Bugünün gündemi aslında çok farklı. Koalisyon ve terör başı çekiyor, ama herkes bu konuyu yazıyor. Bana kalırsa toplum bu konuyu tartışmaktan yorgun düştü.. Ben farklı bir konuyu yazacağım, hem de 3 gün arkası arkasına..
Bu arada benim Twitter adresim de saldırıya uğradı. Twitter hesabım hacklendi.. 500.000 takipçim silindi. Twitter, 10-15.000 takipçisi olan hesapları bile register ederek koruma altına alırken, benim hesabımı görmezden geldi.. Yeniden izlemek isteyenler yine “@adilipak” hesabından yeniden kayıt yapmaları gerekiyor. Bugün şu derin devletin ana dayanaklarından biri olan şu Tapınakçılara bakalım isterseniz. Kim bunlar?.. Nereden gelip, nereye gidiyorlar..
Tapınakçıların işin başında muvahhid, mabedin koruyucusu, Hz. Davud ve Süleyman aleyhisselamın sahabelerinden oluştuğunu biliyor mu idiniz..
Hz. Yusuf Mısır’a vardığında aslında orada matematik, geometri, astronomi ve tıp önemli ölçüde gelişmişti.. Hz. Yusuf iyi bir rüya yorumcusu idi. Zaten daha çocukken müjdelenmiş ve kuyudan itibaren Cebrail’le birlikte bir yolculuğa çıkmıştı.. Hz. Yusuf’un M.Ö. 1300’lü yıllarda Tutankhamun döneminde yaşadığı hesaplanır.. Hz. Musa, Hz. Yusuf’tan birkaç nesil sonradır. Hz. Musa İmran’ın oğludur, onun babası Yahser, onun da babası Kahes’dir. Levi kabilesindendir, yani Yakup aleyhisselamın ikinci eşi Lea’dan olan Hz. Musa’nın annesi Yocheved’dir. Kız kardeşi Meryem, erkek kardeşinin adı ise Harun’dur.
Hz. Musa’nın fırtınalı bir hayatı var. Bir kavgaya karışır. Urfa’ya gider, Şuayb AS’ın kızı ile evlenir. Mısır’a döner. Mısırlı sihirbazlara meydan okur, Asa-yı Musa, yed-ı beyza, denizin geçilmesi ve diğer mucizeler ve ardından Kudüs’e yolculuk..
Hz. Yusuf’un torunu Rahme / Rahmet ya da Rahime Hz. Yakub AS’ın hanımıdır..
Hz. İbrahim’in iki eşi vardı, Hz. Sare ve Hz. Hacer. Hz. Hacer, Hz. İsmail’in annesi. Hz. Sare annemiz ise Hz. İshak’ın annesi. Hz. İshak’ın iki oğlu vardı. El İs ve Hz. Yakub, Hz. Yakub, soyu bin yıl peygamber olacak bir peygamber ailesidir. İs ise kral ailesidir. Her ikisinin mizacı uyuşmadığı için Hz. İshak çocukları arasında niza olmasın diye Hz. Yakub’u dayısı Leban’ın yurduna gönderdi.
Bir rivayete göre Hz. Yakup dayısının iki kızı Leyya/Lea ve Rahel ile evlendi. Leyya’dan 7 çocuğu oldu. Rahel kendi cariyesi Belha’yı Yakup AS ile nikahladı. Belha’dan Yakup AS’ın 3 çocuğu oldu. Bunun üzerinde Leyya, cariyesi Zelfe’yi de Yakup AS ile nikahladı. Yakup Aleyhisselamın ondan da 3 çocuğu oldu. Daha sonra Rahel’in Yusuf ve Bünyamin isimli 2 çocuğu dünyaya geldi..
Burada duralım.. Kendisine Zebur’un gönderildiği Davud aleyhisselam dönemi M.Ö. 1000’li yıllar olmalı. Davud aleyhisselam döneminde de birçok mucizeler gerçekleşti. Kılıcı ile ünlü idi.
Hz. Süleyman M.Ö. 900’lü yıllarda yaşamış olmalı. Gazze’de doğdu ve Kudüs’teki mabedi insan, cin ve bukağılı şeytanlarla inşa etti. İbranice, Şlomo veya Şelomo; Latince, Salomone denir. Hz. Davut ile Batşeba’nın oğlu Süleyman AS İsrail Krallığı’nın üçüncü kralı oldu. Kuş dilini bilir idi. Bütün zamanların en zengin kişisiydi.
Hz. Süleyman risaletinin 4. yılında, takriben M.Ö. 964’de mabedin inşasına başladı. Tevrat’ta göre tapınağının yapımına İsrailoğullarının Mısır’dan çıkışının 480. yılında başlamıştır. Hz. Süleyman, babası Hz. Davud’un sarayını da inşa eden, dostu Sur Kralı Hiram’dan mabedin inşasında çok yönlü destek aldı. Mabedin inşasında Hiram (usta) fiilen çalıştı.. M.Ö. 957 yılında tapınağın inşası tamamlandı. Ancak çevre düzenlemesi otuz yıl kadar daha sürdü. Süleyman Mabedi, Kudüs’teki Harem-i Şerif’in bulunduğu dağ sırtının orta bölümünde yer alan, aynı zamanda İsra’nın gerçekleştiği makam olarak da bilinen Kubbet-üs-Sahra’nın olduğu yere inşa edildiğini söyleyenler çoğunluktadır.. Ahit Sandığı, Süleyman mabedinde “Kutsallar Kutsalı” olarak adlandırılan iç bölümde minberin üst kısmında muhafaza edilmiştir..
Hz. Süleyman’ın yaptığı mabed, “Birinci Mabed” olarak nitelendirilmektedir. Hz. Süleyman’ın vefatı sonrası krallık ikiye bölününce mabed güneydeki “Yahuda Krallığı” sınırları içerisinde kalmış ve yıkıma uğramıştı. Hz. Süleyman’ın oğlu Yahuda Kralı Revaham’ın zamanında, Mısır Kralı I. Şeşonk’un Kudüs’e yönelik saldırısında, Süleyman Mabedi’nin bütün hazineleri yağmalandı ve metruk hale geldi. Kral Yotam (M.Ö. 740-736), Hizkiya ve Yoşiya (M.Ö. 638- 609) dönemlerinde mabede birtakım tadilat, bakım ve dinsel temizlik yaptırıldı. Babil krallığına bağlı olan Yahuda devletinin isyan etmesi üzerine Kudüs’ün M.Ö. 597 yılında Buhtunnasr / Nebukadnezar tarafından ele geçirilerek yeniden yağmalandı. İlk işgalde çok fazla zarar görmeyen tapınak, Kudüs halkının yeniden isyan etmesi üzerine M.Ö. 586 yılında Kudüs’ü yeniden zabd eden Babil kralı 2. Nebukadnezar tarafından tamamen yıkıldı. Mabeddeki Ahit Sandığı kayboldu ve bir daha bulunamadı.
2. Nebukadnezar’ın tapınaklar, yollar, sulama kanallarının yanı sıra eşinin hatırına Babil’in Asma Bahçeleri’ni inşa ettirdiği söylenir. M.Ö. 630-561 arasında hüküm süren yeni kral Yeni Babil İmparatorluğu’nun sınırlarını Suriye’den Mısır’a dek genişletmiştir. M.Ö. 605 Kudüs’ü ele geçirerek M.Ö. 587’de Yahudileri esir alarak onları Babil’e sürmüştür. Sürgünün 70 yıl kadar sürdüğü tahmin ediliyor.
Sürgün M.Ö. 538’de Babil’in Persler tarafından fethi ile sona ermiştir. Pers kralı Büyük Kiros Yahudilerin Filistin’e dönmelerine izin verdi. Gitmeyenler bugünkü Bağdat ve Basra çevresinde ilk Yahudi diasporasını oluşturdular..
Tapınağı ve emanet sandığını korumakla görevli tapınağın koruyucu şövalyeleri, Hz. Süleyman’ın vefatından sonra hem tapınağın mimari yapısı ile ilgili sırları korumak ve hem de güvenliğini sağlamak, cinlerle yaptıkları işbirliğine ilişkin bilgilerin avamın eline geçerek, kötü maksatlarla kullanılmasını önlemek için bir lonca oluşturdular ve bir yeminle birbirlerine bağlandılar. İçlerinden biri öldüğünde ya da yeni bir kişiyi aralarına aldıklarında ona bu sırları öğretmeden önce yemin ettireceklerdi. Bu yapı Babil sürgününe kadar bir şekilde korundu..
Devamı yarına..