Davalar açıldıkça nasıl derin bir yapıyla karşı karşıya olduğumuzu daha
net görüyoruz. Bu kirli yapının, binlerce masum insana nasıl kumpas
kurarak içeri attığını, binlerce insanı dinlediğini, devletin en tepe
noktalarına nasıl sızdığını ve en sonunda 15 Temmuz gibi kanlı bir işgal
girişimine imza atarken nasıl acımasız olduğunu ve her türlü yöntemi
kullandığını biliyoruz.
ByLock'vari onlarca gizli ilişki yöntemi geliştirdiğini de gördük. Peki,
şimdi ne yapıyor? Büyük olasılıkla eskisi kadar devletin içinden bilgi
alamıyor. Büyük oranda devlet içindeki kadroları ayıklandığı için
istediği kumpası ve tezgâhı da kuramıyor.
Peki, boş mu duruyor? Böylesine küresel bir terör örgütünün boş
durmadığını, dışarıdaki uzantılarının yazdıklarından, konuşmalarından
biliyoruz. Başta ABD ve AB olmak üzere onlarca ülkede Türkiye karşıtı
bir propaganda yaptığı da gizli saklı değil. Ama sadece bununla
yetinmiyor, içeride ve dışarıda daha vahim bir şey yapıyor.
Devlet içinden onca militanının sökülüp atılmasına, özel sektördeki
firmalarına el konulmasına rağmen FETÖ'nün hâlâ Türkiye'de aktif
ekipleri var ve çalışmaya devam ediyor. Duyunca kulaklarıma inanamadım.
FETÖ, bir terör örgütünü çok aşan ve sıradan bir devletin bile
yapamayacağı yeni bir yöntemle bu kez sokaktan devleti, siyasi
aktörleri, medyayı izlemeye ve dinlemeye devam ediyor.
Nasıl yaptığına gelince... Bünyesinde 30 araç olan bir şirketten söz
ediliyor. Araçlarda kameralar ve dinleme cihazları var. Noter tasdikli
bir belgede şöyle yazıyor: "Veri Data Toplama Araca..."
Akıl alır gibi değil ama özel bir şirket veri topluyor. FETÖ'nün çalışma
tarzını iyi bilen bir uzman durumu şöyle değerlendiriyor: "Araçlardaki
bu sistemle plakaları tanımlayıp kimin, ne zaman nereye gittiği ve hangi
aracı kullandığı saptanıyor.
Bu sistem emniyetten Mobese sistemine bağlandığında çok önemli ve gizli bilgilere ulaşılabilir. Şirket bu bilgileri şantaj ve hatta suikast için bile kullanabilir. Normal şartlarda bu sistemin sivil araçlarda olması mümkün değil, kanunsuz bu. Şirketin ortaklarına bakıldığında birçoğunun FETÖ'den ihraç olmuş emniyet müdürleri olduğu görülmekte."
Bu ekiplerin şehirlerin önemine göre her ilde olduğu söyleniyor. Mesela
İstanbul'da böyle gezici istihbarat görevi yapan 7 araçtan söz
ediliyor. İşin belki de en çarpıcı yanı, bu gezici gölge istihbarat
ekibinin sadece Türkiye'de değil, FETÖ'nün etkili olduğu ve okullarının
bulunduğu her ülkede olması.
Şu bilgi de insanın tüylerini ürpertiyor. Bu ekipleri, FETÖ'nün il
imamları, ülke imamları dahi bilmiyor. Yapının görünen yüzleriyle
bunların bir bağlantısı yok. Ekipler direkt Pensilvanya'ya bağlı ve
farklı bir ilişki ağı kurulmuş. Asıl görevleri de örgüt tehlikeye girdiğinde devreye girip, istihbarat toplamak, sadece Türkiye'de değil başka ülkelerde de iç karışıklık çıkarmak, suikastlar düzenlemek. Tabii bu yapının bazı küresel istihbarat örgütleriyle iç içe geçtiği de bir gerçek.
Yapıyı tanıyan biri şöyle diyor: "Aman dikkat, Rusya uçağını düşürme benzeri Türkiye'yi komşularla karşı karşıya getirecek eylemler bile olabilir."
Sabah
23 ŞŞubat 2017