REFERANDUM ENGELLEME SİSTEMİ ‘BACKDOOR’

BEYAZ YAKALI KIRICILARLA YAPILAN TOPLANTI ANALİZLERİDİR.

DİKKAT!... TÜRKİYE’DE SİBER GÜVENLİK ZAFİYETLERİ

Toplantı yerine doğru giderken İsmail’e yirmi tane soru sormuşumdur. Oda her seferinde abi gidince kendileri cevap versinler. Biz zaten yaptıklarımızı konuşalım diye toplanıyoruz. Nereden bulmuşlardı bu kadar beyaz yakalıyı bilmiyorum ama sayılarını benim gördüğümden daha fazla olduğuna eminim.

Başlıyoruz.

Muazzam bir siber saldırı tehdidi altındayız!

Türkiye’de siber güvenlik noktasında çok ciddi açıklar bulunmakta. Bu açıklar, bireysel alanda “kişisel verilerin ifşası”, kamusal düzen ve devlet güvenliği bağlamında ise “devlet sırlarının satılması veya kaotik ortam yaratma amacıyla ifşası” düzeyine kadar birçok alanda kendini gösteriyor. Bu açık saldırı tehdidine karşı koyabilmek için toplumsal farkındalık oluşturulamamış, idari makamlar gerekli hassasiyete ulaşmamıştır.

NATO başta olmak üzere BM ve AGİT(Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı) gibi topluluklar, siber uzayı ve siber saldırı tehditlerini dikkate alarak kendi kurumsal güvenlik politikalarını sil baştan gözden geçirip revize etmişlerdir.

Türkiye’de ise 2012 yılının sonlarında Resmî Gazetede yayınlanan karardan anlaşıldığı üzere siber güvenlik konusu ele alınmıştır. Yani devletimiz, siber güvenlik alanı ile 2012 yılından sonra tanışmıştır. Bu önemli karar sonrasında Türkiye’de Siber Güvenliğin oluşturulması hız kazanmış, Hukuki ve Teknik anlamda güvenlik prosedürlerinin hazırlanma aşamasına geçilmiştir.

Siber Güvenliğe ilişkin bu programın rapor, usul, standart ve prosedürlerini oluşturup onaylamak ve bu sistemi koordine etmek amacıyla bir kurul oluşturulmuş, bu kurul, ilk toplantısında 2013-2014 Eylem Planı kabul edilmiştir. Bu kurul, ilk planda ele alınacak kritik altyapıların, ulaşım, enerji, elektronik haberleşme, finans ve su yönetimi olduğunu belirlemiştir. Amerika Birleşik Devletleri’nde faaliyet gösteren Ulusal Güvenlik Şirketi AR Bor’un yayınladığı rapora göre son yıllarda Türkiye’ye yönelik siber saldırılar katlanarak hız kazanmıştır.

Peki Ne Yapabilirler?

Global güçlerin maşası konumundaki FETÖ, Türkiye’mizin en mahrem devlet sırlarının saklı tutulduğu Kozmik Oda’ya girmiş ve Türkiye’nin Askeri Güvenlik bazındaki tüm altyapısını ele geçirmiştir. Ekonomik ve Stratejik planların yürütüldüğü bilişim sistemlerini baştan sonra kat ederek elden geçirmiş, verileri depolamış, sağlık ile alakalı tüm verilere istediği her an ulaşabilecek şekilde konumlanmış bu örgüt ve iş birliği içinde buluna geldiği diğer global örgütlerin siber tehdidi altında, çok riskli bir konumdayız.

Sivil ve Askeri Havacılık

Şimdiye kadar sızdırılan stratejik milli bilgilerimiz ve sırlarımızın kullanılması halinde, Havadaki araçların kontrolü, iletişimi, uçuş planları ve rota bilgileri sabote edilebilir, durdurulabilir, yanlış yönlendirilebilir. Havadaki araçların uçuş kaosuna sürüklenmesi, binlerce insanın ölümüne, milyarlarca dolarlık maddi zarara sebep olabilir. Radar sistemlerimizin ele geçirilmiş olması, düşman uçaklarının ve hava araçlarının saldırı ve angajmanına maruz kalabiliriz.

Sağlık

Hastaların devlet arşivlerinde saklı sağlık sırları ve hastalık durumları, kişisel ve ailesel mahremiyetler, ülkemizde ilaç satış yönelimleri, büyük ilaç firmalarının devlet ve özel sektör sağlık kurumları ile yaptığı üretim ve lojistik anlaşmalar ifşa edilebilir.

Enerji

Enerji alanında yapılabilecek her ölçekteki saldırı, hayati öneme sahip. Yapılacak saldırı ile Türkiye’deki tüm altyapı ekarte edilebilir, bunun sonucunda Ukrayna’da yaşanan Scada saldırısının benzeri şekilde ulaşım, haberleşme ve sistemsel tüm faaliyetler durdurulabilir, askeri savunma sistemleri kapatılıp sıfırlanabilir, kamu verileri imha edilebilir, bankacılık sistemlerindeki borç kayıtları, kredi bilgileri, risk değerlendirme raporlar ve istatistikleri sabote edilerek üzerinde oynama yapılabilir, kamu ve özel sektör projelerinin tamamı sil baştan başlatılmak zorunda bırakılabilir. Bununla birlikte sosyal medya da kesileceği için vatandaş kitlesi üzerinde dezenformasyon had safhaya çıkarılabilir, emniyet birimlerinin birbirleri ile haberleşmesi kesilebilir.

Yargı

Kozmik Oda vakası ve UYAP Sistemlerinin FETÖ mensupları tarafından hazırlanması, yargı konusunda da devletimiz adına muazzam bir zafiyet alanı açmıştır. Emniyet Teşkilatının adli kayıtları, yargı kararları, tanık koruma programı kapsamında kimliği değiştirilmiş itirafçıların bilgileri, Emniyet mensubu istihbaratçıların hangi kimlikler ile nerelerde sızma ve ihbar faaliyeti içinde bulunduklarının bilgileri, yapılan dinleme - teknik takip raporları ve planlamaları ele geçirilmiş, Terörle Mücadele Dairesi’nin stratejik planlama ve faaliyetleri ifşa tehlikesi altına girmiştir.

Kozmik Oda Vakası

Türkiye Cumhuriyeti’nin olası bir savaş durumunda uygulamaya koymak üzere planladığı savaş stratejileri, envanter kayıtları, gizli sığınak ve cephaneliklerin konumları ve buna benzer uluslararası güvenliğimizi tehlikeye atacak birçok belge, yapılacak saldırı sonrası ekarte edilebilir, askeri güvenliğimiz işlevsiz hale getirilip en küçüğünden en büyüğüne kadar tüm düşmanlarımızın açık hedefi haline gelebiliriz.

Çalınan Kimlik Bilgileri

Türkiye’de 50 milyon kişinin kimlik bilgilerinin çalınması ve ifşa edilmesi toplumsal güvensizlik ortamı oluşturmanın zeminini hazırlamış, vatandaşların devlete olan itimatlarını sarsmıştır. Bu konuda daha geri planda hayatta/vefat etmiş 150 milyon kişinin kimlik bilgilerinin el altından satışa çıkarılması, dolandırıcılık çetelerinin ve operasyon niyetinde olan örgütlerin stratejik kişileri inandırıcı bilgiler ile aldatmasına ve yönlendirmesine sebep olmuştur.

Emniyet Kanadı

Emniyet tarafından yapılan polis alımlarında ve terfilerde FETÖ tarafından parsellenen emniyet, tüm dijital işlemlerini de FETÖ mensubu üyeler tarafından yapmaktaydı. Tanık korumadan istihbarata, terörle mücadeleden özel harekâta tüm bilgilerin yer aldığı POLNET sistemleri ve bu sistemleri ayakta tutan serverlar, FETÖ mensubu üyeler tarafından sağlanmış, içerde de onlar tarafından yönetilmekteydi. Emniyetin satın almalarından, gizli yürüyen takiplere kadar tamamı gün gün emniyet abilerine aktarılmaktaydı. Bilgi güvenliği alanında ciddi zafiyete yol açan bu veriler ve sistemler hala onların kontrolünde ve onların yazılımları tarafından yürütülmekte. BACKDOOR diye tabir edilen arka kapıların sistemler üzerinde olduğu, gerektiği zaman uzaktan dahi sistemlerden veri çalınabildiği bilinmektedir. Bunların dışında da hala kritik sistem noktalarında FETÖ mensubu elemanların bulunduğu göz önüne alınırsa, Emniyet ciddi tehdit unsuru haline gelmektedir.

Dış İlişkiler

Dış İşleri Bakanlığının verilerinin de sızdırıldığını göz önüne aldığımız zaman, yaptığımız uluslararası gizli anlaşmalar, gerçekleştirilen angajmanlar, ortaya çıkması durumunda sadece ülke içi kaosa ve güvenlik tehdidine yol açmayacak, uluslararası dost ve ortaklarımız ile iş birliği içerisinde bulunduğumuz tüm alanlardaki faaliyetlerimizin sabote edilmesine neden olacaktır. Global boyuttaki planlamalarımızın ortaya çıkması, tüm zafiyetlerimizin, stratejilerimizin çökmesine neden olacaktır.

Sonuç olarak…

Bu kadar eylemi bir arada gerçekleştirmeye kalkarlarsa kaos oluşur. Biz de acı bir gerekçe ile dışa bağımlılığın bedelini öderiz. Buradan tüm fertlerimize ilan edebileceğimiz yegane konu 15 Temmuz gecesi herkes kendini nasıl gösterdiyse öyle bir olay başımıza gelmeden üzerimize düşeni yapmak suretle kendimizi gösterdi. Devletimiz bağımsızlığa dogru dolu dizgin koşarken iç mihrakların tüm engelleme çalışmalarına rağmen hedefe ulaşacaktır. Bizde üzerimize düşeni sonuna kadar yapmalıyız. Bugünden sonra hiçbir Türk vatandaşına yatakta ölmek yakışmaz. Sizde yerinizden kalkın savaş kıyafetlerinizi giyinin ve cenk meydanında yerinizi alın. Bu analizimiz hiçbir şekilde bizi korkutamayacaklarını yapılabilecek tüm hamleleri tespit ettiğimizi açık olarak gözüken tüm arızalarımızı giderme yolunda gayret ettiğimizi göstermek için yapılmıştır.

ALLAH VAR GAM YOK…

Saygılarımla…

Seslimakale.com
31 Ocak 2017