Başkan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Suriye'deki sorunun en kestirme yolu, teklifimiz hemen bu gece tüm teröristler silahlarını malzemelerini bırakıp belirlediğimiz bölgeden dışarı çıksınlar. Münbiç'ten Irak sınırına kadar olan bölgede bu dediğimiz yapıldığında, zaten harekatımız sona ermiş olacaktır. Bu hedefe ulaşana kadar hiçbir güç bizi durduramaz." dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları;
Dün Türk Konseyi 7. zirvesi dolayısıyla Bakü'deydik. İkili konuları ele aldık. Bugüne kadar 2 devlet bir millet derdik. Bugünden sonra 5 devlet 1 millet. Türkmenistanı da kattığımız zaman 6 devlet bir millet olarak bölgede çok daha güçlü yürüyeceğiz dedik.
Meclis gündeminde önemli hazırlıklarımız yasa tasarılarımız var. Yargı rformu başta olmak üzere arkadaşlarımızın bunları titizlikle takip ettiklerini umuyorum. Arkadaşlarımızın Meclis'e katılım yönünden zayıf olduklarını duydum. Bu bizim gibi güçlü bir partiye yakışmıyor. Burada hassas olmamız lazım. Arkadaşlar sizleri bahçelerden toplayıp gruba getirmemesi lazım. Cumhur İttifakı olarak Meclis'i etkin bir biçimde çalıştırmaya kararlıyız ancak bu iştirakları yapmamız lazım."
Barış Pınarı Harekatı
Barış Pınarı Harekatı başarıyla devam ediyor. Türkiye bu noktaya bir anda gelmedi. Bu işin terör örgütüyle mücadele açısından 40, Suriye meselesi üzerinden 8 yıllık bir mazisi var.
Müfttefiklerimizin yüzümüze başka, arkamızdan başka konuştuğu bir kez daha ortaya çıktı. Biz Suriye yönetimine ortada çatışma yokken adaletten yana tavır takınması için çok tavsiyede bulunduk. Dışlanan Kürt kardeşlerimize, baskı altında bulunan Türkmen kardeşlerimize hakkaniyetle yaklaşılmasını istedik. Bunun yerine Zulüm yolu seçildi.
Suriye'de son 8 senede 12 milyon kişinin evlerinden kaçmalarına yarısının ülke dışına gitmesine neden olan çatışmalar yaşandı. 6 milyon Suriyeli'nin 4 milyonu ülkemize gelmiştir. Ağırlıklı olarak Kobani'den gelenlerdir. Tamamına yakını Arap olan mülteciler bize maalesef ifadeyi kullanmakta bile edep ettiğim Arap Ligi'ne hiç yakışmıyor. Acaba siz ne kadar Suriyeli'yi kabul ettiniz. Siz Suriye'yi Arap Ligi'nden çıkardınız. Şimdi almak gibi bir projeyi hayata sokmaya çalışıyorsunuz."
DEAŞ'ı yönetenler şimdi DEAŞ karşıtı olarak karşımıza çıkıyor. Biz DEAŞ konusunda kimin ne rolü oynadığını biliyoruz. DEAŞ'ın çöküşünü bölgede başlatan biz olduk. El Bab'da başlattık. 3 bin DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdik. Sürekli bir balon gibi şişirilen örgütün foyasını Fırat Kalkanı Harekatı ile biz ortaya çıkardık. DEAŞ balonunu söndürdük. Suriye'de DEAŞ'ın elindeki diğer yerleri özgürleştirdik. Müttefikler Türkiye gibi meşru bir güç yerine PKK, YPG gibi bir terör örgütüyle hareket etmeyi tercih ettiler. Hala onlarla birlikteler.
Fransa'da terör eylemi yapıldığında dünya ile birlikte biz de oradaydık. Ama bizde saldırı gerçekleştirdiklerinde yanımızda kimseyi bulamadık. Meselenin DEAŞ değil hele PKK hiç değil sadece bölgemize yönelik bir projeyi hayata geçirme planı olduğu açık. Ya kasap bıçağına boynumuzu uzatacak ya da mücadele edecektik. Türkiye ve Türk milletinin mazisinde teslim olma seçeneği asla olmamıştır. Yapmamız gerekeni yaptık, mücadele bayrağını yükselttik."
Sadece terör örgütü temsilcilerinin yönlendirmesiyle bizi itham etmeye eleştirmeye kalktılar. Hepsine gereken cevanı verdik, veriyoruz. Bu yeni karşılaştığımız bir durum değil. 15 Temmuz'da da tamemen yalnız bırakılmıştık. Sadece ve sadece teröristlerin iddialarını ve çıkarlarını korumak için karşımıza çıktılar. Ey Batı, ey Arap Ligi ey azıcık da olsa vicdan ve ahlak sahibi ülkeler hepinize sesleniyorum bu devran elbet dönecek."
'Macron'a sen aynaya bak dedim'
Cezaevlerinde yüzbinlerce insanı katleden siz değil misiniz, aynaya bak aynaya dedim. Bunların Afrika'nın kitabını açtığınız zaman neler var neler. Bunların hepsi kara kaplı defter ve kitaplarla mazileri dolu.
Sivil katliamı yüzsüzlüğü
Sivil katliamı görmek istiyorsanız, Suriye'nin Halep'inden İdlib'ine Deyrizor'una kadar Türk askerinin olmadığı yerlere bakın. Sivil katliamı görmek istiyorsanız, Filistin'e bakın, sivil katliamı görmek istiyorsanız aynanın karşısına geçin ve utanılacak yüzünüze bakın.
Suriye'de bizi sivilleri hedef almak itham edenlerin, Afganistan operasyonu, Suriye operasyonunu hatırlayın diyorum. Neredeyse her gün yanlışlıkla vurulduğu söylenen hastaneler okullar ve sivillerin vurulduğu haberleriyle güne başlıyorduk.
Teröristler sırf sivil kayıp olsun diye sivlllerin oturduğu yerlerden saldırırken, biz buna asla aynı şekilde karşılık vermedik.
Kliseden ateş ettiklerinde biz buna karşılık vermedik! Çünkü orası bir ibadethanedir. Batı medyası bu durumu çarpıtmaya çalıştı.
Sivillerden uzaklaştıkları anda teröristleri imha ettik.
Biz yurtiçi ve yurtdışındaki operasyonlarımızda kendi güvenlik güçlerimizin hayatı pahasına sivillerin ölmesini engellemiş bir ülkeyiz. Barış Pınarı Harekatı'nda teröristler askerlerimize sırf sivil kayı olsun diye kiliseden, okuldan, hastaneden saldırıyorlar. Kiliseden sniper ile ateş ediyorlar ama biz kiliseyi vurmadık. Hep onlarnı ortaya çıkmasını bekledik. Öyle bir dezenformasyon yaptılar ki güya ibadethaneleri vuruyormuşuz. batı medyası bunları kullanmaya çalıştı.
"1220 kilometre alan temizlendi"
Biz teröristleri takip ettik, sivillerden uzaklaştıklarında imha etik. Şu anda 1220 kilometrekare alanı temizledik. Türkiye sadece ve sadece teröristleri hedef alıyor. Ülkemiz Suriye'de işgal değil terör operasyonu yapıyor. Siz ne derseniz deyin biz teröriste terörist demeye devam edeceğiz. Ülkemize zarar vermek için teröristleri makamlarında ağırlayanlar bu utancı taşıyacaklar. Siz ne zaman devletlerin teröristlerle masaya oturduğunuz gördünüz. Bizden böyle bir şey beklemeyin. Bunun için arabulucu falan aramıyoruz, buna ihtiyacımız yok.
"Güzel demekle olmuyor, paraya ihtiyaç var"
Türkiye operasyon bölgesindeki DEAŞ'lıların sorumluluğunu üstlenmeye hazır olduğunu en başında bildirdi. PKK/YPG şantaj malzemesi yaptığı DEAŞ'lıları cezaevlerinden serbest bırakmaya başladı. Kontrol altına aldığımız yerlerde DEAŞ'lıları da etkisiz hale getirmeyi sürdüreceğiz. Suriye toprakları terörist işgali altındayken bu ülke adına atılan hiçbir adımın kıymeti olamaz. Barış Pınarı Harekatı Münbiç'ten Irak sınırına kadar 3035 km derinliğe kadar devam edecektir. Destek olanları da yolumuza taş ve diken döşeyenleri de kaydediyoruz. Biz o bölgeyi güvenli bölge olarak ilan ettik. Bütün plan çalışmalarımızı yaptık, yapıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın yaptığı proje çalışmalarını liderlere gösterdim ve anlattım. Türk Konseyi'nde de kendilerine takdim ettik. Güzel demekle olmuyor ama paraya ihtiyacımız var.
"2 milyon Suriyeli'nin geri dönüşü için çalışmaya başlamak istiyoruz"
Güvenli hale getirdiğimiz yerlerde 1 ila 2 milyon Suriyeli'nin geri dönüşü için çalışmaya başlamak istiyoruz. Suriye halkını 8 yıldır yaşadığı azaptan kurtarmaya destek olmak görevimizdir. Türkiye teröristlerle anlaşma yapılmayacağını bilecek kadar tecrübeli bir ülkedir. Biz bu yola asla tevessül etmeyiz. Bizi arayıp teröristler adına taleplerde bulunanlara şunu söylemek isteriz madem bu kadar içli dışlısınız öyleyse size bir teklifimiz var. Hemen bu gece teröristler silahlarını malzemelerini bırakıp belirlediğimiz güvenli bölgeden dışarı çıksınlar. Münbiç'ten Irak sınırına kadar olan yerde dediğimiz yapıldığında Barış Pınarı Harekatımız kendiliğinden sona ermiş olacaktır.
Harekat alanındaki herhangi bir yerle ilgili kimseye söz vermedik. Barış Pınarı Harekatı'ndan önce ABD, Rusya, NATO hepsini bilgilendirdik. Haber vermeden yapmadık. Adımı da böyle attık. MünbiçIrak sınırı arasında 3035 kilometre derinliğe inmeden kimse bizi durduramaz.