"KHK ile kamudan ihraç edildikleri" gerekçesiyle açlık grevi yapan 3 kişi hakkında DHKP-C üyeliğinden çok sayıda gözaltı ve tutuklama kararı verildiği ortaya çıktı.
KHK ile kamudan ihraç edildikleri" gerekçesiyle açlık grevi yapan Nuriye Gülmen, Acun Karadağ ve Semih Özakça hakkında DHKP-C terör örgütü üyesi olmaktan bugüne kadar çok sayıda gözaltı, tutuklama kararı verildiği ortaya çıktı. Kamuoyunda yaratılan "mağdur oyununa" başta CHP olmak üzere farklı kesimlerden destek geldi.
AA muhabirinin edindiği bilgilere göre, DHKP-C'nin memur yapılanması DMH (Devrimci Memur Hareketi) üyesi olan ve çeşitli suçlardan ceza dosyaları bulunan Gülmen, örgüte yönelik ülke genelinde yapılan eş zamanlı operasyonlar sonucu 9 Mayıs 2012'de Kütahya'da yakalanarak gözaltına alındı, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesince tutuklanarak Sincan F Tipi Cezaevine gönderildi. Gülmen, aynı yılın Ağustos ayında Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından serbest bırakıldı.
DHKP-C'ye yönelik Eskişehir'de düzenlenen bir operasyonda gözaltına alınan Gülmen, 3 Nisan 2015'te sevk edildiği mahkemeden adli kontrol kararı ve yurt dışı çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı ve bir hafta sonra açığa alındı. Gülmen, Eskişehir'de yasa dışı afiş asmak suçundan 2014'te, İstanbul'da 1 Mayıs Emek Dayanışma günündeki eylemlerinden dolayı 2015'te, Eskişehir'de DHKP-C üyesi Hatice Yüksel'in gözaltına alınmasına yönelik protesto ve yasa dışı afiş asma suçundan ise yine aynı yıl üç kez, 2016'da ise 28 kez gözaltına alındı ve serbest bırakıldı.
DMH üyesi olarak Eskişehir'de faaliyet gösteren Gülmen, sözleşmeli olarak çalıştığı Eskişehir Osmangazi Üniversitesindeki işinden çıkartılması üzerine açtığı davayı kazandıktan sonra Konya Selçuk Üniversitesine atandı ancak göreve başlamadan açığa alınarak 679 sayılı KHK ile ihraç edildi.
ÖZAKÇA, 2015'TE 16 KEZ GÖZALTINA ALINDI
Açlık grevi yapanlardan Semih Özakça'nın ise "Silahlı terör örgütüne üye olma, kamu malına zarar verme, basit yaralama, kemiklerin kırılmasına sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama, terör örgütü propagandası yapma, görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından ceza dava dosyaları bulunuyor. Özakça'nın, 2015 yılında 16 kez gözaltına alındığı kayıtlara geçti.
KARADAĞ'A 2013'TE "TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİNDEN" TUTUKLAMA
Yüksel Caddesindeki açlık grevine sağlık sorunlarını gerekçe göstererek katılmayan ancak oturma eylemini sürdüren ve hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olma ve terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından ceza dava dosyaları bulunan Acun Karadağ'ın çok kez gözaltına alındığı kayıtlara yansıdı.
Karadağ, DHKP-C terör örgütüne yönelik 2011'de İstanbul'da yapılan bir operasyonda gözaltına alınan Yasemin Karadağ'ın serbest bırakılması için AK Parti Ankara İl Başkanlığı önünde yapılan eylemle ilgili olarak gözaltına alındı ve aynı gün serbest bırakıldı.
Karadağ, DMH'ya yönelik ülke genelinde yapılan operasyonlar sonucu 2013 Şubatında gözaltına alındıktan sonra tutuklandı ve 6 ay sonra adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Karadağ, 2016'da beş kez, bu yılın şubat ve mart aylarında ise üç kez gözaltına alınarak serbest bırakıldı.
Güvenlik birimleri, terör örgütünün yürütülen açlık grevlerini kullanarak, kamuoyu oluşturup eleman kazanma, propaganda ve ajitasyon faaliyetinin yanı sıra "Ölüm orucu eylemlerini yeniden aktifleştirme" amacında olduğunu değerlendiriyor.
KILIÇDAROĞLU SAHİP ÇIKTI
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugün partisinin grup toplantısında “Başbakan'a sesleniyorum; açlık grevinde olan iki eğitimcinin aileleriyle görüşün. Açlık grevindeki kardeşlerim eyleminizi sona erdirin. Söz veriyorum haksızlığınızı her yerde dile getireceğim.” dedi.
"SANATÇILAR" VİDEO YAYINLADI
Açlık grevi yapan bu isimlere sanatçılardan da büyük destek gelmişti. Aralarında Genco Erkal, Füsun Erbulak, Sevinç Erbulak, Mert Fırat, Şevket Çoruh, Tilbe Saran, Alican Yücesoy, Defne Halman ve Yiğit Sertdemir gibi isimlerin bulunduğu sanatçılar, görevlerine geri dönmek için açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'ya yayınladıkları videoyla destek vermişti.
DHKP-C'Lİ TERÖRİSTLER SAVCIYI ŞEHİT ETMİŞTİ
Berk'in Elvan'ın ölümüne ilişkin soruşturmayı yürüten Memur Suçları Bürosu Savcısı Mehmet Selim Kiraz, 31 Mart 2015'te İstanbul Adalet Sarayı'na avukat cübbesi giyerek giren DHKP-C'li teröristler Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol tarafından rehin alınmış ve şehit edilmişti.