“Sülün Osman”lık sürüyor! Açıklayın kayıtları

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmasından bu yana, “Sülün Osman”a benzettim durdum..Seçildi..Arkasından koltuğa oturduktan sonraki eylemlerinde de, hep üste çıkmaya çalışan tavrı ile, yanılmadığımı gösterdi..Son vukuatı, gıda paketleri ile, otobüs seferlerinde anormal düşüş sonrasında yaşanan yoğunluk..Herhangi bir marketten 90100 TL’ye ,


alabileceğiniz ürünlere, “150 TL’lik koli” diyerek, vatandaştan bağış toplamaya başlama numarası, erken sonlandırıldı..İçişleri Bakanlığı, hangi partiye ait olursa olsun, belediyelerin böyle bir kampanya yapamayacağını belirtti.Binlerce koliden, % 50 avanta sağlama imkanı kapandı..Şu an henüz çözüme kavuşturulmayan konu ise, bazı seferlerde aşırı iptaller sonucu, eskisine oranla % 50 az yolcu ile çalışması gereken belediye otobüslerinde yoğunluk yaşanması..

Vatandaşlar tepki gösterdi..

Görüntüleri paylaştılar..

“Bakın otobüslerde, nerede ise omuz omuza nasıl yolculuk yapıyoruz. Nerede çağrısı yapılan sosyal mesafeye riayet” dediler..

CHP kafası, sorunu çözme yerine..

Cevap verme yarışına girdi..

Haklı olsalar, tabii ki cevap vermelerinde sıkıntı yok.

Ama algı oluşturuyorlar..

Düne kadar, teröristler için dahi, “hukuk, insan hakları” söylemi ile ortaya çıkıp, “Fişleniyoruz” iddiasında bulunanlar, şimdi yoğunluk yaşandığı belirtilen hattaki otobüse binen yolcuların bir kısmının, aslında o otobüsü daha önce kullanmadıklarını öne sürdüler..

Bunun belgesi olarak da, yoğunluk yaşanan otobüs hattındaki belirtilen seferde yolculuk yapanların otobüsleri kullanım kayıtlarını gösterdiler..

Bu bilgiler, onların tanımlaması ile “fişlenme” midir değil midir tartışmasını bir kenara bırakıyorum..

Tabii ki, suçlanan bir belediye, eğer kendisine haksız bir isnatta bulunuluyorsa, hele hele kendisine kumpas kuruluyorsa, “Fişleme yapıyor” eleştirilerini hiç takmadan, gerçekleri ortaya koymalı.

Ama, gerçekleri, net olarak ortaya koymalı..

Öyle yarım yarım, kenarından köşesinden bilgi aktarılması, kendi işine gelecek şekilde bilgilerin çarpıtılması kabul edilemez.

Ekrem İmamoğlu’nun başkanlığındaki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin açıklamalarında böyle çarpıtmalar var mı?

Hem de nasıl?

Önce açıklamadan bir paragraf vereyim, sonra gerçeklerin nasıl çarpıtılmış olabileceğini aktarayım..

Açıklamadaki bir cümle şöyle:

“29 Mart Pazar sabahı B1530 kapı numaralı otobüsün, tüm sabah saatleri seferlerinde bir önceki haftaya göre yüzde 56 yolcu azalması yaşanmışken, o sabah saat 0607 arası tam aksine yüzde 19.72 yolcu artışı gözlemlendi.”

Niye lokal bir açıklama ile, cevap verir gibi yapılıyor?

Cevap verecekseniz, aynı saatte, benzer hatlardaki rakamları da vereceksiniz..

 Aynı saatle, benzer hatları karşılaştıracağız..

Sabah şu saatte, işe giden vatandaşlar, eskisine göre çok az bir azalma ile otobüslere koşarken..

Saat 9’dan sonra birçoğu gezmeye çıkan vatandaşlar, artık evde kalmak istedikleri için, büyük bir talep azlığı ile, otobüsleri boş bırakmış olabilirler..

Aynı saat diliminde, benzer hatlardaki yoğunluğu söylerseniz, o zaman doğru bir çıkarımda bulunabiliriz.

Hatta bu bile bizi yanlış sonuca götürebilir..

Siz aynı güzergahı kullanan, ama birisi daha uzak mesafeye de giden hatların olduğu noktalarda.. 

Hatların birisini tümü ile kapatırsınız, diğer uzak mesafeye giden hatta yoğunluğa sebebiyet verirsiniz..

Bu ayrıntıyı bize aktarmadan, sadece bir tane otobüs hattının neticeleri ile, benzer hatların durumunu belirtmeden açıklama yapılması, insanın zekası ile alay etmekten başka bir şey değildir..

Ekrem Bey’in açıklamasından bir başka bölüm:

“Bu seferdeki yolculardan, yüzde 26’sının rutin olarak bu hattı kullanan yolcu olmadığı (yılbaşından bu yana 5 kez ve 5’ten az), yüzde 18.6’sının da pazar günü ilk kez kullandığı tespit edildi.”

Öncelikle şunu belirtelim..

Yoğunluk olduğuna ilişkin şikayette, % 15% 20’lik bir orandan bahsedilmiyor.

Otobüslerde bir koltuk boş, bir koltuk dolu uygulaması yapılması gerekir iken, koltuklar dolmuş, ayrıca ayaktaki yolcular da dip dibe görüntü veriyorlar..

O halde, “% 18 yolcu bu hattı ilk defa kullanmış” açıklaması ile bu durum izah edilemez. 

Onlar binmemiş olsalar bile, yine otobüs kalabalık..

Ayrıca, aynı güzergahtaki diğer hatların iptal edilip edilmediği bilgisini de paylaşmak zorunlu..

Aksi takdirde, benzer güzergahtaki bir başka hattı sürekli kullanan vatandaşlar, o hat iptal edildiği için, işine kısmen yarayan diğer hattı kullanmaya başladı ise..

Bu kişiye siz, “Trollük yapmak için, CHP’li belediye başkanına düşmanlık yapmak için o otobüse bindi. Aslında o otobüsü hiç kullanmıyordu” diyemezsiniz..

Aslında olayı tümü ile kesin çözüme kavuşturacak, benim bir önerim var..

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, madem kılıçları kuşandı, vatandaşları AK Parti trollüğü yapmakla suçladı..

Bunun için de, açıklanması yasak bilgileri irdeleyerek ifşa etmekten kaçınmadı..

Onları tuzağa çekmek için söylemiyorum..

Bunu sürdürsünler..

Onların savunmasını ben üstleneceğim..

Ve şunu yapsınlar:

O otobüs hattını daha önce hiç kullanmadığını iddia ettikleri yolcuların tüm kullanım kayıtlarını açıklasınlar..

Bakalım, Pendik’de oturan vatandaş, taksi ile Kağıthane’ye getirilip, ordaki otobüse bindirilerek, yoğunluk oluşturması mı sağlamış.. 

Gerçekten o hattı ve çevresini hayatında hiç kullanmayan birisi mi? 

Daha önemlisi, aslında sabahın o saatinde, ne işyeri itibari ile, ne de evi itibari ile ilgisiz bir yere gelip, orda suni bir yoğunluğa mı sebep olmuş?

Hodri meydan, Ekrem Bey..

Açıklayın kayıtları..

Gerçekten bir sahtekarlık yapıldı ise..

Biz de bilelim..

Yapılmadı ise, millet sizi artık tanısın!

Ali Karahasanoğlu/Yeniakit