Auto-Created-3
13 Haziran 2019 ( 563 izlenme )
Reklamlar

Peki bizi sizden kim koruyacak?

Türkiye'yi bir süredir tehdit eden ABD geçen gün Türk pilotlara F35 avcı uçağı eğitimini sonlandırdı.
ABD, menfaati söz konusu olduğunda teamül, anlaşma vesaire iplemez.
Tüm emperyalistler gibi tek ilkeleri var: Menfaat.
Bu ilkelerine o kadar ilkel şekilde bağlıdırlar ki, ihtiyaç hasıl olduğunda kendi "putlarını" bile helva misali yerler.



Huawei piyasada yükselince ne yaptıklarını gördük. Tapındıkları serbest piyasa ekonomisi, liberal değerler falan dinlemediler.
ABD devlet kararıyla, Intel ve Qualcomm Huawei'ye tedarik akışını dondurdu; Google da Huawei'nin Android lisansını iptal etti.
Hani yegâne belirleyici olan serbest piyasa koşullarıydı?

***

Malumunuz, ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan Milli SavunmaBakanımız Hulusi Akar'a birkaç gün evvel mektupla "şartlarını" bildirdi.
"Şartlarını" dediğim, S400 hava savunma sistemi alırsak başımıza gelecek fenalıkları...
Gerekçeleri de şu: Rusya'dan S400'leri almak NATO müttefikliğineuymazmış.
NATO üyesi Yunanistan S300 alınca uyuyor ama!
Üstelik Yunanistan bizim gibi 15 Temmuz 2016 gecesi "Atlantik sisteminin"saldırısına uğramadı.
Meselenin özeti şudur: ABD hava savunma sistemi almamamızı istiyor. Yani, her daim saldırıya açık olmamızı.
Diyecekler ki, hava savunma sistemi almayın demiyoruz, Rusya'dan S400 almayın diyoruz.
İyi de durduk yere S400'leri almaya kalkışmadık ki.
Önce Patriotlara talip olduk. E tabii teknoloji transferiyle birlikte. (Zaten doğrusu da budur. Ötekisi silah fabrikalarının gömülü kölesi olmaktır.)
ABD kabul etmeyince mecburen S400'lere yöneldik.
Tuhaf olan şu:
15 Temmuz direnişine "tiyatro" diyenlerin alayı aynı zamanda S400'lerialmamıza da karşı.

***

Harici ve dahili bedhahların olanca öfkesine bir yenisini daha ekledik: Ayağınızı bile sokamazsınız dedikleri Akdeniz'e dirayet gösterip gemilerimizi soktuk.
Mecburduk.
Zira, istikbalimiz "mavi vatan" istiklalimize bağlı.
Güney sınırlarımızda ABD'nin binlerce TIR silah verdiği terör örgütü var; Akdeniz'de de 200 savaş gemisi.
Bu ahval ve şerait içinde S400 almayalım demek, her taraftan kuşatılmış ülkemizin netice itibariyle savunmasız kalmasına razı olmak demektir.
Tehditler F35 projesiyle sınırlı değil.
ABD Kongresi'nde, Türkiye'nin S400'leri alması halinde CAATSA yaptırımlarına maruz bırakılması konusunda Cumhuriyetçiler ve Demokratlar tam bir mutabakat içinde.
Uzun lafın kısası, 'ya hava savunma sistemi almayarak saldırılara açık olursunuz ya da ekonominizi çökertiriz' diyorlar.
Ne yapacağız?
Zaten kırılgan olan ekonomimizle nasıl ve nereye kadar direneceğiz?

Direnmeyip de İstiklali tam, yani, tam bağımsız Türkiye idealimizden vaz mı geçeceğiz?
Lozan'la kazandığımız mühletin sonuna geldik. Tekrar "Ya istiklal ya ölüm" eşiğine döndük.
Ümitvâr olalım: Tek kutuplu dünya can çekişiyor. Çin Rus yakınlaşması bunun en bariz göstergesi.
Yeniden şekillenen dünyada bize yakışan yerimizi almak istiyorsak...
"Aynı gemideyiz" bilinciyle iktidarıyla muhalefetiyle kenetlenerek, 2. KurtuluşSavaşı'mızdan da muzaffer çıkmak zorundayız.

Salih Tuna/Sabah Gazetesi

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

12 ilde yeni karantina kararları alındı Koş vatandaş koş, Sülün Osman parkları satıyor! Mehdi tartışmalarında yeni boyut CIA’in 15 Temmuz bozgunu ve Zarrab rövanşı