Yanlış hatırlamıyorsam ya Marmaray ya da Avrasya Tüneli'nin hizmete açıldığı gündü. Ankara'da olduğum için açılış törenini ekrandan takip ediyordum. O sırada yanıma, bulunduğum mekâna gelen CHP'li bir siyasetçi içeri girdi. Bahsettiğim kişi öyle sıradan bir siyasetçi değil ha...
Partinin üst kademelerinde görev yapmış birinden bahsediyorum.
Göz göze gelince merhabalaştık hâliyle. "Bir çay ısmarlayayım" dedim, kabul etti, oturdu. Oradan buradan konuşuyoruz ama ben bir yandan da ekrandan açılış törenini izlemeye çalışıyorum.
Benim ekrana baktığımı görünce, "Hayrola neyi gösteriyor televizyon?" diye sordu gözlerini kısarak.
Açılış töreninden bahsedince önce "Haaa, tamam" dedi. Sonra birkaç saniye bekleyip, imalı bir ses çıkararak güldü.
İnsan bir CHP'li ile oturunca ve konu AK Parti'ye gelince o CHP'linin aşağı yukarı ne diyeceğini tahmin eder ya hani. Ben de ne diyeceğini tahmin ederek "Ne düşünüyorsunuz, güzel hizmet değil mi?" diye kaşıyıcı bir soru sordum.
"Yaaaa, tabii tabii büyük hizmet" diyerek alaycı bir üslupla konuşmaya başladı. Sonra klasik CHP ezberciliğiyle, "Bakın gazetecisiniz ama araştırmıyorsunuz, okumuyorsunuz, cahil kalıyorsunuz" demeye başladı.
"Cahilliğimi bağışlayın ve lütfen beni aydınlatın" dedim nezaket içinde...
"Tabii tabii, anlatayım" diye başladığı kibir dolu konuşmasını, "Siz bu tünelin niye yapıldığını biliyor musunuz?” diye bir soruyla devam ettirdi.
Sadece "Niyeymiş?" diye sormakla yetindim.
Başını yukarı aşağı sallaya sallaya, "Yaaa işte bilmiyorsunuz kardeşim, bilmiyorsunuz. Yurttaş da bilmiyor ve bu yapılanın hizmet olduğuna inanıyor" diye başladı anlatmaya:
"Bu tünel Abdülhamid’in hayaliymiş diyorlar. Abdülhamid kendi zamanında yaptığı araştırmalarda, şimdi tünelin geçtiği yerde büyük altın rezervleri olduğunu öğrendi ve bunlara konmak için çok çabaladı ama ömrü yetmedi. Bunu öğrenen Tayyip Erdoğan tünel bahanesiyle o altınların üzerine kondu..."
Ben hiçbir şey söylemeden böyle dehşet içinde kendisini izliyorum!
"Oradan 40 tır altın çıktı ve Tayyip Erdoğan o altınların hepsini gizlice yurt dışına çıkardı. O altınlar şimdi Amerika'daki hesabında yatıyor!"
Ben o sırada sadece "Tırla mı çıkardı?" diye sorabildim.
Tabii daha sonra seviyenin giderek düştüğünü görünce "Siz 'tır'latmışsınız" diyerek ayrıldım CHP'li arkadaştan...
Bu tuhaf konuşmayı niye anlattım...
Malumunuz; Amerika geçtiğimiz hafta YPG'ye operasyon yapılması hâlinde Erdoğan hakkında bazı yaptırımlar uygulanacağını ve Cumhurbaşkanı'nın Amerika'daki mal varlığının araştırılacağını açıkladı.
Sonrasını biliyorsunuz.
Amerika ile Türkiye arasında operasyonlara ara verilmesi yönünde bir anlaşma sağlandı.
Dün grup toplantısında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu anlaşmanın yapılmasını "Mal varlığının araştırılması" meselesine bağladı.
Özetle; "Amerika senin Amerika'daki mal varlığını araştıracağını söyleyince hemen anlaşma masasına oturdun" dedi.
Yetinmedi CHP lideri...
"Adamlara tek kelime edemedin. Yüreğin varsa çıkarsın, Amerika'da mal varlığının olmadığını açıklarsın. Niye bunu yapmıyorsun, niye korkuyorsun?" diye sordu.
Oysa...
Oysa Erdoğan daha geçen hafta gazetecilerin bu konudaki sorularına verdiği cevapta, "Yaptırımlar açıklıyorlar. Bizim hedefimiz belli. Bizim herhangi bir yaptırım konusunda endişemiz yok. Mal varlığı konusunda da bazı açıklamalar yapılıyor. Bununla ilgili de gerekli ne varsa açıklayabilirler" diye cevap vermişti.
Anlaşılan Kemal Kılıçdaroğlu ya bu açıklamayı duymamış ya da duymazdan geliyor.
Gerçi yüz defa açıklama yapılmasına rağmen, hâlâ Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki klozetlerin altından yapıldığına inanan birine ne anlatabilirsin ki?..
Bakın dikkat edin, "Yalan söyleyen" demiyorum, "İnanan" diyorum. Adam bunlara gerçekten inanıyor. Tıpkı sahte olan MAN belgelerinin gerçek olduğuna inandığı gibi, Erdoğan'ın Amerika'da ciddi mal varlığı olduğuna da inanıyor.
Oysa kafatasının içinde bıngıldak kadar akıl taşıyan biri, "Yahu Amerika'da yüklü mal varlığı olan biri, Amerika ile bu kadar ters düşmeye cesaret edemez herhâlde" diye düşünür.
Ama bizimki düşünme gereği duymuyor!
Çünkü onun adına düşünen ve onu böyle konuşturan birileri var. Eline taverna sanatçılarına uzatır gibi peçete üzerine yazılmış belgeler uzatıyorlar, o da kendisine düşen rolü oynamaya çalışıyor.
Acı olan şu ki...
Kemal Kılıçdaroğlu Erdoğan'ın Amerika'da mal varlığını iddia ederken hangi maldan bahsediyor biliyor musunuz?
Hani bana "Erdoğan 40 tır altını Amerika'ya kaçırdı" dediği bilgi var ya. İşte o bilginin yüzde yüz doğru olduğuna kanaat getiriyor.
Ne diyeyim, Allah akıl fikir versin!
Ya da vermesin ya!
Valla…
Vermesin!
Kemal Kılıçdaroğlu onları da iki günde ziyan eder çünkü!
Süleyman Özışık/Türkiye Gazetesi