar..
Hepsi de ‘müthiş’ ekonomist..
Ekonomiden çok iyi anladıkları için 90’lı yıllarda bir krizden diğerine geçiyorduk!
Adları lazım değil.. Hepsini biliyorsunuz..
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “faizler düşmeli” sözleri ile sürekli dalga geçiyorlar..
Kendilerini enteldantel sanıyorlar..
Ali Babacan döneminde 2014 Ocak ayında faizler 5 puan arttırılmıştı..
Dünya piyasaları şok olmuştu..
Ortada 5 puan arttırılmasını gerektirecek bir durum da yoktu hatırladığım kadarıyla..
İşte Türkiye o gün bugün bir türlü ‘faiz sarmalından’ kurtulamadı..
Londra faizi sever tabii..
Yan gelip yatarak..
Taş atıp yorulmadan para kazanmanın başka yolu yok çünkü..
ADAMLARIN 100 DOLARI 160 DOLAR OLDU!
2018 Ağustos’ta cebinde 100 dolarla gelen George parasını 7 liradan bozdurdu..
700 lirayı Ağustos 2018’de yüzde 25’le faize yatırdı.. Zaman çok çabuk geçiyor değil mi?
Bayram öncesinde bankadan parasını 875 lira olarak çekti..
Gitti 875 lirası ile 5.5 TL’den yeniden dolar aldı..
160 dolarını attı cebine ve gitti..
Böyle bir kâr dünyanın neresinde var?
Bu para hepimizin cebinden George’un cebine gitti!
Hadi 10 dolarını da stopaj filan düşün..
Bunlar yorum değil.. Matematik ortada..
BASKI DEVAM EDİYOR
Londra’dan gelen bilgilere göre;
Avrupa Merkez Bankası, Türkiye’deki bazı bankalara ve yatırımcılara yine baskı yapıyor:
“Türkiye’deki varlıklarınızı azaltın..”
Niye azaltsınlar peki?
Açıklama yok..
İlgililere duyurulur..
TÜRKLER DOLAR ALDI
Verilere göre 2019’un ilk altı ayında Türkler yine dolar aldı..
Kulaklara üflenen dedikodular iş yapıyor demek ki..
“Dolar 10 lira olacak..”
İyi zarardalar ama şimdi..
Dolar başına 0.50 kuruş..
100 dolarda 50 TL yapar.. Gerisini siz düşünün..
Son iki aydır alan da yok, satan da..
CARİ FAZLA SÜRDÜRÜLÜRSE!
Türkiye dolarizasyondan kurtulmak zorunda..
Birçok parametrede pozitif sonuçlar alınmaya başlandı..
Ekonomik anlamda ‘normalleşme’ başladı..
Negatif hava gitti pozitif hava geldi..
Turizm gelirleri ekonomiye nefes aldırdı..
Londra’da Türkiye için politik veya ekonomik risk öngörülmüyor..
ZİRAATHALKVAKIF
Yabancı bankalar yine müthiş kârlar elde etti..
Ama elini taşın altına koyan yine devlet bankaları oldu..
Yabancı bankalar kredi büyümesi istemiyor..
Bu yüzden de konut ve bireysel kredilerde faizleri indirmeye yanaşmıyorlar..
SINIR GETİRİLMELİ!
Türkiye’yi en çok da özel sektörün döviz borcu sıkıntıya soktu..
Avrupa’da şirketlere kârlarının en fazla 45 katı gibi limitler konuluyor..
Bu uygulama Türkiye’de de yapılabilir..
Milletçe ayağımızı yorganımıza göre uzatmayı bir türlü öğrenemedik..
Daha iyi olacak ve güzel haberler gelecek...
Batuhan Yaşar/Türkiye Gazetesi