Abdurrahman Dilipak uyardı: Açlık sorunu yaşayabiliriz!

Gazeteciyazar Abdurrahman Dilipak, Türkiye’nin koronavirüsle mücadelede geldiği noktaya ilişkin yeniakit.com.tr’ye dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Dilipak, Koronavirüs Bilim Kurulu’nun çalışmalarına ve geleneksel tıbbın hiçbir şekilde dikkate alınmamasına tepki gösterdi. Mehmet Özmen sordu, Abdurrahman Dilipak yanıtladı.

“Kenevir ekimi oksijen ve radyasyon için hayati öneme sahip”Türkiye 'nin koronavirüsle mücadelede geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?Dünyadaki genel gidişata göre Türkiye’nin mücadelesi daha iyi gibi gözüküyor ama, yarın ne olacağını bilmiyoruz çünkü yapılan şeyler çok farklı değil. Zaman övünmedövünme zamanı değil. Sanırım ‘Kamu Yararı Milli Komitesi’ oluşturup, bürokrasi ve mevzuat engelinin aşılması gerek. Bazı ARGE ürünlerinin ilmi açıdan incelenip onların da insanların istifadesine sunulması gerekir. Kenevir ekimi oksijen ve radyasyon için hayati öneme sahip. THC ve CBD sağlık açısından önemli. Ama gümrüğe takılan tohumlar hâlâ çekilemiyor.

“Tarım üretimini planlayamazsak açlık yaşanabilir” Sizce insanların yaşadığı bu pandemi Türkiye'de ne zaman bulacak ?Önce bunun sentetik mi, tabii bir salgın mı olduğunu anlamamız gerek. Üretildi se 2. Adım ne olacak? Aşı diye, ölümü gösterip yığınlar kısırlaştırılacaksa ne olacak? Kimine göre HaziranTemmuz’da süreç yavaşlar. Kimine göre 2020 yi geçeri kimine göre 2023’ü beklememiz gerek. Bu pandemi sadece kişileri vurmuyor, ekonomiyi de vurdu. AB, NATO, ABD, BM, Ekonomi de virüse yakalandı. Petrol üretici ülkeler de birkaç ay daha dayanırlar, sonra onlar için de yolun sonu.. Şimdi tarım üretimini planlayamazsak açlık sorunu yaşanabilir.

“Sınırlar, rejimler, iktidarlar değişebilir Koronavirüs öncesi ve sonrası şeklinde değerlendirmek isterseniz artık dünyada hiçbirşey eskisi gibi olmayacak mı ? Bundan sonraki süreçte ne gibi gelişmeler bekliyorsunuz?

Sürecin sonunda farklı bir dünya ile karşılaşacağız. Sınırlar, rejimler, iktidarlar değişebilir. Çok şey değişecek. Para değişecek. Yapay zeka ve robotların insan yerine sokaklarda dolaştıklarını görmek için çok beklemeyeceğiz. Emek ve enerji bir maliyet olarak bir anlam taşımayacaktır büyük ihtimalle.

“Mevzuat zehirlenmesine karşı bir panzehir yok” Koronavirüsle mücadelede gelenek İslami tıbbın kullanılıp kullanılmaması konusunda neler söylemek istersiniz?

Geleneksel tıb maalesef etkin bir şekilde gündemde değil. İbni sina kim oluyor FDA varken. Ne yani Karaçörek otu mu, Kekik mi, kim inanır bunlara! CE’si var mı? Gen laboratuvarında incelenmiş mi? Nano gümüş ABD patentli ise Nano gümüştür. Elini yıka, sosyal mesafeyi koru, başka... Necasetten taharet tamam da, Hadesten taharet ne oluyor? Kenevir eksen de ilaç olacak kısmı CBD, THC asla. Cıs! İçimizdeki pensilvanyalılar izin vermez. Mevzuat bizim elimizi kolumuzu bağlamak için üretiliyor sanki. Mevzuat zehirlenmesine karşı bir panzehir yok maalesef bugün.

“Sistem iyi kurgulanmadı” Bilim Kurulu'ndaki isimleri etkili ve yetkili biliyor musunuz ve bu kurula başka kimler dahil edilmeli?Bakın bunların çoğu, o göreve gelmeden önce tanınan bilinen kişiler değil. Bilim kurulları hiyerarşik ve bürokratik bir yapı oluşturmamalı. Multidisipliner çalışmalar ayrı, kriz yönetimi farklı bir şeydir. Politika kurulları zaten ölü doğdu. Bilim kurulları arada kaldı. Müzakere zamanları yok. Tartışırlarsa işler iyice karışabilir. Sistem iyi kurgulanmadı, yeni yeni test ediliyor. Suali mukadderlere cevap verilmiyor, sistem dışarıda aynı yönde çalışan özel ve tüzel kişilerle etkileşim içinde değil. Dışarıdan bakınca görünen durum bu. Yarın işler tersine giderse, bu yapıda herkes suçu bir diğerine atar.

“Aklımızı ve kalbimizi temizlememiz gerek” Allah bu veba ile insanlığa ve özellikle Müslümanlara nasıl bir mesaj vermektedir?

Ayet ve hadislerde birçok uyarı ve ikaz vardır. Bulaşıcı hastalıkların ve daha bir çok hadisenin bir zahiri bir sebebi vardır. Bir de manevi bir sebebi vardır. Görünen sebeplere karşı elimizi, görünmeyen sebeplere karşı aklımızı ve kalbimizi temizlememiz gerekir. Eğer Allah'ın rızasının dışına çıkacak o bizim üstümüze pislik yağdıracak, işlerimizi sarp dağlara sardıracak. Kıtlık, deprem, sel, çekirge, salgın hastalıklar, meteor gibi felaketlerle bizi tedip edecek. Zalimlere yardım edenlerin başına başka zalimleri musallat edecek. Bir şey hayır ise de, şer ise de Allah'ın iradesi içindedir. Biz rızasına talip olacağız. Biz Allah’ın ipini bırakırsak, o da bizim ipimizi bırakır, işte o zaman benzer şeyler olur. Mal, can, namus, akıl, inanç emniyetini kaldırır, hava, su, toprağı kirletir, hayvanları ve ekinleri tahrip edersek, Allahın ahı bizi bulur. Bundan daha vahimi, ahirette de cezalandırılırız. ‘İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helâk etme Allah'ım” diyeceksek önce tevbe ederek manevi hayatımızı kirleten kirlerden arınmamız gerekiyor.