Demirtaş dışarı, Erdoğan içeri mi?

"Selahattin Demirtaş niye hapiste? Bir siyasetçiyi niye hapse atarsınız? Farklı düşünüyor diye. İnsan düşüncesinden dolayı 21. yüzyılda hapse mi atılır Allah aşkına? Bu doğru değildir. Serbest bırakılması lazım. Eline silah alıp gidip birini vursa anlarım ama Selahattin Demirtaş'ın böyle bir eylemi yok."

Ben demiyorum bunu...

HDP'li biri de demiyor...

CHP'nin başındaki zat diyor. 

Gerçi şimdi siz bana "Ya bunun ne dediği pek de önemli değil kardeşi bile bunu kardeşlikten reddetmiş" diyeceksiniz ama değil kardeşim, değil...

Mesele bu kadar basit değil...

Son aylarda yaşananlara şöyle bir göz atın, meselenin niye basit olmadığını anlarsınız.

Bu adam, devletin mahrem bilgisi sayılan MİT tırları dosyasını Can Dündar üzerinden dünyaya servis ettiren Enis Berberoğlu'nun serbest bırakılmasını istedi.

İstediği oldu!

Bu adam "Türkiye sarin gazı üretiyor" diyen, "Türkiye'de DEAŞ'lı teröristler eğitiliyor" diyen, "Yarın bir savaş çıkması hâlinde ben İran'ın saflarında Türkiye'ye karşı yer alırım" diyen ve sahibi olduğu Karşı gazetesinde FETÖ'nün kara propagandasını yapan Eren Erdem'in serbest bırakılmasını istedi.

İstediği oldu!

Bu adam içeriye düşünce suçlusu gazetecilerin olduğunu söyledi, FETÖ'nün darbesini meşrulaştırmaya çalışan Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan'ın serbest bırakılmasını istedi. Devlete "Katil" diyen, "Mafya" diyen Ahmet Şık'ın serbest bırakılmasını istedi.

İstediği yine oldu!

Ne kadar hain varsa tek tek dışarı çıkmasını sağladı, şimdi sıra Selahattin Demirtaş'a geldi. 

Hep söylerim.

"Bu adam Türkiye'yi ateşe vereceklerini bilse, bir saniye dahi tereddüt etmeden şeytanlarla dahi iş birliği yapar" derim.

İşte görüyorsunuz...

Geçtiğimiz günlerde Selahattin Demirtaş'tan "Yerel seçimlerde seçmenimize 'CHP'den gelen hakaretlere aldırmayın, bağrınıza taş basın gidin yine CHP'ye oy verin' demiştik ama artık bağrımıza taş basmayız" mesajı geldi ya. Yana yana ortalığa düştü "Selahattin'in suçu yok onu serbest bırakın" demeye başladı. 

Yalnız sözlerine dikkat edin!

Konuşurken, Selahattin Demirtaş'tan "Düşüncesinden dolayı hapiste" diye bahsediyor.

Kullandığı cümleyi tekrar gözden geçirelim.

"Selahattin Demirtaş niye hapiste? Bir siyasetçiyi niye hapse atarsınız? Farklı düşünüyor diye. İnsan düşüncesinden dolayı 21. yüzyılda hapse mi atılır Allah aşkına? Bu doğru değildir. Serbest bırakılması lazım. Eline silah alıp gidip birini vursa anlarım ama Selahattin Demirtaş'ın böyle bir eylemi yok" diyor.

Masum bir cümle değil bu cümle...

Zira biz, Abdullah Öcalan'ın eline silah alarak birilerini bizzat katlettiğini görmedik. Yıllar yılı yılanın zehrini aratmayan düşünceleriyle PKK'yı yönetti, katliamlara azmettirdi.

Biz, Fetullah Gülen denen iblisin elinde de silah görmedik. Birilerini bizzat vurduğuna şahit hiç olmadık. Ama düşüncelerinin, kendisine tabi olan müritlerini ne hâle getirdiğine hepimiz 15 Temmuz'da şahit olduk. 

Hatta Fetullahçı teröristlerin içinde "Yurtta Sulh Konseyi" adı verilen general tayfasının da eline silah aldığına ve birilerini öldürdüğüne şahit olmadık. Ama onların da darbeyi aylarca düşündüğüne ve katliam emrini verdiklerine şahit olduk.

Selahattin Demirtaş tabii ki eline silah almadı. Ama "Serhildan" ilan ettiği 68 Ekim tarihinde "Sokakları istila edin, ilçeleri işgal edin" diyerek 53 kişinin katledilmesini bizzat azmettirdi.

Demem o ki...

Selahattin Demirtaş'tan sonra sıra Abdullah Öcalan'a gelecek, Fetullah Gülen'e gelecek.

Bu kardeşinize inanın, sıra onlara da gelecek. Bugüne kadar Türkiye'de binlerce insanı katleden terör örgütü YPG için "Onlar terör örgütü değil, kendi ülkesini kurmaya çalışan bir siyasi oluşumdur" diyen bir partiden ve bu partinin başındaki adamdan bahsediyoruz...

Ülkesine darbe yapan, milletini bombalayan FETÖ'cü teröristlerin masum olduğunu her hafta Meclis kürsüsünden haykıran "KHK mağdurlarını serbest bırakın" diyen bir adamdan bahsediyoruz. 

Sizi şahit tutuyorum.

Ölür de o günleri göremezsem "Süleyman Özışık vakti zamanı geldiğinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Abdullah Öcalan ile Fetullah Gülen'i serbest bırakın, Erdoğan'ı ve onun etrafındaki herkesi içeri atın demişti. Dediği gerçekleşti" diyerek hakkımı teslim edin.

Çünkü o gün gelecek biliyorum.

O günü görür müyüm bilemem ama bugün için, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Selahattin Demirtaş hakkında kullandığı cümleler için kuracağım birkaç cümle var.

"Selahattin Demirtaş niye hapiste?" deyip, "Tek suçu kurban eti dağıtmak olan Yasin Börü ve arkadaşları niye mezarda?" sorusunun cevabını vermeyenler benim gözümde haindir, hain oğlu haindir.

Ve...

Her kim ki Selahattin Demirtaş'ın suçsuz olduğunu, masum olduğunu savunuyorsa, Allah Yasin Börü'nün annesinin ve tüm şehit annelerinin yaşadığı ciğer acısını yaşatsın!

Âmin!

Süleyman Özışık/Türkiye Gazetesi