Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı günler kala muhalefet cephesinin seçim vaatleri en çok eleştirilen konuların başında geliyor. Zira Cumhur ittifakının en önemli vaatleri yıkım ile dolu.
"YERLİ OTOMOBİLİ" DURDURACAĞIM VAADİ
Muhalif cephenin CHP'li adayı Muharrem İnce Türkiye'yi her fırsatta üretimsizlikle eleştiriyor, ancak kendisinin göreve gelmesi durumunda da üretim kaynakları belli ki sona erdirilecek. İnce yaptığı bir açıklamada, Türkiye'nin yerli otomobil üretimini durduracağını belirtmişti.
Bununla birlikte İnce'nin bir diğer hamlesi de, Türkiye'ye ciddi bir gelir kaynağı olacak olan Kanal İstanbul'un başlatılmaması olacak. Her geçişten gemilerden tonaj başına ücret alacak ve adeta altın yumurtlayan tavuk haline gelecek olan boğaz projesi iptal edilecek.
TRT SATILACAK, TİKA KAPANACAK
Cumhur İttifakı'nın bir diğer yapıcılıktan uzak adayı da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener. Göreve gelmesi durumunda TRT'yi devlet elinden çıkartarak satacağını belirten Akşener, parasını da millete dağıtacağını vadediyor.
Türkiye'nin yurt dışında adeta yüz akı olan TİKA'yı da beğenmeyen Meral Akşener, kurumu, çalışmayan ve atıl durumda olan bir yer olarak görüyor. öyle ki göreve gelmesi durumunda TİKA üzerinde çalışmalar yapacağını belirten Akşener, bu kurumun kapatılacağı yönünde imalarda bulundu.
KILIÇDAROĞLU'NDAN ÖZERLİK VAADİ
Cumhur İttifakının sürpriz üyesi Saadet Partisi de vaat yönünden diğer partilerden aşağı kalır yönde durmuyor. AK Parti hükümetlerinin mevcut konumda yaptığı bütün yatırımları durduracağını belirten Saadet Partili Temel Karamollaoğlu'da adeta "yıkım yarışında ben de varım" dedi.
Seçim vaatleri içerisinde en dikkat çekici olan CHP'nin iktidara gelmesi durumunda Kemal Kılıçdaroğlu'nun yerel yönetimlere özerklik getirecek olması vaadiydi. AK Parti'yi; ülkeyi bölmekte suçlayan CHP'nin bu haline "Allah fırsat vermesin" demekten başka bir yorum bulunmuyor.