Padişahın biri ava gitmeye çok düşkünmüş, ava her gittiğinde yanında vezirinide götürürmüş...Bir gün yine ava gittiklerinde av esnasında veziri kazayla padişahın bir parmağını kılıcıyla keser. Padişah acı içerisinde sitem ederken, vezir; “padişahım her işte bir hayır vardır” demiş. Padişah parmağının da acısının etkisiyle; “vezir e bu işte ne hayır vardır ki?” Diye sitem eder ve zindana attırır.
Az zaman uz zaman sonra günlerden bir gün padişah yine ava gider . Yollarını insan eti yiyen bir kabile keser ve herkesi yakalarlar... Ama bu kabile bir kimsenin vücudunda bir noksanlık görünce o kimseyi yemezmiş.Padişahın çevresinde ki herkesi yerler sadece padişah kalır, onun da parmağı kesik olduğu için serbest bırakırlar... Padişah saraya döndüğünde muhafızlara veziri bırakmalarını söyler. Muhafızlar veziri zindandan aldıkları gibi padişahın huzuruna getirirler... Vezir şaşkınlık dolu gözlerle padişahı izlerken padişah vezirin boynuna sarılır ve af diler ve vezirine olan bitenleri tek tek anlatır. “nolur beni affet sen benim hayatımın kurtulmasına vesile oldun, bense seni zindana attırdım der.
Vezir “padişahım her şeyden bir hayır vardır siz canınızı sıkmayın ben sizi affettim. Sizin parmağınızın kesilmesi kadar benimde zindanda attırılmamda hayır vardı” der. Padişah; “sen benim hayatımın kurtulmasına vesile oldun, bense seni zindana attırdım hayır bunun neresindedir” der. Vezir padişaha şu cevabı verir; “padişahım eğer siz beni zindana attırmasanız bende o gün ava sizinle gelecektim, ve benim vücudumda hiç bir noksanlık olmadığından ben de ölecektim. Bu sebeple sizin beni zindana attırmanızda da büyük hikmetler vardır” der...
Gördüğünüz gibi her işin sonunda bir hayır mevcuttur. Unutmamalıyız ki hayırda Allah’tandır, şer de. Eğer şer gelmişse buna sitem etmemeli aksine şükretmeliyiz…