11 Eylül’deki “kısa boylu” bina!

1947 izlenme 16 Eylül 2017
Reklamlar
Aradan tam on altı yıl geçmiş; halen daha “11 Eylül günü kaç bina çökmüştü?” sorusunun cevabı olarak “Elbette iki bina! Adı üstünde, İkiz Kuleler!” deniliyor.

Her defasında verilen bu karşılık, İllüzyon’un devam ettiğini gösteriyor.

Doğru cevap: “Üç bina” olacaktı…

Üçüncü bina; “Dünya Ticaret Merkezi” Kompleksi’nde İkiz Kulelere komşuluk yapan ve “DTM7” diye tanımlanan 47 katlı “kısa boylu” bina idi!

Peki, bu o kadar önemli mi?

Önemli; çünkü 11 Eylül’deki saldırıların kurgusallığı hakkında çarpıcı bir kanıt sunuyor, bizlere!

Bu, öyle enteresan bir delil ki, 11 Eylül’ün “arka planı” bağlamında “arzın merkezine seyahat” etmemizi sağlıyor.

New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’nin simgesi İkiz Kuleler, 11 Eylül (2001) sabahı sadece onar saniyede “içe kat ederek” çökmüştü.

Kulelerin çöküşünün uçakların çarpması sonucunda değil de; daha evvelden binalara yerleştirilen patlayıcılar sayesinde gerçekleştiğine dair, bugüne kadar çok sayıda “kaçışı mümkün olmayan” kanıt ortaya konuldu.

Patlayıcıları İkiz Kulelere kim yerleştirmişti, acaba?

*

DTM7 binası ise İkiz Kulelerden yedi saat sonra, yerel saatle 17.20’de (Türkiye saati ile 00.20’de) çökmüştü…

Kırk yedi katlı bu bina; uçak çarpmadığı halde, “gözle görülebilir herhangi bir hasar da yaşanmamasına” karşın nasıl olup da çökmüştü?

DTM7 binasının çöküşü de (İkiz Kulelerde görüldüğü gibi) kusursuz bir simetri oluşturarak, endüstriyel yıkıma çok benzer biçimde gerçekleşmişti!

Dünya Ticaret Merkezi Kompleksi’nde yer alan ve İkiz Kulelere DTM7’ye nispetle daha yakın olan bir başka çelik konstrüksiyonlu binanın görüntülerini incelediğimizde ise üstelik hasar görmesine rağmen bu binanın ‘yıkılmadığını’ görüyoruz!

*

DTM7’de hiç kimse hayatını kaybetmemişti.

47 katlı binanın enkazındaki bütün kanıtların süratle ortadan kaldırılmasının sebebi neydi?

Rowland Morgan ile Ian Henshall’un “Amerikan Yalanları: 11 Eylül ve Medeniyetler Çatışması” adlı kitabında (Salyangoz Yayınları, Eylül 2006); bu sorunun karşılığını bulabiliyoruz!

Amerikan Dışişleri Bakanlığı ise kitaptaki iddialara Eylül 2005’te cevap veriyor ve DTM7 binasının çöküşünü “yangına” bağlıyordu!

Dışişleri Bakanlığı’nın bu cevabı Federal Afet Yönetim Kurumu’nun “soruşturma” raporunda vardığı “akla ziyan” neticeye dayanıyordu.

Oysa…

Hiçbir ‘Çelik Konstrüksiyonlu’ bina; hiçbir zaman, bir yangın sonucunda çökmemişti!

Maryland Üniversitesi Yangın Koruma Mühendisliği profesörü James Quintiere; yangının sadece “hiçbir hasar görmeyen” DTM7’yi değil, uçakların çarptığı İkiz Kuleleri dahi çökertmesinin mümkün olmadığını vurguluyordu!

DTM7 binasının enkazında bulunan delillerin itina ile yok edilmesinden duyduğu acıyı da dile getiriyordu!

“DTM7 yangından çöktü” yalanıyla Amerikan Derin Devleti hesabına “hasıraltı” çalışanlar için; “fizik kuralları” da neydi ki?

Devasa yalanlar, Amerikan Devleti’nin hayat tarzıdır!

*

DTM7 binası, Dünya Ticaret Merkezi Kompleksi’ne acil durumlar için “jeneratör hizmeti sağlayan bir trafo” gibiydi.

Binada; New York Belediyesi Kriz Yönetim Masası, Sermaye Piyasası Kurulu ve Salomon Brothers’ın Ticaret Bankası vardı…

Başka?

CIA’e ve Pentagon’a bağlı bazı bürolar da DTM7’de yer alıyordu!

DTM7 binasında evvela “bir sihirbazlık eseri” olarak “yangın” çıkartılmış; sonra da bina “kontrollü bir biçimde” patlayıcılarla çökertilmişti!

DTM7’nin sonu; “İkizler Suikastı’nı gerçekleştirdikten yedi saat sonra infaz edilen bir tetikçiye” benziyordu!

Patlayıcılarla çökertilen İkiz Kulelerden tam yedi saat sonra aynı yöntemle “yıkılan” DTM7 gerçeğine “11 Eylül Komisyonu”nun gözleri tamamen kapalıydı!

ABD’nin resmi tezlerini berhava edecek hiçbir kanıta tahammülleri yoktu.

11 Eylül Komisyonu’nun fonksiyonu mu?

Uzun seneler önce JFK Suikastı’nı örtbas eden Warren Komisyonu ile aynıdır.

*

İtalya’nın eski Cumhurbaşkanı Francesco Cossiga, Aralık 2007’de “Corriere Della Sera”ya verdiği mülakatta aynen şöyle demişti:

“11 Eylül saldırılarının CIA ve MOSSAD tarafından gerçekleştirildiği gerçeği, küresel istihbarat örgütleri tarafından biliniyor…

11 Eylül saldırıları İslam dünyasını suçlamak ve Batılı güçleri Irak ile Afganistan’a müdahaleyi tahrik etmek için planlanıp gerçekleştirilmiştir.”

*

Cossiga (1928-2010) İtalya’da GLADIO’ya bağlı siyasi liderlerin en önde gelen ismiydi. On yıl önceki bu ifşaatını “En iyi belge, itiraftır”kapsamında değerlendiriyoruz!

Trump’ın “13 CIA ajanı, 15 Temmuz’da Türkiye’de darbeye yardım etti” demesi gibi çarpıcı bir itiraftır!

ABD hesabına etki ajanlığı ile vazifeli Ertuğrulgiller Familyası mı?

Derin gerçekler gün ışığına çıktıkça; ifşaatların üstüne itiraflar geldikçe; kaçışı mümkün olmayan belgeler birbiri ardına yayınlandıkça…

Dillerini yutarlar; arkalarına bile bakmadan kaçarlar!

Tamer Korkmaz-Yenişafak-13 Eylül 2017

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Ankara'ya neden hep akasya ağacı dikildi? Buna bunun gibilere ibret olacak bir ceza verilmelidir.. HELİKOPTERİN TÜRK YAPIMI OLDUĞUNU DUYAN FRANSIZLAR ŞAŞKINLIKLARINI GİZLEYEMEDİLER Türkiye de 'Yeni Süper Malzeme'yi üretmeye başladı