Sahte hesaplarla, ‘AK Partiliyim ama İmamoğlu’na verecem!’ numarası!..

“Ekrem çarşıda, Ekrem alışverişte, Ekrem’in Musakkası, Ekrem antrikotu tokatlarken.., Ekrem kucaklarken?!.” vs. Sahte hesaplarla ‘Ak Partiliyim ama Ekrem İmamoğlu’na verecem!’ numarası!

“Tanıtım, halkla ilişkiler, PR.. vs,” falan derken işin otunu çıkardılar!..”

Bir vakitler, Kemal Kılıçdaroğlu’nu parlatmak için yürütülen “Gandi Kemal”, “Dandi Kemal” sloganlı PR operasyonlarının çok daha cıvık olanı Ekrem İmamoğlu için yürütülüyor. 

“Ekrem çarşıda, Ekrem alışverişte, Ekrem’in Musakkası, Ekrem antrikotu tokatlarken.., Ekrem kucaklarken?!.”.vs,

“Tanıtım, halkla ilişkiler, PR..vs,” falan derken işin otunu çıkardılar!..”

Bu değerlendirmeler, Yazar Hikmet Genç’ten.

Şöyle diyor Genç:

“ ‘Cin Ali’ serüveni gibi başladı; ‘Ekrem çarşıda, Ekrem alışverişte, Ekrem’in Musakkası, Ekrem antrikotu tokatlarken.., Ekrem kucaklarken?!..vs,

İşi neredeyse belgesele bağladılar; “Öküz başlı antiloplar”ın Mara Nehri’nden geçişi de iptal edilsin, YSK çetesi sırtlanlara karşı, Ekrem aslanları ‘Serengeti’de nasıl kucakladı?!..

Her gün yeni bir tiyatro, yeni bir klip… Hesapta algı oluşturacaklar ama sahte olduğu çok belli ve itici!..”

CHP Politika Üretemez, “Müftü karısıyım” diyerek kafasına örtü geçirenleri üretebilir!..

Genç, şöyle devam ediyor:

“Politika üretmek çok meşakkatli iş tabii. Hele CHP için bu saatten sonra çok zor.

O yüzden mizansenle, yalanla, manipülasyonla deniyorlar.

‘Müftü karısıyım’ diyerek başına bir örtü geçirip milleti keklemeye çalışan CHP’li kadını hatırlıyorsunuz.

Oynamaktan, sahtecilikten asla vazgeçmediler…

Sahte Hesaplar:

“Evet, sahte hesaplarla; ‘AK Partiliyim ama İmamoğlu’na verecem…’ numarasına dikkat çekmiştim haftalar önce.

Önceki gün İstanbul Ümraniye’de yapılmış bir sokak röportajı düştü internete. Oyunu Binali Yıldırım’a verdiğini, 23 Haziran’da ise İmamoğlu’na vereceğini söyleyen bir vatandaş.

Ee, n’olmuş?..

O vatandaş CHP teşkilatında çalışan biriymiş?!

Sahtecilikte Sınır Tanıyorlar:

Genç, Akşam’daki yazısında

“Sahtecilikte sınır tanımıyorlar yani. Alışmışlar, çok rahat yalan söylüyorlar…

Oynamaya bayılıyorlar” dedikten sonra, “Din İstismarı”na işaret eden tablolara dikkat çekiyor:”Yasin okudu.., İmamoğlu’nu gizlice “Huzur duası” yaparken yakaladılar. (Biz de ilk defa duyduk. Laikler keşfetmiş; ‘huzur duası’ diye bi’şey!..)

“Ne kadar Müslüman şu İmamoğlu” ‘PR’ını yapan da aslında azılı ‘İslam düşmanı’ olan medya ve onların Sözcüsü!..

Hacı Muharrem aşırı dindardı, abdestsiz sokağa çıkmazdı, her gün Cuma kılardı… (Hoş Ramazan’da sahilde bira keyfi yapacak kadar da ortam severdi!)”

Ekrem İmamoğlu Besmelesiz Kaleye Geçmezdi!

“İmamoğlu ‘Yasin’ okurdu, ‘kaleciydi’ ve besmelesiz kaleye geçmezdi?!..

“1 ay korsan başkanlık” yaparken İstanbul’da onca yıllık dini fuarı kaldıracak.., Ramazanı Şerif’te Teravih Namazı vaktinde gençler alemlere aksın diye Maltepe sahilde eğlence programları düzenleyecek kadar da aydınlanmacı, laikçi, kucaklayıcı falan filan yani?!..

Evet oynamaktan tiyatrodan asla vazgeçmiyorlar…

Ama yemiyor artık, bu kadar sahte ‘müftü karısı’ hikayesi de fazla!..”

Genel Tavır:

Kamuoyu, CHP zihniyetini her seçim öncesinde “Din ve Dindarlara” şirin görünme her seçim sonrasında da “Dine, dindarlara, dini değerlere” hakaret etme görüntüleriyle tanıyor. Seçimler öncesinde “ayarlanmış çarşaflılara rozet takmak” CHP zihniyetinin sembolik tavırlarından. Yenik Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce de, kampanyası boyunca “Ayete’l Kürsü okumadan miting konuşmasına çıkmam” demişti ve seçim sonrasında “eski hayatına” olduğu gibi devam etmişti.