Ursula von der Leyen, AB’nin Rus haber ajansı Sputnik ve yayıncı Russia Today'i yasaklayacağını duyurdu.
AB, en iyisi 1984 romanında da geçen bir “Hakikat Bakanlığı” kursun. Böylelikle kolektif hafızayı yeniden formatlayarak hakikati kendi politikalarına uygun hale getirebilirler.
Zelenski gibi sıradan bir adamdan kahraman türeten medya, covid saçmalığında da yaptığı gibi yine sansür uyguluyor. NATO yanlısı haberleri, yanlışlığını kontrol bile etmeden servis ediyor.
Ve ciddi bir bilgi kirliliği yaşanıyor.
Örneğin İngiliz basının "Kiev'in Hayaleti" adını verdiği bir uçağın iki günde altı Rus jetini düşürdü dediği videolar, bir oyun videosunun görüntüleri olduğu anlaşıldı.
Kiev üzerinde alçaktan uçtuğu iddia edilen Rus uçaklarının aslında Moskova’da 2020’yılında çekilen görüntüler olduğu ortaya çıktı.
Dahası 2015 yılında Çin'in Tianjin kentinde patlayan bir kimyasal tesisin görüntülerini, Luhansk'ta Rus füzeleri tarafından vurulduktan sonra patlayan bir elektrik santrali olarak servis ettiler.
CNN Türk'ün canlı yayında "Kiev'den geceye dair sıcak bir görüntü" diyerek servis ettiği ve üzerine yorum yaptırdığı görüntüler de bir oyun videosu idi. Yaşadıklarımız Covid19 dolandırıcılığı gibi değil mi?
Neticede ortada zihin bulanıklığına yol açabilecek korkunç bir algı operasyonu yürütülüyor.
Bunun üstüne batı yakasının insanlık dışı, faşist yaptırımları geldi. Rusya’ya iyi bir ders vermek için(!) engelli Rus sporcular Paralimpik Oyunları'ndan men edildi iyi mi? Motorsport, bir Rus yarış pilotunun sırf Rus olduğu için İngiltere'de yarışmasına izin verilmeyeceğini açıkladı.
FIFA da Rusya’nın artık uluslararası maçlara ev sahipliği yapamayacağını söyledi. Rus milli takımının katıldığı maçlarda Rusya bayrağı açılmayacak ve Rus milli marşı okunmayacak.
Batı’nın aldığı faşist kararları, yasakları ve yaptırımları buraya yazmakla bitiremem ancak asıl sorun; ana akım medyanın hakikati konuşturmamasıdır. Olaylara tamamen Amerika’nın penceresinden bakmaktadırlar.
Oysa bu savaş sekiz yıl kadar evvel Amerika tarafından başlatıldı. Ve bu krizin sorumlusu Amerika ve NATO’dur.
Bilindiği gibi 1994'te NATO, Bosna'da Amerikan komutası altında ilk doğrudan askeri operasyonunu gerçekleştirmişti. 1999'da da Yugoslavya'ya saldırdılar. 78 gün boyunca aralıksız bomba yağdırdılar.
NATO daha önce Rusya'ya "doğuya doğru genişlememe" sözü vermesine rağmen doğuya doğru genişlemeye başladı. Yirmi yıl içinde 16 üyeden 30 üyeye yükseldi.
ABD ve NATO, 2001'de Afganistan'a ve 2003'te Irak'a saldırarak ve işgal ederek savaşmaya devam etti. 2011'de Libya devletini yok ettiler. Yalnızca Irak'ta, iki savaş ve ambargo, yarım milyonu çocuk olmak üzere yaklaşık iki milyon insanı öldürdüler.
Şubat 2014'te de özel eğitimli ve silahlı neoNazi’leri kullanarak meşru bir şekilde seçilmiş Ukrayna Devlet Başkanına karşı bir darbe gerçekleştirdi.
Ardından Kiev, Donbass'ın Rusça konuşan sakinlerini fosforla bombaladı. AB ise Kiev'deki hükümeti destekledi.
Son sekiz yılda, ABDNATO güçleri ve Avrupa'daki nükleer silah üsleri, Moskova'dan gelen uyarılara rağmen Rusya'ya daha da yaklaştı. 5 Aralık 2021'de Putin hükümeti Amerika’ya bir anlaşma taslağı sundu.
ABD hükümeti bu teklifi reddetmekle kalmadı, aynı zamanda Rusya'ya yönelik tam ölçekli bir saldırıya hazırlık olarak ABDNATO komutası altındaki Ukrayna güçlerini Donbass'ta konuşlandırmaya başladı.
Tamam, savaş karşıtı gösteri yapın hatta sınır boylarında piyona çalarak ajitasyon da yapın. Ancak Rusya'yı tehlikeli bir düşman, Putini’ de yedi başlı ejderha olarak ilan etmeden evvel meselenin arka planı da göz ardı etmeyin.
Zira bunun, ABDNATO kampanyasına destek vermekten öte bir anlamı olmayacaktır.
Ufuk Çoşkun/Milat