Kim kiminle, ne için bir araya geliyor bilmiyoruz.
Iskalıyoruz. Belki de her gün böyle toplantılar peş peşe yapılıyor...
Yapılacak da... Birileri bir araya gelirken, birileri de saldırılarla yürümeye devam ediyor...
GÖRDÜNÜZ MISIR'I!
Tanta ve İskenderiye kentlerinde bulunan iki Kıpti kilisesinde birkaç
saat arayla patlamalar meydana geldi. En az 45 kişi yaşamını yitirirken,
onlarca insan yaralandı. Daha önce Kıpti Hristiyanlar'ı hedef alacağı
tehdidinde bulunan DEAŞ, saldırıları üstlendi.
Bombalar içeriye mi bırakıldı yoksa canlı bomba mı kullanıldı bilen yok!
Şu an için! Zaten önemi de yok. Önemli olan saldırıları kim, neden
yaptı? Ve kimin işine yarıyordu? Buna bakmak durumundayız...
Geçtiğimiz hafta VATİKAN'da PAPA ile AVRUPALI LİDERLERİN ÜÇ GÜN SÜREN TOPLANTISINI YAZMIŞTIM...
O noktadan devam edelim...
Kiliselere saldırı, Hıristiyanlar'ı harekete geçirmek için çok önemlidir.
Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde caddede, metroda veya AVM'de bomba patlatmaktan daha etkilidir.
Vatikan böyle bir saldırının yeni düzen için çok etkili olacağını ilk
fark eden merkez oldu. Ancak Protestan, Anglikan, Katolik, Ortodoks veya
Keldaniler'in gittiği bir kilisede bomba patlatılsa, Sahte Bayrak
operasyonu olduğu kısa sürede ortaya çıkar ve beklenen etkiyi yapmaz.
Hıristiyan olan ama hiçbir zaman kabul görmemiş Kıpti kiliseleri, bu tür saldırılar için etkili bir yerdir.
Hiçbir Hristiyan bu saldırıları çok ciddiye almaz ama algı için çok etkili bir malzemedir. Bilinçaltına işlenir!
Sıradan bir HIRİSTİYAN saldırı altında olduğunu düşünür! Bir de
saldırıları DEAŞ üstlenince, İslam dünyasına karşı bir çalışma taban
bulur. Ve İSLAM'a KARŞI KİTLE OLUŞTURULUR! Çok da zor değil bu! İşte
Mısır'da Tanta ve İskenderiye kentlerindeki terör saldırılarında hedef
alınan kiliselere bu açıdan bakmalıyız.
Kıpti kiliseleri hedef seçildi. Saldırıyı gerçekleştiren NATO'nun gizli
orduları, yani İtalya'ya yakın olan ekiplerdi! Onların işiydi! Brüksel
saldırıları da NATO'nun Sahte Bayrak operasyonuydu ama ekip ABD için
çalışan gruptu.
Şimdi KIPTİ KİLİSESİ'nde karşımıza çıkan İTALYAN ekipti!
NATO içindeki ikinci etkili akım yani!
Tekrar VATİKAN'a dönelim...
Vatikan'da Roma Anlaşması'nın 60. yıldönümü nedeniyle yapılan toplantı,
Avrupa Birliği'nin yeni rotasını belirledi. Papa Francis, Avrupa
Birliği'nin 3 kurucusundan biri olarak kabul edilen İtalya'nın ilk
başbakanı Alcide De Gasperi'nin, Hıristiyan köklerini vurguladığı
ifadelere sahip çıktı! Onlara sarıldı! Kapalı kapılar ardında yapılan
toplantıda alınan karara göre AVRUPA BİRLİĞİ artık Katolik ekseninde
hareket edecekti.
Mesaj buydu!
Papa, 28 Avrupa Birliği üyesi ülkenin 14'ünün Katolik olduğunu ve bu
büyük gücü kullanmanın zamanı geldiğini gördü. Avrupa'yı dağıtan gücün
ROTHSCHILD AİLESİ olduğu anlaşıldı. BREXIT bunun ilk adımıydı. Kısa
zamanda etkili sonuç verdi! PAPA da bunu fark etti.
VATİKAN bunun üzerine işe soyundu.
3 gün süren toplantılarda PAPA, KATOLİK LİDERLERLE AYRI AYRI GÖRÜŞTÜ...
İtalya, Polonya, İspanya, Portekiz, İrlanda, Macaristan ve Malta
liderleri PAPA'nın huzuruna çıktı... Buna ilave olarak nüfusunun 50
milyona yakını Katolik olan Fransa Cumhurbaşkanı Hollande da bir özel
toplantıda yer aldı. Peki toplantıda konuşulan ilk gündem maddesi neydi?
Burası önemli! PAPA söze şöyle başladı: "Paramız var. Hatırı sayılır bir
gücümüz mevcut. Ama yine de ROTHSCHILD ailesiyle savaşacak boyutta
değil... Mücadeleyi kazanmamız için PARA ÜZERİNDE etkili operasyonlar
yapılması şart..." Liderlerin tamamı AİLENİN FİNANSAL GÜCÜNÜ AZALTMAK
İÇİN ÖNLEMLER ALINMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ... Atılacak adımlar
tartışıldı...
Ülke yönetimlerinde çok etkin olan Rothschild ailesinin, bazı önemli
Katolik liderleri de kullandığı toplantının diğer gündem maddelerinden
biriydi! Avrupa Birliği'ni dağıtmak isteyen sadece aile değildi! Hem ABD
hem de Rusya, Avrupa Birliği için sağlıklı bir gelecek görmüyordu.
Dağılması için gereken adımları atıyordu.
Bu da KATOLİK dünyasını mecburen bir araya getirdi.
Getirecekti de...
Papa'nın liderliğinde Hıristiyanlığın içindeki mezhep savaşlarının şimdilik sessizce sürmesi toplantının en önemli kararıydı.
İslam dünyasına karşı atılacak adımların önemi vurgulandı.
Toplantıya katılan her ülke, kendi sınırları içinde Müslümanlar'a karşı
bir dizi kısıtlama kararı alacağının sözünü verdi. Yaşamsal alanlarının
daraltılması kararlaştırıldı. DEAŞ'ın saldırılarıyla birlikte istenilen
gücün Katolikler'in eline geçeceği görüldü.
Eylem planı da böyle yürüyecekti zaten!
Ve en büyük rakip olan AİLEYE karşı yani ROTHSCHILDLER'e karşı operasyonun merkezi seçildi.
KATOLİKLER bu yer için en uygun koordinatın MACARİSTAN olduğuna karar
verdi. Artık Rothschild ailesiyle başlayacak kavganın karargahı
MACARİSTAN'dı!
Çünkü bu ülkede Rothschild ailesine karşı büyük bir kin ve nefret var. Ülkede yaşanan en küçük kriz (Acı biber fiyatlarının artmasında bile Rothschild ailesi suçlanıyor) aileye karşı tepkileri yükseltiyor.
Macaristan'la birlikte başlayacak savaş, tüm Katolik ülkeleri de öne çıkaracak.
Rothschild ailesinin en büyük hayali Suriye, Irak ve Afrikalı göçmenlerin, Avrupa Birliği'ne akın etmesi.
Bunun için birçok operasyon yapıldı.
Bazıları başarılıydı, bazıları başarısız.
Burada en büyük problem Türkiye!
Ankara kendi elindeki en büyük kozu AVRUPA'ya karşı kullanmadı. Yoksa
gözünü kapatsa ve insanların geçişine izin verse AVRUPA çatırdayacaktı.
Ama bunu yapmadı. Avrupalı liderler de bunu anlamadı! Ankara'nın politikası onları da şaşırttı!
George Soros, Türkiye'nin göçmenleri Avrupa'ya bırakması konusunda
görevlendirildi. Ancak başarısız oldu. Birçok adım atmasına rağmen Soros
amacına ulaşamadı.
Eğer o göçmenler Avrupa'ya ulaşmayı başarsaydı, bugün AB üyeleri
sınırlarını kapatmak zorunda kalacaktı. Hatta bazı denemeler bile bu
sonucu ortaya çıkardı. Şimdi ise işler değişti.
Göçmenlerin Avrupa'ya gelmesinden önce AB üyeleri, İslam'a karşı sert tedbirler alacak.
Bu da göçmenlerin önünde yeni bir engel olacak. Göçmenler kurtuluşun AVRUPA olduğu fikrinden uzaklaştırılacaklar...
Vatikan'da alınan bir önemli karar da göçmenler gerekirse öldürülecek.
Bu karar net. Göçmenler Avrupa'ya ulaşmadan bu tehlikeli karşılık verilecek.
Şimdi gelinen noktada insan avı başlayacak! Göçmen akını olduğu an
denizler, sınır kapıları mezarlığa dönecek. VATİKAN'da alınan karar bu!
Savaş MÜSLÜMANLAR ve masum insanlar üzerinden sürecek. Avrupa dağılmadan
dünyanın yeni rotasına oturması çok zor! Avrupa da KATOLİK dünyası da
bunu gördü. Rusya'da PARA operasyonlarının başlayacağını yazdım.
Vatikan'ın her yerde parası var ve onlar üzerinden gideceklerdir...
AMA GÖRÜNEN O Kİ İŞİN İÇİNDE GLADYO da var!
Eğer durum buysa Türkiye'de de sıkıntı olacaktır... Göçmenlere kapıyı açmasak bile...
Kavga her yerde bütün gücüyle sürüyor ve sürecek... Nereden bakarsanız
bakın TÜRKİYE hep senaryonun içinde... Yapacak bir şey yok! Ülkemiz
böylesine kilit bir rolde. Hep birlikte bunu avantaja dönüştürmek için
çalışacağız... Kavga büyük. Savaş meydanlarından biri belki de en
etkilisi TÜRKİYE...
Bunu bilerek yürüyeceğiz... Avrupa dağılmamak için önemli merkezlere saldıracaktır! Bilelim!
Ergün Diler/Takvim-11 Nisan 2017